Özgür Özel'den dikkat çeken iddia!.. "Kimi tehlikeli görüyorsa kapatacak"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dikkat çeken bir iddiada bulundu. Özel, "En sonunda siyasi rakibi olan siyasi partileri kapatmaya da gelirlerse şaşırmam. Çünkü kendileri kapatma davası ile muhatap olmuşlardı. En sonunda görün, kimi tehlikeli görüyorsa kapatacak. Bu noktaya getirmeye çalışıyor." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ı parti genel merkezinde ziyaret etti. Özel ve Arıkan, yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından açıklama yaptı. Özel, Saadet Partisi'ni geçirdiği kurultay süreci adına kutlayarak, Arıkan'a yeni görevinde başarı dileğinde bulunduklarını söyledi.
ÖZEL: TÜSİAD NEREDE HAKSIZ
Soruları yanıtlayan Özel, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin, "TÜSİAD yeni bir şey söylemiyor. Bunu ilk kez TÜSİAD da söylemiyor; hepimiz söylüyoruz, sendikalar söylüyor, işçilerin örgütü söylüyor. Şimdi de patronların örgütü söyledi. Bu söyledikleri, 'Bunlar yaşanıyor' dedikleri hangisi yaşanmadı Türkiye'de? Yaşam hakkıyla ilgili, insanların konakladıkları bir otelde bir yangın çıkıp da bu kadar kişinin hayatını kaybetmesinden tutun da yaşam hakkına dair söylediklerinden, yargı bağımsızlığına, soruşturmalara dair söylediklerine kadar TÜSİAD nerede haksız? Bugün açılan soruşturma, dün TÜSİAD Başkanının yaptığı açıklamayı doğrulamıştır. Böyle bir açıklama dünyanın hangi ülkesinde soruşturma ile sonuçlanır? Almanya'da TÜSİAD'ın muadili kurum bu açıklamayı yapsa, hükümeti eleştirse böyle bir soruşturma açılıyor mu? İngiltere'de, Fransa'da, gelişmiş demokrasilerde açılıyor mu? Peki açılmayan bu ülkelerin milli geliri kaç para?" ifadelerini kullandı.
"ERKEN SEÇİM TALEBİNİ YÜZDE 70 GÖSTEREN ANKETLER VAR"
Özel, erken seçim tartışmaları ile ilgili, "Sayın Erdoğan, 'Ülkenin böyle bir talebi, sorunu yok ki' demiş. Herhalde geldiği ülkeleri kastediyor. Malezya'da falan yok herhalde. Bizim burada var. Aramıza hoş geldi; bir sorsun, sokağa çıksın bakalım. Salon seven, sıcak seven Erdoğan'ı sokağa çıkmaya, seçmene sormaya davet ediyorum. Hazır sorulmuşu var. Hepimizin abonesi olduğu, tüm partilere giden anketler var. Bir baksın bakalım 31 Mart'ta yüzde 30'larda, 25'lerde olan erken seçim talebi şimdi nerelere tırmanmış? 65 gösteren var, 70 gösteren var. Sayın Erdoğan, 'Milletin erken seçim talebi yok' diyorsa, onu inip bir de pazarda ateş pahası etiketlerle muhatap emekliye sorsun. Çıksın gitsin, kasabın önünden geçemeyen asgari ücretliye sorsun ya da gitsin böyle veresiye defterlerini tahsil edemeyen esnafa sorsun" diye konuştu.
Partisinin cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecine değinen Özel, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bizim anladığımız siyaset biçiminde, partiler kendi içlerinde ve kamuoyunu ilgilendiren ve ileride ülke açısından sonuç doğurabilecek süreçleri yaşıyorlarsa, bundan birbirlerini haberdar etmeleri doğru olur. Cumhurbaşkanı adayımızı belirlerken, bir siyasi partinin genel başkanı doğal adaydır. Sayın Babacan, Yeniden Refah Partisi'nde Sayın Erbakan bunları ifade ettiler. Ama ben kendim aday olmadığım için yerime bir aday belirlenirken bir süreç tarif ediyoruz. Bu süreç hakkında da bilgilendirme imkanı bulduk.
"ADAYI GEÇ BELİRLERKEN HATA YAPTIK"
Ama ziyaretimizin özü, 'hayırlı olsun' ziyaretidir. Ama bunun dışında da sürekli iletişim halinde olmak, daha sık bir araya gelmek ve gitmek noktasında da hemfikiriz zaten. Biz geçen seçimde, adayı çok geç belirlerken hata yaptık. Ama sürekli ittifak konuşarak çok erkenden de hata yaptık. İttifak ihtiyaç olursa günü geldiğinde bunlar mutlaka değerlendirilir. Şimdi yürüyen süreç Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecidir. Buradan 'Toplumsal muhalefetin adayını biz belirliyoruz, böyle olacaktır' falan gibi bir yaklaşımımız da yok. Ama bütün muhalefet partilerini çok önemsiyoruz. Toplumsal muhalefeti bir arada tutmak ve onlarla bir arada olmak için, hep birlikte olmamız için bir patronaj talebimiz yok. Bütün muhalefetle birlikte emek vermeye, mücadele etmeye hazırız."
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'CHP'li belediye başkanları kendi aralarında çatışıyorlar, biz işimize bakıyoruz' şeklindeki sözlerine ilişkin soru üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Olması gerekeni söylemiş; ama yapması gerekeni söylememiş. Böyle yapmıyorlar. Bugün Akın Gürlek'i İstanbul'a ben atamadım. Akın Gürlek İstanbul'da çok mahkeme değiştirerek ve belki dünya yargı tarihinin en mobilize hakimi olarak adaleti katletti. Sonra da ödülünü aldı. Siyasi bir makam olarak Erdoğan'ın nitelendirdiği bakan yardımcılığı görevine geldi. 'Eskiden bakanlar siyasi, müsteşarlar teknikti. Şimdi bakanlar teknik, yardımcıları siyasi' diyen ben değilim. Eğer bir hakim ya da savcı siyasete atılmak için istifa ederse, görevine geri dönemez.
"KİMİ TEHLİKELİ GÖRÜYORSA KAPATACAK"
Erdoğan'ın siyasi rakipleri tek tek ayıklanıyor. Bugün Türkiye'de demokrasi, yargı darbesinin karşısında. Ondan sonra tutmuş, 'Benim alakam yok. Ben karışmam. Siyasi yasak benim işim değil' ki kendisi siyasi yasak mağdurudur. Siyasi yasak mağduriyetini anlata anlata iktidara gelenler, bugün rakiplerine, yani neyle muhatap oldularsa mislini kendileri yapıyorlar. 'Gördükleri zulümden ders alıp bu ülkeyi demokratik bir ülke yapacaklar' diye düşünürken, 'gördükleri zulmü unutmayıp kimselere bunu yapmazlar' diye beklerken beterini yapıyor. En sonunda siyasi rakibi olan siyasi partileri kapatmaya da gelirlerse şaşırmam. Çünkü kendileri kapatma davası ile muhatap olmuşlardı. En sonunda görün, kimi tehlikeli görüyorsa kapatacak. Bu noktaya getirmeye çalışıyor.
"YOLUMUZA ÇIKACAĞIZ"
Biz de buna teslim olmamak için çok özel bir sürecin içindeyiz. Bize savaş ilan etti Erdoğan, şimdi de savaşıyor bizimle. Biz de siyaseten yapmamız gereken neyse bütün gücümüzle, bütün gayretimizle, bütün kudretimizle bunu yapmak durumundayız. Onun gündemi buraya sıkıştırmasına karşı erken seçimin gündemi; bu ülke nasıl zenginleşecek, bu insanların karnı nasıl doyacak, bu açlık ve sefalet nasıl bitecek, emekliye zam nasıl verilecek, asgari ücret nerelere gelecek. Gümbür gümbür bunları konuşmaya geliyoruz. Sanmasın ki onun yargı tacizini konuşmaya devam edeceğiz. Onun gereğini yapacağız. Yolumuza çıkacağız, önümüze bakacağız. Hodri meydan. Ne yapıyorsa yapsın."