Özgür Özel AKP ve CHP’nin anketlerini paylaştı: İmamoğlu ve Kurum arasındaki farkı açıkladı
CHP lideri Özgür Özel, katıldığı bir canlı yayında partisinin ve AKP'nin İstanbul'daki anket sonuçlarını paylaştı. Murat Kurum için "Kavga ediyor, hakaret ediyor. Tanıdığım Murat Kurum ile izlediğim Murat Kurum aynı değil" yorumunu yapan Özel, İmamoğlu'nun 4,5 puan önde olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Partisinin Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Köksal hakkındaki sözlerini değerlendiren Özel, CHP ve AKP'nin İstanbul anketlerinin sonuçlarını da paylaştı.
Köksal için "Konuşma sırasında fark etsem, düzeltme yapardım" diyen Özel, İmamoğlu'nun Köksal hakkındaki çıkışını ise "Ben Ekrem Bey tarzı bir şey söylesem Burcu hanımla ipler kopar. Sonuçta Afyon'da iyi gidiyor. Her yönüyle kritik bir yerde seçimi alıyoruz. Burada bir yol kazası olmuş. Ekrem Bey'in açıklamasının İstanbul seçimli odaklı olmasına rızam var" sözleriyle değerlendirdi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Daha dokuz ay önce Eskişehir'de muhalefet oyları ile milletvekili olacaksın. Sonra AKP'ye geçip Yılmaz Büyükerşen gibi bir isim ile ilgili olmayacak ifadeler kullanacaksın.
(Afyon adayı Burcu Köksal'ın açıklamalarına ilişkin) Burcu hanım konuşma yapmaya çıktı. Ben konuşmada ne konuşulduğunu fark etmedim. Sonra da biz konuşmamızı yaptık. Burcu hanım ilinde tam bir mutabakat ile adaylaştı. Zaten Burcu'nun özelliği şudur. Meclis'te her fırsat bulduğunda Afyon'u konuşur. Üslubu serttir, iktidar açısından tahrip edicidir.
Konuşma sırasında fark etsem, düzeltme yapardım. Ben kendisini aradım, 'Ben bunu Uşak'ta düzelteceğim' dedim. 'Aman başkanım düzeltin' dedi.
Bugün Burcu Köksal yaptığı açıklamada 'kimseyi ırkı, görüşlerinden esirgemeyeceğim' dedi.
Siyasi partilerin genel başkan düzeyinde birbirini araması gereken durumlar olabilir.
İMAMOĞLU'NUN BURCU KÖKSAL ÇIKIŞI
Tanju Bey'in dediği şu; kamu hizmetinde 'belediyeye sokmak' diye bir şey yok. 'Kaldırımda yürümem' dedi. Burcu Hanım düzeltme yapmasa, ısrarcı olsa zaten sayın İmamoğlu'nun ifadeleri ile bizim düşüncelerimiz birbirinden farklı olamaz. Bizim partimizde siyaset yapamaz. İstanbul'da genel seçimlerde DEM'e oy vermiş birisi, İmamoğlu ayrım yapmadığı için, belediyenin hizmetlerinden yararlanma noktasında hiçbir ayrımcılığa tabi tutmadığı için inanılmaz bir oy alıyor. Hepimizin yaşadığı bir şey var. İletişimde geçen süre iddiayı kuvvetlendiriyor. Birileri 'ırkçılık, faşizm' diyor. Açıklama gecikince iddia güçleniyor. Ertesi gün Ekrem Bey sahaya çıkmış, net tavrını ortaya koymak istemiştir. Burcu Köksal'ın açıklamalarından sonra her iki açıklamanın da hüküm cümleleri düşmüştür. Önümüze bakıyoruz. Biz Ekrem Bey'le günde birkaç kez, İstanbul'u, İstanbul programlarını konuşuyoruz. Bir anket gelir, Ekrem Bey arar. Biz günlük ve anlık temas halindeyiz. Mansur Bey'le de öyle. Bu ifadelerin İstanbul seçimleri açısından sıkıntı yaratabileceğini, meselenin DEM'in kurumsal kimliği değil DEM Partisi'ne oy vermiş; hatta oy vermese bile Kürt seçmen AK Parti'ye oy veriyor, AK Parti DEM Parti'ye kötülük yaptığında onlar da tepki gösteriyor. Ekrem Başkan 'bu bir kırgınlık yarattı' dedi. Ben Ekrem Bey tarzı bir şey söylesem Burcu hanımla ipler kopar. Sonuçta Afyon'da iyi gidiyor. Her yönüyle kritik bir yerde seçimi alıyoruz. Burada bir yol kazası olmuş. Ekrem Bey'in açıklamasının İstanbul seçimli odaklı olmasına rızam var. Ekrem Bey'le de, Burcu Hanım'la da konuştum. Bu mesele CHP açısından kapanmış bir meseledir.
AKP'NİN VE CHP'NİN ANKETLERİ
Olmayan bir adaya karşı fark daha fazlaydı. Hızlı kampanya ile Murat Kurum ivme kazanıyordu. Kurum kendi olmaktan çıktıkça. Ona bir kimlik oturtmaya çalışıyorlar. Kavga ediyor, hakaret ediyor. Bunun sayın Kurum'a oturmadığını defalarca deneyimledim. Tanıdığım Murat Kurum ile izlediğim Murat Kurum aynı değil. Şu anda 4,5 puan Ekrem Bey'in lehine fark olduğunu arkadaşlar söyledi. Kurum'un her ankette geriye gidişinin konuşmasının dublaj gibimiş olmasına bağlıyorum. Erdoğan gelecek de vaziyete el koyacak algısı zarar veriyor.
"MERAL AKŞENER İLE ARAMIZDA BAŞKA BİR HUKUK VAR"
AK Parti'ye verdi. Sonra da AK Parti'ye geçti. Burada İsmail Ok ve AK Parti'nin yaptığı bir şey var. O günlerde Ahmet Akın böyle davranınca, Ahmet Akın'a 'hiç kimseye borcum yok ama sana borcumu ödeyeceğim' demişti sayın Meral Akşener. Birkaç kez şakayla hatırlattım. Sayın genel başkan da kızdı bana. Haklıdır, ablamızdır. Bizim aramızda başka bir hukuk var, yıllara sari hukuk var. Halen öyledir. Ben iktidara muhalefet etmem. Muhalefete muhalefet etmek iktidarın ekmeğine yağ sürmektir diye en az 200 defa söylemişimdir. Muhalefetle kendi eden, devletin kendisine ödediği maaşa ihanet ediyor demektir. Çünkü devlet sana muhalefet edesin diye maaş veriyor. Muhalefete sert eleştirilerde bulunmak strateji ise canları sağolsun. Ama sert olsun diye yapıyorlarsa üç kere canları sağolsun. Kazanmak her zaman herşey değildir. Ben Ahmet Akın'a Balıkesir'de iyi insanların adalet terazisinin bozulan ayarını yerine getireceğini düşünüyorum. Bu vakitten sonra 'Ordu'da sen, Balıkesir'de ben' dersem olmaz. O işin tadı bu vakitten sonra kaçar. Bundan sonra ayıp olur.
İSTANBUL'DA YARIŞ NASIL GİDİYOR?
Murat Bey'in şöyle bir durumu var. Geride olma psikolojisiyle bir icat, bir polemik çıkarmaya çalışıyor. Bir davetiyenin verilmiş olması kendileri açısından iyi bir şey, yollanmaması ayıptır. Yoktan yere polemik çıkarmaya çıkarması onun ivmesini aşağıya düşürüyor. Ekrem Bey'in gördüğüm kadarıyla meşru müdafa. Sayın Kurum polemik açıyor. Eskiden vaad ediyorduk, şimdi yaptıklarımızı söylüyoruz.
"2028'DE KAZANAMAZSAK OLAĞANÜSTÜ KURULTAY'I TOPLARIM"
Ben 2028 yılında CHP'yi iktidar yapacağım. Eğer bunu başaramazsam bir dakika genel başkanlık koltuğunda durmam. Anında olağanüstü kurultayı toplarım, aday da olmam.
LÜTFÜ SAVAŞ'IN ADAYLIK SÜRECİNDE YAŞANANLAR
Lütfü Savaş'tan daha güçlü kazancak bir alternatif aradık. Bunu da Lütfü başkandan saklamadık. Lütfü Savaş'la ilgili defalarca söyledim. Hatay'da yaptırdığım bütün anketlerde çok net olarak Lütfü Savaş'ın ismini kiminle sorarsak. Memnuniyet anketinde mutlak memnuniyetsizlik, değiştirilmesi şart çıkmadı. Sorgulanması gerekiyordu. İkili sorulduğunda biraz önde çıkıyor. Başka partiler devreye girince biraz geride çıkıyordu. Üç kez sahaya ekip yolladım. Bütün mülakatlarda Lütfü Savaş'tan daha kuvvetli desteği olan birini bulsak seçimi banko kazanacağız. Bir alternatif aradık, bunu da Lütfü başkandan saklamadık. O da her seferinde bana 'Başkanım ben bu seçimi kazanıyorum' dedi. Son güne kadar, oraya gittiğimizde tepkinin yüzde 99'u hükümeteydi. Sağlık Bakanı çıktı, deprem sürecinin en çok çalışan bakanlardan bir tanesi. Yollamışlar bakanı. Çıktı konuşma yapmayı. Orada keşke Süleyman Soylu çıksaydı oraya, ne yapılsa haktır. Sağlık Bakanı çıktığında büyük bir uğultu, yuhlama falan. Bir ara Sağlık Bakanı bana dedi ki 'Birlikte çıkabiliriz'. 'Yok doğru olmaz' dedim. Acaba yanına mı gitseydim. Yüzde 99 protesto oldu. Hatay'da protesto eden kimseye bir şey demiyorum."