14 Şub 2015 18:01
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:03
Özgecan Aslan için Taksim'de protesto
Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan için Taksim'de bir yürüyüş düzenlendi.
Beyoğlu'nda, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yüzlerce kişi,
Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen Özgecan Aslan için
yürüyüş yaptı.
'Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla toplanan gruba, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Melda Onur, şarkıcı Demet Akalın ile eşi Okan Kurt da destek verdi.
Demet Akalın, “Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum" dedi.
Özgecan Aslan, Mersin'de son yolculuğuna uğurlandığı saatlerde, yüzlerce kişi İstiklal Caddesi'nde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla saat 13.30'da Fransız Konsolosluğu önünde toplanan çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, “Yeter! Özgecan'ın hesabını soracağız" yazılı pankart açtı. “Kadın cinayetlerine son", “Katillerden hesap sorduk. Soracağız" ve “Kadın katilleri yargılansın" sloganları atan kadınlar bir süre sonra Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüşe geçti.
"CAYDIRICI DÜZENLEMELER YAPIN"
Galatasaray Lisesi önünde biten yürüyüşün ardından açıklama yapan 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi' Gülsüm Kav, “Kadınların öldürülmesi bir doğal afet değildir. Koruma kanunu uygulayın, siyasiler kadın cinayetlerini kınasınlar, ceza kanunlarında caydırıcı düzenlemeler yapın. Bunlar hiç de zor şeyler değildir. Yıllardır bu adımları atmadılar. En son geçen hafta da üst üste 2 defa meclise gidip aynılarını söyledik. Bu gül yüzlü kardeşimiz sadece evine giderken, başına dünyada gelebilecek en kötü şey geldi. Bu sanki korku filmlerindeki gibi… İnsanlar artık daha bir öfkeyle sokakta. Biz Mısır'da öldürülen Esma için de, Özgecan için de sokağa çıkıyoruz. Birileri gibi sadece Esma demiyoruz. Biz bütün kadınlar için buradayız" dedi.
"BİZE KİM HESAP VERECEK"
Eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in ablası Çiğdem Evcil ise , “Bugün güzel bir gün, sevgililer günü. Sevgiden, şefkatten bahsetmemiz gerekirken, 20 yaşında gencecik bir bedenin vahşice katledilişine tanık olduk. Benim de 16 yaşında bir kızım var ve lise öğrencisi. Dolmuşa, minibüse tek başına binerek okula gidip geliyor. Ben bundan sonra çocuğumu nasıl göndereceğim onu düşünüyorum. Benim kardeşim öldürüldü. Bize kim hesap verecek" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI'NA DA YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Yürüyüşe desteğin daha fazla olması gerektiğini ifade eden Demet Akalın da “Sanatçılar olarak, hiç olmazsa kadınlar olarak böyle bir olayda daha çok olsaydık daha mutlu olurdum. Burada daha çok sanatçı olmak zorundaydık bence. Duyuldukça yayılıyor. Daha fazla olacağımıza inanıyorum. Çünkü dünden beri benim beynim uyuşmuş durumda. Ben dün akşamdan bu yana uyuyamadım. Buraya gelmemdeki tek sebep de bu zaten. Özgecan'la alakalı ben her şeye katılacağım. Yazacağım. Kim ne derse desin. Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum. Muhakkak onlar da çok üzülmüşlerdir. Korkunç bir şey. İnanın ensem duyduğumdan beri, orada sanki bir şey birikti. Uyuşuğum. Ailesini düşünemiyorum. Herkesi tepkiye çağırıyorum. Bunu bir şekilde yasalar mı değişecek, ne yapılacaksa. Sözün bittiği yerdeyiz" diye konuştu.
'Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla toplanan gruba, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Melda Onur, şarkıcı Demet Akalın ile eşi Okan Kurt da destek verdi.
Demet Akalın, “Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum" dedi.
Özgecan Aslan, Mersin'de son yolculuğuna uğurlandığı saatlerde, yüzlerce kişi İstiklal Caddesi'nde protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu'nun çağrısıyla saat 13.30'da Fransız Konsolosluğu önünde toplanan çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, “Yeter! Özgecan'ın hesabını soracağız" yazılı pankart açtı. “Kadın cinayetlerine son", “Katillerden hesap sorduk. Soracağız" ve “Kadın katilleri yargılansın" sloganları atan kadınlar bir süre sonra Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüşe geçti.
"CAYDIRICI DÜZENLEMELER YAPIN"
Galatasaray Lisesi önünde biten yürüyüşün ardından açıklama yapan 'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi' Gülsüm Kav, “Kadınların öldürülmesi bir doğal afet değildir. Koruma kanunu uygulayın, siyasiler kadın cinayetlerini kınasınlar, ceza kanunlarında caydırıcı düzenlemeler yapın. Bunlar hiç de zor şeyler değildir. Yıllardır bu adımları atmadılar. En son geçen hafta da üst üste 2 defa meclise gidip aynılarını söyledik. Bu gül yüzlü kardeşimiz sadece evine giderken, başına dünyada gelebilecek en kötü şey geldi. Bu sanki korku filmlerindeki gibi… İnsanlar artık daha bir öfkeyle sokakta. Biz Mısır'da öldürülen Esma için de, Özgecan için de sokağa çıkıyoruz. Birileri gibi sadece Esma demiyoruz. Biz bütün kadınlar için buradayız" dedi.
"BİZE KİM HESAP VERECEK"
Eşi tarafından öldürülen Muhterem Göçmen'in ablası Çiğdem Evcil ise , “Bugün güzel bir gün, sevgililer günü. Sevgiden, şefkatten bahsetmemiz gerekirken, 20 yaşında gencecik bir bedenin vahşice katledilişine tanık olduk. Benim de 16 yaşında bir kızım var ve lise öğrencisi. Dolmuşa, minibüse tek başına binerek okula gidip geliyor. Ben bundan sonra çocuğumu nasıl göndereceğim onu düşünüyorum. Benim kardeşim öldürüldü. Bize kim hesap verecek" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI'NA DA YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Yürüyüşe desteğin daha fazla olması gerektiğini ifade eden Demet Akalın da “Sanatçılar olarak, hiç olmazsa kadınlar olarak böyle bir olayda daha çok olsaydık daha mutlu olurdum. Burada daha çok sanatçı olmak zorundaydık bence. Duyuldukça yayılıyor. Daha fazla olacağımıza inanıyorum. Çünkü dünden beri benim beynim uyuşmuş durumda. Ben dün akşamdan bu yana uyuyamadım. Buraya gelmemdeki tek sebep de bu zaten. Özgecan'la alakalı ben her şeye katılacağım. Yazacağım. Kim ne derse desin. Nereye mektuplar yazılacaksa yazılacak. Birinin ön ayak olması lazım. Cumhurbaşkanı'na da yazmayı düşünüyorum. Muhakkak onlar da çok üzülmüşlerdir. Korkunç bir şey. İnanın ensem duyduğumdan beri, orada sanki bir şey birikti. Uyuşuğum. Ailesini düşünemiyorum. Herkesi tepkiye çağırıyorum. Bunu bir şekilde yasalar mı değişecek, ne yapılacaksa. Sözün bittiği yerdeyiz" diye konuştu.