Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov'un ölümü
- Özbekistan Parlamentosu ve Hükümeti, beyin kanaması geçiren Cumhurbaşkanı Kerimov'un hayatını kaybettiğini duyurdu- Kerimov yarın, vasiyeti nedeniyle doğduğu Semerkant'ta defnedilecek- Özbekistan'da üç günlük yas ilan edildi
TAŞKENT (AA) – Özbekistan Parlamentosu ve Hükümeti, Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un (78), geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
Parlamento ve Hükümetin ortak açıklamasında, beyin kanaması sonucu tedavi altına alınan Kerimov'un 2 Eylül'de hayatını kaybettiği bildirildi.
Kerimov'un ölümü nedeniyle 3 günlük yas ilan edildiği duyurulan açıklamada, cenaze işlemleri için oluşturulan komisyona Başbakan Şevket Mirziyayev'in başkanlık edeceği belirtildi.
Kerimov'un, yarın doğduğu, anne ve babasının da mezarının bulunduğu Semerkant'ta toprağa verileceği kaydedildi.
- Özbekistan'ı 27 yıl yönetti
Özbekistan yönetiminde 1989'dan itibaren 27 yıldır tek söz sahibi olan Kerimov, 30 Ocak 1938'de, tarihi Semerkant şehrinde doğdu.
1960'da Orta Asya Politeknik Enstitüsü'nden, 1967'de Taşkent Ekonomi Üniversitesi'nden mezun olan Kerimov, çalışma hayatını 1960 yılında Taşkent Tarım Makineleri Fabrikasında başladı.
Kariyerini 1961-1966 yıllarında Taşkent Uçak Fabrikasında, daha sonra ise Özbekistan Devlet Planlama Teşkilatında sürdüren Kerimov, 1983'te maliye bakanı oldu.
1986 yılında Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (SSC) Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı görevine getirilen Kerimov, aynı yıl Kaşkaderya vilayetinde üst düzey yöneticilik yaptı.
Haziran 1989'da, Özbekistan SSC Komünist Partisi liderliğini üstlenen Kerimov, 24 Mart 1990'da Özbekistan SSC Yüksek Konseyi toplantısında Cumhurbaşkanı seçildi.
Özbekistan, 31 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan etti ve Kerimov, 29 Aralık 1991’de yapılan seçimi kazanarak bağımsız Özbekistanın ilk cumhurbaşkanı oldu.
Kerimov, 26 Mart 1995’de yapılan halk oylaması ile görevini 2000 yılına kadar uzattı, bu yıl yapılan seçimde ise yeniden 7 yıl süreyle cumhurbaşkanı seçildi. 2007 seçimlerini de kazanan Kerimov, 29 Mart 2015’te yapılan seçimlerde yüzde 90,39 oy alarak görevine devam etti. Kerimov’un Gülnara ve Lola isimli iki kızı bulunuyor.
- Bölgesel birliklere soğuk yaklaşıyordu
Eski Sovyetler Birliği ülkeleri arasında en yaşlı lider olan bağımsızlığın elde edildiği günden bu yana devlet yönetiminde kalmayı başaran Kerimov, Orta Asya'da tarafsızlık politikası yürütmeye çalışıyordu.
Tacikistan'daki iç savaşın sona ermesinde etkin olduğu belirtilen Kerimov'un, 1990 ve 2010 yıllarında Oş ve Celalabad kentlerinde yaşanan Kırgız-Özbek çatışmaları sırasındaki soğukkanlı tutumuyla iki ülke arasında savaş çıkmasını önlediği savunuluyor.
Ülkesindeki radikal dinci gruplarla mücadele eden Kerimov, bazı grupların hedefi haline geldi. 16 Şubat 1999'da Kerimov'un da katılacağı Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde, hükümet binasına düzenlenen saldırılarda 16 kişi hayatını kaybetti, 100'e yakın insan yaralandı.
11 Eylül 2001'de New York'ta meydana gelen terör olaylarının ardından Özbekistan, kendi hava sahasını Afganistan'da yapılan askeri harekatlar için ABD silahlı kuvvetlerine açtı. Kerimov, binden fazla Amerikan askerinin Afganistan sınırındaki Hanabad askeri üssüne konuşlandırılmasına izin verdi.
2005 yılında ülkenin Andican kentinde çıkan silahlı olaylara Taşkent yönetiminin sert müdahalesi Batılı ülkelerce eleştirildi. ABD'nin Andican olaylarının orantısız güç kullanarak bastırılmasına yönelik eleştirilerine Kerimov, askeri üs kapatmayla cevap verdi. Kerimov, eleştiriler nedeniyle ABD'nin Hanabad askeri üssünü kapattı.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov, Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) bağlı eğitim kurumlarını yasaklayan ilk liderdi.
Yönetimi süresince ülkesinin bölgesel birliklere üye olmasına çekingen yaklaşan Kerimov, Özbekistan'ın Rusya'nın öncülüğünde bazı BDT ülkeleri arasında kurulan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ndeki (KGAÖ) faaliyetini de askıya aldı, Avrasya Ekonomik Birliği'ne üye olmayı kabul etmedi.
Özbekistan'ın kendine özgü ekonomik kalkınma yolu olan “Özbek modelinin” fikir babası olarak bilinen Kerimov, Batılı ülkeler ve kurumlar tarafından, ülkedeki insan hakları ihlalleri ve muhaliflere yapılan baskılar nedeniyle eleştiriliyordu.
Kerimov döneminde cezaevlerine yaklaşık 18 bin siyasi tutuklunun konulduğu, muhalif isimlerin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı biliniyor.