19 Kas 2010 08:21
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:48
ÖZAY ERAD'IN CANLI YAYIN KAZASI TELEVİZYONCULARA DERS OLACAK MI?
Televizyonda cinayet çözenlerin de, acı pazarlamaya kalkanların da ellerini kafalarının arasına alma zamanı geldi
Berat’ın anasının çığlığı
Berat’ın anasının başına gelenleri Vietnam’ın başkenti Hanoi’de bir otel odasında izledim. 3 yaşındaki Berat, anası ile Şile’de bayram ziyaretine gitmiş. Kaybolmuş... Ortalık yangın yeri. Malum, bayram nedeniyle ortada doğru dürüst bir haber de yok. Medya üzerine atlıyor. Birinci günün sonrasında bütün medya Berat’ın akıbetini merak ederken Kanal D anahaber ekipleri olay yerinde canlı yayında annesinin yanındalar.
Muhabir Özay Erad heyecanla olayı anlatırken kulağına yanlış bir haber fısıldanıyor. Özay Erad önce Berat’ın ağabeyini soğukkanlılıkla odadan çıkarttırıyor. Annesine bile dönmeden kameraya bakarak Berat’ın cesedinin bulunduğunu, köylülerin olay yerine gittiğini söylüyor.
Anne yanında delirirken Özay Erad şefkatle kolunu annenin omzuna uzatıyor. Ağlamamak için kendini zor tutuyor. Gerçi sonra bir çocuk sesi duyuldu diye düzeltiyor ama çok geç... Anne çığlık çığlığa acıyla kendini yerlere atıyor. Bağırtılar, çağırtılar akrabalar yetişiyor, ekran kararıyor, alelacele anchorman Serdar Cebe’ye geçiliyor.
Bir televizyonculuk kazası deyip geçmeden önce bir duralım ne dersiniz?
O annenin çığlığı taa buradan duyuldu arkadaşlar.
Meseleyi basit bir muhabir hatasına bağlayıp üzerini itinayla kapatabiliriz ama yapmamalıyız. Televizyonun bu yapay dilini kırmanın, yıkmanın hepimiz için zamanı geldi.
Televizyonda cinayet çözenlerin de prime–time’da acı pazarlamaya kalkanların da reyting için bir haber bülteninde olmadık dümenler çevirmeye kalkanların da alacağı çok ders var. İşe bir soru sorarak başlayabiliriz.
“Çocuğu kayıp bir ananın gözünün içine bakıp çocuğunun cesedinin bulunduğunu milyonlarca kişinin huzurunda söylemeye hazır mısınız gerçekten?”
O zaman, o ananın patlattığı çığlığa da hazır olmalısınız. Şaşırmak yok! Haberin yanlış çıkması skandal değil. Neyse ki Berat birkaç saat sonra canlı bulundu. Asıl skandal o çocuğun ölü bulunmasıydı.
Cümleten geçmiş olsun!
Cüneyt ÖZDEMİR / RADİKAL
Berat’ın anasının başına gelenleri Vietnam’ın başkenti Hanoi’de bir otel odasında izledim. 3 yaşındaki Berat, anası ile Şile’de bayram ziyaretine gitmiş. Kaybolmuş... Ortalık yangın yeri. Malum, bayram nedeniyle ortada doğru dürüst bir haber de yok. Medya üzerine atlıyor. Birinci günün sonrasında bütün medya Berat’ın akıbetini merak ederken Kanal D anahaber ekipleri olay yerinde canlı yayında annesinin yanındalar.
Muhabir Özay Erad heyecanla olayı anlatırken kulağına yanlış bir haber fısıldanıyor. Özay Erad önce Berat’ın ağabeyini soğukkanlılıkla odadan çıkarttırıyor. Annesine bile dönmeden kameraya bakarak Berat’ın cesedinin bulunduğunu, köylülerin olay yerine gittiğini söylüyor.
Anne yanında delirirken Özay Erad şefkatle kolunu annenin omzuna uzatıyor. Ağlamamak için kendini zor tutuyor. Gerçi sonra bir çocuk sesi duyuldu diye düzeltiyor ama çok geç... Anne çığlık çığlığa acıyla kendini yerlere atıyor. Bağırtılar, çağırtılar akrabalar yetişiyor, ekran kararıyor, alelacele anchorman Serdar Cebe’ye geçiliyor.
Bir televizyonculuk kazası deyip geçmeden önce bir duralım ne dersiniz?
O annenin çığlığı taa buradan duyuldu arkadaşlar.
Meseleyi basit bir muhabir hatasına bağlayıp üzerini itinayla kapatabiliriz ama yapmamalıyız. Televizyonun bu yapay dilini kırmanın, yıkmanın hepimiz için zamanı geldi.
Televizyonda cinayet çözenlerin de prime–time’da acı pazarlamaya kalkanların da reyting için bir haber bülteninde olmadık dümenler çevirmeye kalkanların da alacağı çok ders var. İşe bir soru sorarak başlayabiliriz.
“Çocuğu kayıp bir ananın gözünün içine bakıp çocuğunun cesedinin bulunduğunu milyonlarca kişinin huzurunda söylemeye hazır mısınız gerçekten?”
O zaman, o ananın patlattığı çığlığa da hazır olmalısınız. Şaşırmak yok! Haberin yanlış çıkması skandal değil. Neyse ki Berat birkaç saat sonra canlı bulundu. Asıl skandal o çocuğun ölü bulunmasıydı.
Cümleten geçmiş olsun!
Cüneyt ÖZDEMİR / RADİKAL