Bu dönemde 2 yeni diziniz ekrada olacak. Biraz bahseder misiniz? ‘Alın Yazım’ günlük dizi olarak Kanal D’de yayınlanacak. Bir genç kızın hayatla verdiği mücadeleyi anlatan bir dizi. Diğeri de TRT’de yayınlanacak olan ‘Hayat Ağacı’. Büyük bir ailenin birlikte zorluklara nasıl göğüs gerdiğini anlatan bir aile dizisi. Bunun dışında bir proje daha var ancak o ocak ayında. Ben Focus Film’e haftalık dizi ve film yapmaya geldim. Haftalık dizilerin ve filmlerin yapımcılığını ben yapacağım. Oyunculuk yaparken tanıştığım insanların ve bağlantılarımın faydalı olacağını düşünüyorum. Bir oyuncunun ne hissettiğini, psikolojisini en iyi anlayabilecek yapımcılardan biriyim.
Bir projeyi seçerken nelere dikkat edersiniz? Hikâyenin gerçekçi ve inanılır olması lazım. Boş bir hikâye olmamalı. Dramatik çatışmaları kuvvetli, matematiği doğru kurulmuş olmalı. Yapımcılığa geçtikten sonra her türlü fikre açığım. İsteyen senaryosunu kapıp gelebilir, benimle bunu tartışabilir ve konuşabilir. Sadece ticari açıdan değil, “Biz seyirciye burada ne anlatmak istiyoruz?” ve “Onların duygularına nasıl daha fazla hitap ederiz?” diye de bakmak istiyorum. Sadece “Gişeye film yapayım. Şimdi ne tutuyor? Bunun üstüne bir film yapayım da hemen elime para geçsin” diye düşünmekten ziyade, biz işimizi çok güzel yapalım, para yanında zaten gelir diye düşünüyorum.
Sizin seyrettiğiniz bir dizi var mı? Aslında ben bütün Türk dizilerini seyrediyorum. Bakmak zorundayım çünkü bu işi gerçekten çok iyi yapan firmalarımız var. Ne tarz işler var? Yönetmen diziyi nasıl çekiyor? Bunlara bakmalıyım. Yabancı dizi ise hobi olarak izlediğim bir şey. Yabancı dizilerle bizim kültürümüz arasında büyük farklar var. İşledikleri konularda onların kültürüne uygun diziler yapıyorlar. Ama kişisel olarak sorarsanız en çok haber izlemeyi seviyoruım. Elimde olsa 24 saat haber kanalı izlerim.
Ülkemizde her dönem dizilerin süresi tartışma konusu olmuştur. Önce oyuncuydunuz, şimdi yapımcı olarak bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sürenin kısalmasını oyuncu da ister yapımcı da ama şu an ülkemizde böyle bir düzen var ve bu bir zincir. Reklam verenden başlayarak oyuncuya kadar gidiyor. Reklam verenlerin televizyon kanallarıyla yaptığı anlaşmalardan dolayı biz dizi sürelerini bu şekilde yayınlıyoruz. 90 dakika çalışırken çalışma şartlarından şikâyet ediliyor ancak 45 dakika olduğunda da dizinin bütçesi kısılacaktır. Benim setimde insanlar “Şu günü de şöyle kötü geçirdik” demeyecek. Egoların fazla olduğu bir sektörde bizim işimiz de onları yönetmek.