"ÖYLE HEZİMETE UĞRAMIŞTI Kİ ZAVALLI..." AHMET HAKAN CEM BOYNER'İ KIZDIRACAK!..
"Mesela genç ve yakışıklı işadamı Cem Boyner´in bir politik lider olarak dere tepe dolaşmasının etkileyici fotoğrafları hâlâ gözümün önündedir."
BEN "Yeni Demokrasi Hareketi"ni ıskalamış biriyim.
O zamanlar başımda "kavak yelleri" mi esiyordu, politikayı küçümseyerek hafiften "entel ayakları"na mı yatıyordum?
Bilmiyorum.
Ama kaçırdım bu hareketi...
Çok iyi izlemedim... Derinliklerine vakıf olamadım...
Gerçi tamamen bigane de kalmadım:
Mesela gazetelerin olağanüstü YDH gazlamasını anımsarım...
Mesela genç ve yakışıklı işadamı Cem Boyner´in bir politik lider olarak dere tepe dolaşmasının etkileyici fotoğrafları hâlâ gözümün önündedir.
Mesela Cem Boyner´in o zaman için fena halde cesur demeçler patlattığını da bilirim.
Sanırım savcılıkta ifade falan bile vermişti...
* * *
Cem Boyner´in etrafındaki isimler de dikkatimi çekiyordu o zamanlar...
Deli fişek gibi yazılar yazan Cengiz Çandar Abi´miz YDH´daydı...
Hep saygı duyduğumuz Asaf Savaş Akad Hoca da YDH´daydı...
Mehmet Altan harekete destek veriyordu...
Etyen Mahcupyan teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcısıydı.
O zamanlar bu kadar ünlü olmayan Kemal Derviş de hareketin içindeydi...
Kürt önderler, eski komünistler, hatta İslamcılar bile vardı YDH´da...
Yani tam bir özgürlükçü, demokrat, liberal hareket...
Burjuvayı önder yapmış liberal ve demokrat aydınların huruç hareketi...
Tozu dumana katıyorlardı...
"Kürt" sözcüğünün telaffuz edilmesinin bile risk taşıdığı bir dönemde Cem Boyner Kürt kentlerine vuruyordu kendini...
"Atatürk´ü aşmalıyız" türünden lakırdılar ediliyordu...
Fakat sonu tam bir hüsranla bitti bu coşkulu hareketin...
Kürtler oy vermediler... İslamcılar kendi partilerine yöneldiler... Merkez sağ hoşlanmadı söylenenlerden... Beyaz Türkler uzak durdular... Laik kesim öfkelendi...
Milliyetçiler ise ateş püskürdü...
Sonuç tam bir hezimet oldu...
Hareket dağıldı, herkes köşesine çekildi....
Cem Boyner de fabrikalarına, alışveriş merkezlerine, yani işine gücüne döndü...
Bir daha siyaset arenasına gözünün ucuyla bile bakmamacasına...
* * *
Aradan geçmiş şunca yıl...
Ben tam da "Acaba Cem Boyner ne diyordur bugünlerde olup bitenlere" derken, Milliyet gazetesinde kocaman bir Cem Boyner röportajı çıktı...
1995 konjonktüründe ne söylediyse aynısını söylemiş Cem Boyner...
Birbirimizi anlamaktan söz etmiş... "PKK" ile "Kürtlerin hakları" meselesinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söylemiş... CHP ve MHP´yi silmiş, AK
Parti´ye şans tanımış... Dağa taşa yazılan "Ne Mutlu Türk´üm Diyene" sözünün, kendilerini Türk hissetmeyenleri üzmek dışında bir işe yaramadığını belirtmiş...
Güzel konuşmuş, iyi konuşmuş...
En sonunda sorulmuş kendisine: "Yeniden politikayı düşünür müsünüz?" diye...
Sütten ağzı yanan Cem Boyner, şöyle bir üflemiş yoğurda...
Ve şöyle demiş: "Asla... Kapandı o defter."
Haklıdır: Öyle bir hezimete uğramıştı ki zavallı, 15 yılda toparlanması mümkün olamazdı.
Ahmet Hakan/Hürriyet