10 Mayıs 2007 12:43 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:47

OSMAN YAĞMURDERELİ "AÇIKLAMAZSAN ŞEREFSİZSİN" DEDİ,AYKUT IŞIKLAR AÇIKLADI!.."KARACİĞERİNDE TÜMÖR VAR,KALIN BAĞIRSAĞI TIKANIYOR"!..

Bu kadar hassas bir konuda, böyle bir yazı yazdığım için önce sizlerden özür diliyorum. Beni bağışlayın. Osman Yağmurdereli arkadaşım TV'de bildiğini açıklamazsan 'şerefsizsin' dediği için yazıyorum.

İki oğluma sadece onurumu bırakacağım, onu da benden hiçbir Allah'ın kulu alamaz.

Bu kadar hassas bir konuda, böyle bir yazı yazdığım için önce sizlerden özür diliyorum. Beni bağışlayın. Osman Yağmurdereli arkadaşım TV'de bildiğini açıklamazsan 'şerefsizsin' dediği için yazıyorum. İki oğluma sadece onurumu bırakacağım, onu da benden hiçbir Allah'ın kulu alamaz.

Karaciğerinde tümör (bir tür kanser. henüz nasıl olduğu çözülmedi) ve kalın bağırsağı iğne ile açılan Osman Yağmurdereli bile... Osman'ı Allah'a havale ediyorum, tüm kötü sözlerini affediyor, sağlıklı ve çok uzun bir ömür yaşamasını yüce Allah'ımdan tüm kalbimle istiyorum.

Benim şimdi yazdığım şu satırları o yazsa idi de, beni böyle zor duruma düşürmeseydi ne olurdu sanki... Benim suçum ne?

'Sen böyle TV'lerde gülüp eğlenirken, sen aylar sonrasının TV dizilerinin anlaşmasını yaparken tabii ki bu iğrenç alemde dedikodu yapılır. Ve hasta olduğuna inanmazlar. Şehir efsanesi olursun, hakkında bin türlü senaryo yazılır. Bir TV dizisinden, bu kadar tatlı para kazanmanın, harcamanın, gittiği her yerde el üstünde tutulmanın bedelidir bu. Türkan Şoray, Sezen Aksu, Fatih Terim, Hakan Şükür, Tarkan, Hülya Avşar ne yapsın? Hadi onlar sanatçı her Allah'ın günü eleştirilen Başbakan, Genelkurmay Başkanı, İstanbul Valisi, Polis Müdürü ne yapsın? Bir basın toplantısı düzenleyip, rapor fotokopisini medyaya dağıtsan ne olur? Veya medyaya göndersen. Sadece dedikoduları susturursun. Ben dedikoduların arkasından konuşmadım, görevimin bilinci ile gazetemde yazdım, insan gibi susmasını bildim.

Kaldı ki kanser hastalarının da topluma karşı bir sorumluluğu var. 'Ben nasıl olsa öleceğim' diye TV'lerde istediğini yapamaz, konuşamaz. Hele duygu sömürüsü asla... Diğer kanser hastalarını düşünmek zorundadır. Bunu sağlamak için ülkemizde bir dernek var. 'Kanserli Aileleri Derneği'... Kuran kişi 'Dr. Yavuz Dizdar'. Bütün kanser uzmanı doktorlar müthiş idealist Yavuz Dizdar'ı çok iyi tanır. Ben de bu derneğin kurucu üyesiyim. 'Kanseri nasıl yendim' diyerek gazete ve TV'leri dolaşırken, çok önemli bir detayı yani bu tedavi sırasında 300 bin dolar harcadığını halktan gizleyen ünlü kişilerle savaşan tek gazeteciyim. Bu acı gerçeği nedense kimse yazmadı, yazamadı. 'İki Amerikan' yani önce İstanbul'daki 'Amerikan Hastanesi'ne' sonra da Amerika Birleşik Devletleri'ne kanser tedavisi için giden ünlü kanserliler de çok kızmıştı bana. Ama ben hep o haberleri gariban kanser hastalarının da okuduğunu düşündüm. Kanser ilacını alamayan, kemoterapi için bir yıl sonrasına gün verilen göz göre göre ölüme giden gariban hastaları düşündüm. Hatta Osman Yağmurdereli'ye 'Helal olsun sana. Maddi gücün var iken bile, Türk doktorlarına Türk hastanelerine güvenen yiğitsin' demek istiyordum. Bakın şimdi ne haldeyim.

EVET KARACİĞERINDE TÜMÖR VAR, KALIN BAĞIRSAĞI TIKANIYOR

Sonunda bu noktaya geldim. Bana önce 'İbo Show'da sonra 'Sabahların Sultanı Seda Sayan' programında resmen hakaret etti. Ahlak ve mantık anlayışına göre kendini savunup, güya madara etti. Gazetecilik ve insanlık! dersi verdi. Şimdi Yağmurdereli'nin ne hikmetse basın toplantısında anlatmadıklarını yazacağım. Bunları yazdığım için gerçekten üzgünüm ve utanıyorum. Keşke her türlü tahlil ve emarları da verebilseydim. Olayın özetini mecburen ama kısaca yazacağım. Halkın anlayacağı dilde... Nasıl olsa gerçeği detayı ile bilen pek çok doktorumuz var.

Yağmurdereli