Ortalık “Fenomen” Kaynıyor!.. Siz Ne Ayaksınız Kardeşim?..
Medyaradar analisti Atilla Akar, son dönemde olağanüstü artan sosyal medya fenomenliği olgusuna eleştirel bir bakışla yaklaştı…
Efendim: şu sıralar virüs gibi yayılan fenomenlere fena halde takmış durumdayım. Hele de şu günlerde bunlardan bazılarının karıştığı söylenen olaylarla iş ayrıca kriminal bir boyut kazanmış gibi görünüyor. (Hatta daha az önce bunlardan bayan olanlarından, koca popolu ve “balon patlatma” videosu ile ünlenmiş birinin daha yeni tutuklanma haberini okumuş bulunuyorum. Bir başkası da dayak yemiş galiba) Anlaşılan bu çakma ünlülerin bazıları ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar!
Şimdilerde bunların arasında bir de yeni kategori oluşmuş görünüyor. Onlardan bazılarının isimleri şu sıralar kara para aklamayla, mal varlıklarına el konulmasıyla, mafyatik ilişkilerle birlikte anılıyor. (Simgeleri de saçlarına dolarlardan bigudiler yaptırmak görgüsüzlüğü herhalde) Bir başka çiftin bir tür saadet zinciri yöntemiyle milyonlarca dolandırdıkları söyleniyor. Daha neler çıkacak kim bilir?..
Ortalık Kum Gibi Fenomen Kaynıyor!..
Elbette bunları hukuki açıdan yargılamak bana düşmez. O yüzden isim isim bu kişileri ele almayacağım. Zaten bunlara ayrıca katkıda bulunmak istemem. Ben daha ziyade “Fenomenlik olgusu” denen şeyin yansımalarını anlamaya çalışacağım. Benim için “Kımıl zararlısı” veya “çekirge istilası” seviyesinde bir durum. Üstelik sadece Türkiye’de değil, dünyada da olay bu minvalde. Ortalık kum gibi fenomen kaynıyor!
Kaliteli içerik üretenlere ya da üretmeye çalışanlara bir diyeceğim yok. (Aralarında zıpçıktı tipler bol olsa da ara sıra eli yüzü düzgün iş –yemek, restoran, seyahat, ürün tanıtım, vb- yapanlar ya da “sevimli” tiplerde çıkabiliyor) Ancak bazıları var ki izlediğimde dehşete düşüyorum, sinirim tepeme çıkıyor, tansiyonum yükseliyor. Bunlardan bazıları sırf bir “tık” daha almak, dikkat çekebilmek ve gündemde kalabilmek için yapamayacakları saçmalık yok. Abukluk paye olmuş!
Mesela bunlardan bir erkek önce hamilelik sonra da “çocuk doğurma” videoları ile acayip ilgi görebiliyor. Ya da erkek erkeğe nişan, evlilik törenleri düzenliyor. Bir başkası cinsiyet değiştirme sürecini en şımarık şekilde anlatıyor. (Bu LGBT çağrışımlı videolar ve tipler ayrıca ilginç) Kıçını açan, twerk yapanlar, orijinal espriler buldum zannıyla muhtelif maymunluklar peşinde olanlar, vb say say bitmez. Yeter ki cinslik olsun!..
Bana Beyzbol Sopamı Getirin!..
Hele “Sokak röportajı” yapıyorum numarasıyla en abuk ve müstehcen soruları soranlar var ki içimden onlara beyzbol sopamla dalmak geliyor. Bunlar kızlara doğrudan veya dolaylı “Cinsel çağrışımlı” sorular soruyorlar. “Önden mi arkadan mı?”, “Boyu mu işlevi mi?”, “En son ne zaman yaptınız?” vb gibi sorular soruyorlar. İşin garibi ar ve haya duygusuyla pek tanışmadığı anlaşılan o kızlar kahkahalar atarak bu soruları açıkça cevaplıyorlar. (Hele en son bir videoya rastladım ki burada “Bir hayvan olsanız ne yapmak istersiniz?” sorusuna bir kız “Duvarda sinek olup annemle babamı yatakta izlemek isterdim” diyor ki aslında bunu burada yazamayacağım kelimelerle ifade ediyor. Pes yani!) Yüzsüzlük ve edepsizlik sıradanlaşıyor!
“Tık Tanrısı”nın Uyanık Çocukları!..
Buradan artık olayın en can alıcı noktasına geliyoruz. Çünkü iş artık basit bir eğlence ya da “boş insanların boş işleri” olmaktan çoktan çıktı. Düne değin canı sıkılan, içinden muhtelif şaklabanlıklar yapma isteği gelen herkes bilhassa Tik Tok ortamında boy gösteriyordu. Halende öyle aslında. Lakin artık işin boyutu değişmiş durumda. Bunların bazıları başta izlenme oranları, yarattıkları konseptler, başka mecralarda isimlerinden bahsettirmelerine, vb göre şaşırtıcı derecede “iyi paralar” kazanabiliyorlar. (Ben 30 kitabıma ve tonlarca yazı yazmama rağmen halen asgari ücretli bir işçi kadar kazanamıyorum!) Bunlardan bazılarının takipçilerinin yüz binleri, milyonları bulması sonucu olay artık düpedüz bir profesyonel gelir sağlama mecrasına dönmüş durumda. Bazıları için artık bir “meslek” yani!
Şimdi “Ün” başlıbaşına bir “rant aracı”dır. Niteliğe değil niceliği yücelten, ona tapan modern toplum “Tık tanrısı”na tapıyor. Seviye önemli değil, yeter ki bolca tık alın, hatta mümkünse “viral” olun. “Tık” başlıbaşına bir put olmuş. (Onun siyasi karşılığı ise oy!) Modern toplum, demokrasi, kapitalizm sayılara biat ediyor. Sıradan insanın, vasatın, avamın şahlanışıdır bu. Siz “Allame-i Cihan” olsanız fark etmez. Fenomen olgusu bu gerçeğin dışa vurumudur. Tabii birazda “uyanık” olmanız şart!..
Bazıları “Kıyamet Habercisi” Gibiler!..
Bunların bazılarına “masum saçmalamalar” gözüyle bakabilsek bile içlerinde öyleleri var ki, adeta “Kıyamet habercisi” saymak gerekecektir. Maalesef adına sosyal medya denen bu foseptik çukurunda avamın en niteliksiz, bomboş unsurları diyebileceğimiz kişilerde toplanmış durumda. Bu zıpçıktı şahsiyetler “Embesil seviye”de içerikler üretip, paylaşabiliyor. Ve gene maalesef en az kendileri kadar düzeysizlerce ilgi ve takdir görebiliyorlar. Tuhaf ama gerçek!..
Fazla bir bilgi ve kültür gerektirmeyen bu ortamda her tür şımarıklık, seviyesizlik prim yapabiliyor. Görgüsüzlüğü paçalarından akan bazı ne idiği belirsiz acayip tipler, cahili cühela seviyesinde zihni hilkat garibeleri, tam anlamıyla kültürel ve davranışsal bir risk oluşturuyorlar. Toplumun önüne bunlar “örnek” diye konuluyor. (Diğer alanları hiç saymıyorum bile!) Kopyacı bir yaratık olan insan bunları taklit ediyor!
Bu Bir “Sosyal Tehlike”dir!..
Sosyal medya fenomenliği olgusunun günümüzün bir gerçeği olduğunu kabul ederim. Ancak bugün bazı boyutlarıyla alarm çanları çaldırılması gereken bir “Sosyal Tehlike” haline gelmiştir. “Özgürlükler” maskesi arkasında toplumu, gençliği çürüten bir yanı vardır.
Cumhuriyetin 100. Yılı’na geldiğimiz şu günlerde olaya sosyal yönden baktığımızda “Fenomen” olgusu –maalesef- bir tuzak gibi duruyor karşımızda. Cumhuriyetin yaratmak istediği gençlik ve insan modelinin bunlar olduğunu hiç sanmıyorum. Eğer bunlar baskın çıkarsa insan malzememizin geleceğinin hiç de parlak olmayacağını söyleyebilirim…
26. 10. 2023