Orhan Pamuk La Repubblica'ya konuştu: İslam yanlısı hükümetimiz otoriterleşiyor

Gazetenin Türkiye haberleri uzmanı muhabiri Marco Ansaldo'nun gerçekleştirdiği mülakat, “Pamuk: İstanbul'u kurtarın, korku içinde yaşıyoruz” başlığı ve “Güç, muhalifleri korkuttu ve laik düşünceye darbe indirdi” cümlesiyle birinci sayfadan duyuruldu.

İç sayfadan, “Türkiye'de bir korku iklimi var. Güç, muhalifleri ve gazetecileri korkutuyor. Avrupa sesini duyurmalı” başlığıyla görülen mülakatın sunumunda, Pamuk'un genelde “Röportaj veririm, ama sadece edebiyat konusunda konuşalım” diyen bir tip olduğu, ancak bu sefer politikadan konuşmadan edemediği aktarıldı.

Taraf gazetesi yazarı arkadaşı Murat Belge'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret etmekten yargılandığı davanın duruşmasından hemen sonra gazeteye konuşan Pamuk, bu davanın, sadece siyasi muhalefeti susturmak ve ifade özgürlüğüne darbe vurmak amacını taşıdığını öne sürdü.

Pamuk, “Bu, insanları sindirmek ve ülkeye korku salmakla ilgili bir dava. Böylece kimse hükümeti eleştiremez” dedi.

“Kendim için korkmuyorum”
Kendisinin hiçbir şeyden korkmadığını dile getiren Orhan Pamuk, “Kendim için korkmuyorum. Ülkem için korkuyorum. Arkadaşlarım, laik Türkler, eğitimli insanlar, Avrupa yanlıları için korkuyorum” diye konuştu.

Türkiye'de basın özgürlüğü için çok endişeli olduğunu belirten Orhan Pamuk, “Korku, hükümeti eleştiren gazetecilere dokunuyor, onlar tehdit ediliyor, işlerinden kovuluyor, gazeteleri kapatılıyor. İslam yanlısı hükümetimiz, son yıllarda liberal yüzünü kaybetmeye başladı. Her geçen gün daha fazla otoriter ve baskıcı oluyor” diye sözlerini sürdürdü.

“Eskisinin devamı yeni Türkiye”
Artık adliyelere giderek, davalardan dolayı hem kendisi hem de arkadaşlarını savunmak zorunda kalmaktan sıkıldığını anlatan Pamuk, “Yeni Türkiye'den bahsediyorlar. Bu yeni Türkiye olmalı: eskisinin devamı! Üzerine gidilen yazarlarla…” diye eleştirisini dile getirdi.

Son dönemde 2000'e yakın kişinin cumhurbaşkanına hakaretten yargılandığı, Cengiz Çandar, Murat Belge ve Can Dündar gibi gazeteciler hakkında da davalar açıldığı hatırlatılan ve “Kimse bunun önüne geçmeyi başaramıyor. Sizce daha ne olabilir?” sorusu yöneltilen Pamuk, “Bakın, lütfen bana gelecekte ne olacağını sormayın. Hâlihazırda olanlar zaten yeterince iç karartıcı” diye karşılık verdi.

“Avrupalılar, Türkler ve Kürtleri de etraflarında görmek istemiyor”
Türkiye'nin, Avrupa Birliği (AB) ile çok önemli bir vize serbestisi anlaşmasına vardığı hatırlatılan Pamuk, bundan dolayı mutlu olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

“Ancak öte yandan, her geçen gün daha baskıcı olan bir Türk hükümeti ile Avrupa Birliği arasında anlaşmazlıklara yol açma ihtimali olması bakımından beni öfkelendiriyor. Avrupalılar, etraflarında sadece Suriyeliler ve Asyalıları görmek istemiyormuş gibi değil, şimdi Kürtleri ve Türkleri de görmek istemiyorlarmış gibi. Ve bu iyi bir his değil!”

“Avrupalılar daha sert pozisyon almalı”
Orhan Pamuk, “Avrupalı ülkeler ne yapmalı?” sorusuna ise, “Bu arada, insan hakları ihlalleri bakımından Türkiye'ye karşı daha sert bir pozisyon alabilirler” yanıtını verdi.

Avrupalı liderlerin, Türklerle el sıkışırken ifade özgürlüğünü hatırlamalarını dileyen Pamuk, “Şansölye Merkel ve diğer Avrupalı yöneticiler, sadece Türkiye'deki göçmen ve sığınmacı meselesine konsantre olmamalı, hükümetimizle demokrasi sorununu da ele almalı” diye konuştu.

“Türkiye övgüyü hak ediyor”
Sığınmacılar konusunda duvarlar ören Avrupa'nın, kendi değerlerine zarar verdiğini ifade eden Pamuk, bu konuda Türk hükümetini ise suçlayamayacağını belirterek, “Hükümetimize bir suç yükleyemem. Milyonlarca sığınmacıyı ağırlayan ve onlara yardım eden Türkiye, uzun süre yalnız bırakıldı. Türkiye bu konudaki tutumuyla tüm övgüleri hak ediyor” diye görüşünü açıkladı.