ORHAN MİROĞLU BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE NE GÖRÜŞTÜ? (MEDYARADAR/ÖZEL)

Taraf Gazetesi’nden olaylı bir şekilde ayrılan Orhan Miroğlu, AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmenin 2 saat sürdüğünü söyledi.
Miroğlu, Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi, RS FM’de yayınlanan ’Atilla Güner ile Akşam Postası’ programında anlattı. Miroğlu, "Partiye davet edilmedim. Siyaset yasağım var zaten. Görüşlerimi aktardım. Görüşme olumlu geçti. Erdoğan (son terörist öldürülene kadar savaş) anlayışında değil" dedi.
Bir Kürt aydını olarak geçmişte çok baskı gördüğünü, Diyarbakır Cezaevi’nde uzun yıllar kaldığını,ölümlerden döndüğünü anlatan Miroğlu, Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorununun çözümü için çaba harcadığına inandığını belirtti.
Orhan Miroğlu’nun Atilla Güner’in sorularına verdiği yanıtların bir bölümü şöyle:
Atilla Güner:Sayın Miroğlu, bu görüşmede Adalet ve Kalkınma Partisi içinde siyaset yapma teklifi aldınız mı?
Orhan Miroğlu: Böyle bir şey olmadı. Ben Salı günü Başbakanla görüştüm. Uzunda bir görüşme oldu, ama tamamen Kürt meselesi. Demin sizlerle paylaştığımız aşağı yukarı görüşler. Ne olur, ne biter ondan sonra lütfetti beni dinledi. Bende bir iki saat görüşlerimi paylaştım.
Atilla Güner: Bu kamuoyunda biliniyor muydu? İlk kez mi konuşuyoruz bunu?
Orhan Miroğlu: Kamuoyu bilmiyordu ama orada gazeteciler vardı. Ak Parti Genel merkezinde. Ben kendi özel aracımla gittim, yanımda korumam vardı başka da kimse yoktu. Çıkarken bir gazeteci arkadaş gördü o da Star muhabiriydi galiba haber falan yapmış öyle duyuldu. Kamuoyu duysun öyle bir şey geçmedi benim aklımdan. Sanıyorum Sayın Başbakan’ın da aklından geçmedi. Gerekte yok aslında bir fikir alış verişi oldu. Çok da iyi izlenimlerle ayrıldım. Biraz daha güven duydum. Evet, bu olabilir gibi bir fikirle ayrıldım. İyi bir hamle bir şey daha yapılabilir Ak Parti öyle görülüyor ki buna açık. Benim özel durumumda şu zaten ben 2014’e kadar siyaset yasaklıyım. Şu an istesem de ne Ak Parti’de ne de başka bir partide siyaset yapma hakkım elimden alınmış. Anayasa mahkemesi bana siyaset yasağı koydu. DTP davası nedeniyle. Ben DTP’nin kurucusuydum biliyorsunuz. 2007’de ayrılmama rağmen partiden maalesef Anayasa mahkemesi beni, Ahmet Türk, Aysel tuğluk v.s o arkadaşlarla beraber 35 kişiydik bize siyaset yasağı koydu. Ben zaten çok önemsemedim, zaten siyaset falan yapmaya niyetim yok. Partiden ayrıldım yazı yazmak için ayrıldım. Taraf’ta beş yılda yazdım. Dolayısıyla öyle bir şey yok. Ama tabiî ki Ak Parti politika yapılabilecek bir partidir. Önemsediğim bir parti. Çok değerli dostlarım var Kürt olsun Türk olsun hepsiyle çok iyi ilişkilerimiz var, saygı içerisinde sürdürüyoruz. CHP’de de var. Hatta MHP’de de dostlarım var. Fiili politika anlamında böyle bir pozisyon yok.

MEDYARADAR/ÖZEL