07 Mar 2013 17:57
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:04
ORHAN GENCEBAY HALA TRT TARAFINDAN YASAKLI MI?
Arabesk müziğin güçlü sesi Orhan Gencebay, müzik hayatı ve gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
Sözcü gazetesinden Yüksel Şengül’e konuşan Gencebay gelecek planları ve gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
İşte o röportaj;
Yarışma programı ‘Popstar Alaturka 2013’ yeniden ekrana geri dönüyor. Bu kez jüride Bülent Ersoy’un dışında Serdar Ortaç’la Demet Akalın da var.
Şu an itibarıyla, bir değişiklik olmazsa, 14 Mart tarihinde başlayacağımız bildirildi. Yine Türk müziğinde güzel sesleri arayacağız. Hepimiz bu yolla müziğe hizmet vereceğiz. Bu arada iyi sesleri seçerken, yeri geldiğinde Türk müziğiyle ilgili bilgiler de sunacağız. Bu programda oluş nedenim de budur zaten. Sadece eğlencenin olacağı bir program sunulsaydı, ben orada olmayabilirdim. Müziği anlatmak, bu konuda bilgiler vermek çok önemli.
‘Orhan Gencebay ile Bir Ömür’ adlı albüm krizde olan müzik sektörüne bir canlılık getirdi…
Gerçekten de müzik sektörümüze maddi ve manevi canlılık getiren ‘Orhan Gencebay ile Bir Ömür’ albümü dünya çapında bir olaydır. Çünkü bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde bir bestecinin 33 sevilen eseri 32 tane sevilen sayılan sanatçı tarafından okunmamıştır. Bu dünyada bir ilktir. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Son dönemde pek çok dizide Orhan Gencebay şarkıları yer alıyor… Bunlarla ilgili yasal hakkınızı alabiliyor musunuz?
Bu dizilerden çoğuna 20-30 şarkılık izin verdim. Son albüm çıkmadan önce de şarkılarımıza aynı ilgi vardı zaten. Yasal hakkımıza gelince…
Bu konuda yanılmıyorsam bir de yasamız var.
Elbette, 5846 numaralı yasa bizim yasamız, fikir ve sanat eserleri yasasıdır. Bu yasa yürürlüktedir ama telif haklarının çok iyi anlaşılması ve hayata geçmesi gerekiyor. Mevcut yasada bazı değişikliklere gidilecektir. Sanırım projemiz engelleri kaldıracak ve adalet yerini bulacaktır.
Sizin son albümünüzün satışı ne oldu?
Yasal olarak 900 bin civarı diyebilirim. Gerçekte 30 milyon olmalıydı.
Türkiye’de sanatçılara dağıtılan yıllık telif ücretinin toplamı 10 milyon euro. Olması gereken rakam nedir?
En az 500 milyon euro olması gerekir. Müzik sektöründen yılda 490 milyon euro gasp ediliyor. Bu para bizde olsaydı, müzik sektörü Uluslararası alanda büyük başarılara imza atardı.
Bir dönem yasaklandınız.
TRT’ye çıkamıyordum ve 30-35 yıl sonra benden özür dilendi, yasak bitti.
İlginçtir ama Orhan Gencebay’ı yine TRT’de pek göremiyoruz. Bizim bilmediğimiz gizli bir yasak hâlâ devam mı ediyor?
TRT’nin bana karşı bir intikam hissi mi var, yoksa bilmediğimiz gizli bir yasak mı var, bilemiyorum… Benim halkımın kanalı, gönül dostlarının izlediği ekran… Neler olup bittiğini bilemiyorum ama üzüldüğümü söyleyebilirim. TRT’yle ilgilenmek amacıyla söylemiyorum ve bu saatten sonra hiç de ilgilenmeye niyetim yok ama bu tarz şeylerin olması rahatsız edici.
Sağlığınız nasıl?
Evelallah kale gibiyim! Berhudar ol Yükselciğim…
Orhan Gencebay’ın bugüne kadar müzik sektöründen elde ettiği kazancın yüzde kaçı gasp edildi?
Bana bunu daha önce Ahmet Hakan da sormuştu. Ben para pulu çokça konuşmayı sevmem ama haksızlığa uğramak son derece onur kırıcı bir durum. Korsan, hırsızlık yaparken üzülmemek mümkün değil. Orhan Gencebay olarak 20-30 milyon dolarım çalındı diyebilirim. Ben onun peşinde de değilim ama sektörde sürünen insanlarımız var, sanatın korunması gerekliliği var. Dediğim gibi yasadaki değişiklikler tamamlanacak inşallah. Daha sonra dilerim hayata geçer ve haksızlıklar son bulur.
Bahar geliyor ve müzikteki gündemde Eurovision Şarkı Yarışması yer alıyor. Bu yıl katılmayacağımız açıklandı.
Eurovision Şarkı Yarışması baltık ülkelerinin eğlencesi olarak başlayan bir yarışmadır. Nedense sonraki yıllarda birileri bu şarkı yarışmasını milli dava haline getirdi. Oysa müzikte siyaset olmamalı. Katılırız katılmayız, önemli değil.
Geçen yıl sahneye çıkacaktınız ama olmadı. Bu yıl olabilir mi?
Bu yıl kesin olacak, sahneye çıkacağım, sözüm söz. Çalışmalar ve hazırlıklar devam ediyor. Belli sayıda konserler olacak ama şu an netleşmediği için kesin bir tarih veremiyorum. Dünya yüzünde, 45 yıldır halkının tanıdığı ve kendi eserlerinden başka eser okumayan, sahneye çıkmayan tek sanatçı benim. Bir aksilik olmazsa gönül dostlarının huzuruna canlı olarak çıkıp şarkı söylemeyi düşünüyorum.
20 yıldır sinema filminde oynamayan Orhan Gencebay, kamera önüne geçmeyi düşünmüyor mu?
Bir sinema filminde oynamayı düşünüyorum. İyi bir proje hazırlığımız var. Bu da sahne olayı gibi sürpriz olacak.
Hayatınızı kitap yapıyordunuz, çalışmalar ne durumda?
Kitabımı yazdık, bitti. Ancak nehir tarzı yazdık. Ben onu pek benimseyemedim. Bu nedenle yeniden elden geçiriyoruz.
Kitap neyi anlatacak?
Hayatım boyunca müzik konusunda neler yaptığımı, başıma nelerin geldiğini anlatacak. Tabii asla dedikodu tarzında bir kitap değil, dedikodudan nefret ederim. Bende olan sırlar elbette bende kalacaktır. Müzikteki Orhan Gencebay’ı anlatacağım.
Türkiye’de sanatçılar hakkını alabiliyor mu?
Şöyle söyleyebilirim, Türkiye’deki sanatçıların hakları yüzde 98 oranında gasp edilmektedir dersem mesele daha net bir şekilde anlaşılır sanırım. Bu rakam tam bir faciadır. Hakkımızı yüzde 2 oranında ancak toplayabiliyoruz. Bu kazanç oranıyla yaşanabilir mi? Tabii ki yaşanmaz. Sanat camiasında tam bir sefalet hüküm sürmektedir. Mağdur sanatçıların sayısını vermem gerekirse, aileleriyle birlikte 600-700 bin kişiyi bulmaktadır. Türkiye’deki nice sektörler yükselişe geçerken müzik sektörü batmış durumdadır.
Emek hırsızlığının daha iyi anlaşılması için rakam vermeniz mümkün mü?
Bakınız, koskoca Türkiye’nin anlı şanlı müzik sektörünün yıllık cirosu sadece 60-70 milyon liradır. İlim ve edebiyatta yıllık ciro 3.5 milyar lira, yani müziğin 50 mislidir. Hak ettiğimiz ücretin ne yazık ki yüzde birini alamıyoruz. Yüzde 99’luk bir kayıp varken, müzik sektörü bu rakamlarla dönebilir mi? Mümkün değil.
Aşkların kısa sürede tüketildiği bir dönemden geçerken, Sevim Emre ile ömür boyu eskimeyen bir aşkın mimarı olarak aşktan yana neler söyle- mek ister Orhan Gencebay?
Geçen gün yine aşk konusu gündeme geldi. Sevgililer ya da evli çiftler uzun bir aşk uzun bir birliktelik yaşamak istiyorsa, her gün kavga etmelidir dedim (Gülüyor). Şaka bir yana sonu mutlak barışmayla biten kavgalar aşkın tuzu biberidir, lezzetidir. Hiç kavga etmeyenlerden korkmak gerekir, çünkü birikimler sonunda büyük bir patlama yaşanabilir ve zarar verebilir duygulara.
Sevim Emre ile Orhan Gencebay da bu tür kavgaları yaşıyor mu?
Elbette, Sevim Hanım’la benim aramda da sık sık masum kavgalar yaşanır. Ama dediğim gibi sonu barışmayla bitmeli ki, aşkı beslesin, tazelesin. ‘Bedensiz Aşk’ adlı bir yeni şarkım var, semah makamındadır. Sözleri şöyledir: “Aşkın zirvesine varmak istersen, bedensiz sevgiyi kavraman lazım/O eşsiz duyguyla yanmak istersen, bir kıvılcım yeter inanman lazım/Ezberle bakarsan anlayamazsın, cahili kamilden ayıramazsın/Gönülden bakmazsan tad alamazsın, aşksız yaşanılmaz, yaşaman lazım.” Sevmek yaşamın temelidir, sevgi olmadan hiçbir şey olmaz. Aşk, sevginin uç odağıdır, tutkudur. Sevgi biz doğarken bedensiz olarak bizde yer alır. Büyüdükçe oluşur, çoğalır. Anne baba sevgisi, oyuncak sevgisi, çiçek sevgisi, vatan sevgisi. Seversek, daha iyi yaşarız. Sevmezsek mutlu olamayız.
SOZCU / Yüksel Şengül
İşte o röportaj;
Yarışma programı ‘Popstar Alaturka 2013’ yeniden ekrana geri dönüyor. Bu kez jüride Bülent Ersoy’un dışında Serdar Ortaç’la Demet Akalın da var.
Şu an itibarıyla, bir değişiklik olmazsa, 14 Mart tarihinde başlayacağımız bildirildi. Yine Türk müziğinde güzel sesleri arayacağız. Hepimiz bu yolla müziğe hizmet vereceğiz. Bu arada iyi sesleri seçerken, yeri geldiğinde Türk müziğiyle ilgili bilgiler de sunacağız. Bu programda oluş nedenim de budur zaten. Sadece eğlencenin olacağı bir program sunulsaydı, ben orada olmayabilirdim. Müziği anlatmak, bu konuda bilgiler vermek çok önemli.
‘Orhan Gencebay ile Bir Ömür’ adlı albüm krizde olan müzik sektörüne bir canlılık getirdi…
Gerçekten de müzik sektörümüze maddi ve manevi canlılık getiren ‘Orhan Gencebay ile Bir Ömür’ albümü dünya çapında bir olaydır. Çünkü bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde bir bestecinin 33 sevilen eseri 32 tane sevilen sayılan sanatçı tarafından okunmamıştır. Bu dünyada bir ilktir. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Son dönemde pek çok dizide Orhan Gencebay şarkıları yer alıyor… Bunlarla ilgili yasal hakkınızı alabiliyor musunuz?
Bu dizilerden çoğuna 20-30 şarkılık izin verdim. Son albüm çıkmadan önce de şarkılarımıza aynı ilgi vardı zaten. Yasal hakkımıza gelince…
Bu konuda yanılmıyorsam bir de yasamız var.
Elbette, 5846 numaralı yasa bizim yasamız, fikir ve sanat eserleri yasasıdır. Bu yasa yürürlüktedir ama telif haklarının çok iyi anlaşılması ve hayata geçmesi gerekiyor. Mevcut yasada bazı değişikliklere gidilecektir. Sanırım projemiz engelleri kaldıracak ve adalet yerini bulacaktır.
Sizin son albümünüzün satışı ne oldu?
Yasal olarak 900 bin civarı diyebilirim. Gerçekte 30 milyon olmalıydı.
Türkiye’de sanatçılara dağıtılan yıllık telif ücretinin toplamı 10 milyon euro. Olması gereken rakam nedir?
En az 500 milyon euro olması gerekir. Müzik sektöründen yılda 490 milyon euro gasp ediliyor. Bu para bizde olsaydı, müzik sektörü Uluslararası alanda büyük başarılara imza atardı.
Bir dönem yasaklandınız.
TRT’ye çıkamıyordum ve 30-35 yıl sonra benden özür dilendi, yasak bitti.
İlginçtir ama Orhan Gencebay’ı yine TRT’de pek göremiyoruz. Bizim bilmediğimiz gizli bir yasak hâlâ devam mı ediyor?
TRT’nin bana karşı bir intikam hissi mi var, yoksa bilmediğimiz gizli bir yasak mı var, bilemiyorum… Benim halkımın kanalı, gönül dostlarının izlediği ekran… Neler olup bittiğini bilemiyorum ama üzüldüğümü söyleyebilirim. TRT’yle ilgilenmek amacıyla söylemiyorum ve bu saatten sonra hiç de ilgilenmeye niyetim yok ama bu tarz şeylerin olması rahatsız edici.
Sağlığınız nasıl?
Evelallah kale gibiyim! Berhudar ol Yükselciğim…
Orhan Gencebay’ın bugüne kadar müzik sektöründen elde ettiği kazancın yüzde kaçı gasp edildi?
Bana bunu daha önce Ahmet Hakan da sormuştu. Ben para pulu çokça konuşmayı sevmem ama haksızlığa uğramak son derece onur kırıcı bir durum. Korsan, hırsızlık yaparken üzülmemek mümkün değil. Orhan Gencebay olarak 20-30 milyon dolarım çalındı diyebilirim. Ben onun peşinde de değilim ama sektörde sürünen insanlarımız var, sanatın korunması gerekliliği var. Dediğim gibi yasadaki değişiklikler tamamlanacak inşallah. Daha sonra dilerim hayata geçer ve haksızlıklar son bulur.
Bahar geliyor ve müzikteki gündemde Eurovision Şarkı Yarışması yer alıyor. Bu yıl katılmayacağımız açıklandı.
Eurovision Şarkı Yarışması baltık ülkelerinin eğlencesi olarak başlayan bir yarışmadır. Nedense sonraki yıllarda birileri bu şarkı yarışmasını milli dava haline getirdi. Oysa müzikte siyaset olmamalı. Katılırız katılmayız, önemli değil.
Geçen yıl sahneye çıkacaktınız ama olmadı. Bu yıl olabilir mi?
Bu yıl kesin olacak, sahneye çıkacağım, sözüm söz. Çalışmalar ve hazırlıklar devam ediyor. Belli sayıda konserler olacak ama şu an netleşmediği için kesin bir tarih veremiyorum. Dünya yüzünde, 45 yıldır halkının tanıdığı ve kendi eserlerinden başka eser okumayan, sahneye çıkmayan tek sanatçı benim. Bir aksilik olmazsa gönül dostlarının huzuruna canlı olarak çıkıp şarkı söylemeyi düşünüyorum.
20 yıldır sinema filminde oynamayan Orhan Gencebay, kamera önüne geçmeyi düşünmüyor mu?
Bir sinema filminde oynamayı düşünüyorum. İyi bir proje hazırlığımız var. Bu da sahne olayı gibi sürpriz olacak.
Hayatınızı kitap yapıyordunuz, çalışmalar ne durumda?
Kitabımı yazdık, bitti. Ancak nehir tarzı yazdık. Ben onu pek benimseyemedim. Bu nedenle yeniden elden geçiriyoruz.
Kitap neyi anlatacak?
Hayatım boyunca müzik konusunda neler yaptığımı, başıma nelerin geldiğini anlatacak. Tabii asla dedikodu tarzında bir kitap değil, dedikodudan nefret ederim. Bende olan sırlar elbette bende kalacaktır. Müzikteki Orhan Gencebay’ı anlatacağım.
Türkiye’de sanatçılar hakkını alabiliyor mu?
Şöyle söyleyebilirim, Türkiye’deki sanatçıların hakları yüzde 98 oranında gasp edilmektedir dersem mesele daha net bir şekilde anlaşılır sanırım. Bu rakam tam bir faciadır. Hakkımızı yüzde 2 oranında ancak toplayabiliyoruz. Bu kazanç oranıyla yaşanabilir mi? Tabii ki yaşanmaz. Sanat camiasında tam bir sefalet hüküm sürmektedir. Mağdur sanatçıların sayısını vermem gerekirse, aileleriyle birlikte 600-700 bin kişiyi bulmaktadır. Türkiye’deki nice sektörler yükselişe geçerken müzik sektörü batmış durumdadır.
Emek hırsızlığının daha iyi anlaşılması için rakam vermeniz mümkün mü?
Bakınız, koskoca Türkiye’nin anlı şanlı müzik sektörünün yıllık cirosu sadece 60-70 milyon liradır. İlim ve edebiyatta yıllık ciro 3.5 milyar lira, yani müziğin 50 mislidir. Hak ettiğimiz ücretin ne yazık ki yüzde birini alamıyoruz. Yüzde 99’luk bir kayıp varken, müzik sektörü bu rakamlarla dönebilir mi? Mümkün değil.
Aşkların kısa sürede tüketildiği bir dönemden geçerken, Sevim Emre ile ömür boyu eskimeyen bir aşkın mimarı olarak aşktan yana neler söyle- mek ister Orhan Gencebay?
Geçen gün yine aşk konusu gündeme geldi. Sevgililer ya da evli çiftler uzun bir aşk uzun bir birliktelik yaşamak istiyorsa, her gün kavga etmelidir dedim (Gülüyor). Şaka bir yana sonu mutlak barışmayla biten kavgalar aşkın tuzu biberidir, lezzetidir. Hiç kavga etmeyenlerden korkmak gerekir, çünkü birikimler sonunda büyük bir patlama yaşanabilir ve zarar verebilir duygulara.
Sevim Emre ile Orhan Gencebay da bu tür kavgaları yaşıyor mu?
Elbette, Sevim Hanım’la benim aramda da sık sık masum kavgalar yaşanır. Ama dediğim gibi sonu barışmayla bitmeli ki, aşkı beslesin, tazelesin. ‘Bedensiz Aşk’ adlı bir yeni şarkım var, semah makamındadır. Sözleri şöyledir: “Aşkın zirvesine varmak istersen, bedensiz sevgiyi kavraman lazım/O eşsiz duyguyla yanmak istersen, bir kıvılcım yeter inanman lazım/Ezberle bakarsan anlayamazsın, cahili kamilden ayıramazsın/Gönülden bakmazsan tad alamazsın, aşksız yaşanılmaz, yaşaman lazım.” Sevmek yaşamın temelidir, sevgi olmadan hiçbir şey olmaz. Aşk, sevginin uç odağıdır, tutkudur. Sevgi biz doğarken bedensiz olarak bizde yer alır. Büyüdükçe oluşur, çoğalır. Anne baba sevgisi, oyuncak sevgisi, çiçek sevgisi, vatan sevgisi. Seversek, daha iyi yaşarız. Sevmezsek mutlu olamayız.
SOZCU / Yüksel Şengül