Oray Eğin'e gönderdi! Yönetmen Mustafa Kemal Uzun'un katilinden mektup var!
Yönetmen Kemal Uzun cinayetinin zanlısı, Habertürk yazarı Oray Eğin'e mektup yazdı.
Bir süre önce gerçekleşen yönetmen Kemal Uzun cinayetinin zanlısı
Osman Akti Maltepe Kapalı Cezaevi’nde yatıyor. Osman Akyi Habertürk
yazarlarından Oray Eğin'e mektup yazdı.
İşte Oray Eğin'in o mektubu içeren bugünkü
yazısı:
Katilden mektup var
BİR süre önce gerçekleşen yönetmen Kemal Uzun cinayetinin zanlısı
Osman Akti hâlâ Maltepe Kapalı Cezaevi’nde yatıyor. Önceki gün
kendi deyimiyle “Türk halkının bu cinayetle ilgili aydınlatılması”
için bana bir mektup gönderdi. Tabii asıl amacı savunmasına medya
desteği bulup hafifletici ceza almak.
Mektubunu bana göndermesinin nedenini, “Türkiye halkına gerçekleri
yazmandır” diye açıklıyor. Haberi okur okumaz bunun bir eşcinsel
cinayeti olduğunu yazmıştım.
Akti’nin anlattıkları da benzer eşcinsel cinayetlerinden farklı
değil. Varoşlarda yaşarken ünlü olma hayaline kapılıyor, oyunculuk
ajansına katılıyor. Kemal Uzun’un yönettiği dizide bir polis
memurunu oynayacağını öğrenince de heyecanla sete gidiyor.
“Set başlamadan birkaç dakika önce şapkalı ve gözlüklü bir şahıs
bana merhaba deyip yanıma geldi, sohbet esnasında beni daha önce de
bu sette gördüğünü söyledi ve hal hatırımı sordu” diye yazıyor. “O
adamın yönetmen koltuğuna oturduğunu gördüğümde hem şaşırdım hem de
sevindim. Set boyunca üç kere yanıma gelerek benimle konuştu.
Setten sonra telefon numaramı istedi, yönlendireceği bir şeyler
olursa arayacakmış, diye bu duruma çok sevinerek eve gittim.”
Daha sonra bir hafta boyunca mesajlaşmışlar; genç erkek
hayallerinden bahsetmiş, Kemal Uzun ona yardımcı olacağını ama
buluşmaları gerektiğini söylemiş.
AYIP OLMASIN VİSKİSİ
Mecidiyeköy’de buluşup Şile’deki yazlığa gitmişler. “Viski
ısmarladı, biz de içtik tabii” diye yazıyor. “Şile’yi gezdirdi
filan tekrar eve geldik, yine ısrarla viski içirip konuşturuyordu
beni. Sonra beni eve bırakmasını istedim, ama bana önce ‘Bir balık
yiyelim, sonra gidelim’ dedi. Ben de kabul ettim. Restoranda bu
sefer rakı içmemi ısrar etti, mecbur kabul ettim yanlış anlamasın
diye. Ayağa kalkıp lavaboya gittiğimde ayakta durmakta güçlük
çekiyordum. Tekrar beni eve bırakmasını istedim, ama bu sefer de
eve gidip biraz dinlenmemiz gerektiğini söyledi, çünkü araba
kullanamayacakmış. Eve gittiğimizde bu sefer de kendisi viski
içirdi ve ben orada sızdım.”
Mektubun devamında hakikati sadece iki kişinin bilebileceği
ayrıntılar yer alıyor. Taraflardan biri hayatta olmadığı için de
Osman Akti’nin ne kadar doğru söylediğini kestirmek zor. Ama
iddiasına göre Kemal Uzun onunla öpüşmeye çalışmış, “kimsenin
aklına bile gelmeyecek tacizde” bulunmuş.
***********
YÖNETMENİN YATAĞI
OSMAN Akti’nin yazdıkları bugüne kadar gay cinayetleri işleyen
gençlerin mahkeme önündeki savunmalarından farksız değil: “Benimle
birlikte olmak istedi, ben de kendimi korumak için öldürdüm.” Bile
bile eşcinsellerle birlikte olup çeşitli anlaşmazlıklardan (para
talebi ya da cinsel rollerin değişimi) sonra travma geçirip öldüren
gençlerin ellerini kollarını sallayarak dışarı çıktığını
biliyorum.
O yüzden de her benzer savunmaya kuşkuyla yaklaşıyorum.
ŞÖHRET MERAKI
Osman Akti kendisine “Cenk” diyen, 262 kişinin takip ettiği
Instagram hesabının sonuna “official” (resmi) kelimesini bile
ekleyecek kadar şöhrete düşkün bir genç. Çocuk değil, aklı başında
bir yetişkin.
“Ayıp olmasın” diye viskileri içmesi onun seçimiydi,
Mecidiyeköy’den arabaya binip Şile’ye gitmesi de. Ortada
başlangıçta bir rıza olduğu kaçınılmaz; işler neden sonrada bozuldu
orası muamma ve yargı ortaya çıkaracak. Belki gerçekten dediği gibi
bir taciz var ama kendi anlattığına göre buluşmalarından epey
sonra, karşılıklı gönüllü geçirilen bir günün sonunda yaşanmış
gerçekten olduysa.
Öte yandan, tıpkı Hollywood’daki #metoo hareketinin hepimizi
uyandırdığı gibi star yaratma sisteminin çarpıklığının eşcinsel
dünyasında da olduğu kuşkusuz. Ünlü olmak için gözü dönen gençler
her şeyi yapabiliyor, gücü elinde tutanlar da bundan faydalanıyor.
Yönetmen, tiyatro sahibi, senarist gibi figürlerin bu gençler
üzerinde iktidarı çok fazla, manipülasyon kabiliyetleri de. Çoğu
zaman bedenler kullanılıp atılıyor.