20 Mayıs 2011 10:41
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:22
ORAY EĞİN'DEN KENDİ GAZETESİNİN YAZARINA ZEHİR ZEMBEREK SÖZLER!
Akşam yazarı Oray Eğin, Zorunlu bir yanıt başlığı ile yazdığı köşesinde dün kendi gazetesindeki eleştirilere sert bir yanıt verdi.
Akşam Gazetesi yazarı Oray Eğin kendi gazetesinin yazarına fena çaktı!
"Akşam’a yerleştirilmiş tetikçi, hastalıklı ruh hali, eline tutuşturulmuş listedekileri infaz etme misyonu..."
Akşam yazarı Nagehan Alçı dün isim vermeden Oda TV’nin başına geçtiğini ve Soner Yalçın’ın ardından ABD’den siteyi yönettiğini ileri sürerek eleştirdiği Oray Eğin hakkında yazmıştı.
Eğin, Hayır, görmezden gelmeyeceğim. Ciddiye almıyormuş gibi yapmayacağım. dedi ve şöyle devam etti:
ŞAKA GİBİ SÖZLERİ SAVCILAR CİDDİYE ALIYOR
Ne yazık ki Türkiye bizi bu hale getirdi: Adlarını normal şartlarda bilmeyeceğimiz birtakım zavallıları muhatap alır hale getirildik. Çünkü, bakıyorum, bizim ’Şaka gibi’ deyip gülüp geçtiğimizi savcılar ciddiye alıyor bir kere. ’Özel yetkili’ tetikçi gazetelerin, İnternet sitelerinin hayal gücünü zorlayan yorumları, bağlantılarıyla insanlar hakkında soruşturma açılıyor.
Bugün gazeteci arkadaşlarımız da bu hastalıklı hayal gücünün hedef göstermesi sonucu hapse atılmadı mı?
AKŞAM’A YERLEŞMİŞ TETİKÇİ
Dün tamamen bir yalana dayalı böyle bir saldırının muhatabı ben oldum. Hem de bu gazeteye yerleştirilmiş bir tetikçi tarafından.
HASTALIKLI RUH HALİ
Bu hastalıklı ruh halini teşhis etmemiz gerekiyor: Köşesinde yalan yazıyor. Alenen yalan yazıyor, evet. Sonra da yalan yazdığını kendi köşesinde itiraf ediyor. Rezil olacağı yerde, üste çıkmaya çalışıyor ve artık alışık olduğumuz bir mantıkla ’Ergenekon yaptı’ demeye getiriyor. Ne Ergenekon’muş...
Yedi saat geriden takip ediyorum Türkiye’yi; bu tehlikeli gazetecinin düştüğü büyük mesleki gafleti iş işten çok geçtikten sonra İnternet sitelerinde görünce ’Bu kıza hala gazetecilik yaptırılacak mı’ diye düşündüm. Ama hemen sonra ’Aman bulaşmayayım, sonra benden bilir, üzerime kalır, hemen kafasında komplo kurar’ dedim kendi kendime. Kendisini nasıl ilk günden beri görmezden geliyorsam, yine aynısını yaptım.
Ama diyorum ya şakalarımız gerçek oluyor diye.
Bir de ne göreyim, kendisine yönelik haklı eleştirilerin sorumlusu olarak beni bellemiş. Köşesinden hedef gösteriyor, aklı sıra ihbar ediyor. Yazdıklarının hepsi yalan, tamamı çamur atmak üzerine kurulu.
ELİNE TUTTUŞTURULAN LİSTEYİ İNFAZ EDİYOR
Bir süredir bu gazetenin bir köşesi eline tutuşturulan isimleri sırayla infaz etme misyonu güdüyor. Kalemiyle, zekasıyla, birikimiyle baş edemeyeceklerine ’Tutuklansınlar’ diye hedef gösteriyor. Ne de olsa ’özel yetkili’ değil mi, kendisi karar makamı.
BU KIZA GAZETECİLİK YAPTIRACAKLAR MI?
’Bu kıza hala gazetecilik yaptırılacak mı’ diye düşünmüştüm ama yazmamıştım. Bu soru bugün tam anlamıyla meşruiyet kazandı. Gazetecilik bu mudur?
"Akşam’a yerleştirilmiş tetikçi, hastalıklı ruh hali, eline tutuşturulmuş listedekileri infaz etme misyonu..."
Akşam yazarı Nagehan Alçı dün isim vermeden Oda TV’nin başına geçtiğini ve Soner Yalçın’ın ardından ABD’den siteyi yönettiğini ileri sürerek eleştirdiği Oray Eğin hakkında yazmıştı.
Eğin, Hayır, görmezden gelmeyeceğim. Ciddiye almıyormuş gibi yapmayacağım. dedi ve şöyle devam etti:
ŞAKA GİBİ SÖZLERİ SAVCILAR CİDDİYE ALIYOR
Ne yazık ki Türkiye bizi bu hale getirdi: Adlarını normal şartlarda bilmeyeceğimiz birtakım zavallıları muhatap alır hale getirildik. Çünkü, bakıyorum, bizim ’Şaka gibi’ deyip gülüp geçtiğimizi savcılar ciddiye alıyor bir kere. ’Özel yetkili’ tetikçi gazetelerin, İnternet sitelerinin hayal gücünü zorlayan yorumları, bağlantılarıyla insanlar hakkında soruşturma açılıyor.
Bugün gazeteci arkadaşlarımız da bu hastalıklı hayal gücünün hedef göstermesi sonucu hapse atılmadı mı?
AKŞAM’A YERLEŞMİŞ TETİKÇİ
Dün tamamen bir yalana dayalı böyle bir saldırının muhatabı ben oldum. Hem de bu gazeteye yerleştirilmiş bir tetikçi tarafından.
HASTALIKLI RUH HALİ
Bu hastalıklı ruh halini teşhis etmemiz gerekiyor: Köşesinde yalan yazıyor. Alenen yalan yazıyor, evet. Sonra da yalan yazdığını kendi köşesinde itiraf ediyor. Rezil olacağı yerde, üste çıkmaya çalışıyor ve artık alışık olduğumuz bir mantıkla ’Ergenekon yaptı’ demeye getiriyor. Ne Ergenekon’muş...
Yedi saat geriden takip ediyorum Türkiye’yi; bu tehlikeli gazetecinin düştüğü büyük mesleki gafleti iş işten çok geçtikten sonra İnternet sitelerinde görünce ’Bu kıza hala gazetecilik yaptırılacak mı’ diye düşündüm. Ama hemen sonra ’Aman bulaşmayayım, sonra benden bilir, üzerime kalır, hemen kafasında komplo kurar’ dedim kendi kendime. Kendisini nasıl ilk günden beri görmezden geliyorsam, yine aynısını yaptım.
Ama diyorum ya şakalarımız gerçek oluyor diye.
Bir de ne göreyim, kendisine yönelik haklı eleştirilerin sorumlusu olarak beni bellemiş. Köşesinden hedef gösteriyor, aklı sıra ihbar ediyor. Yazdıklarının hepsi yalan, tamamı çamur atmak üzerine kurulu.
ELİNE TUTTUŞTURULAN LİSTEYİ İNFAZ EDİYOR
Bir süredir bu gazetenin bir köşesi eline tutuşturulan isimleri sırayla infaz etme misyonu güdüyor. Kalemiyle, zekasıyla, birikimiyle baş edemeyeceklerine ’Tutuklansınlar’ diye hedef gösteriyor. Ne de olsa ’özel yetkili’ değil mi, kendisi karar makamı.
BU KIZA GAZETECİLİK YAPTIRACAKLAR MI?
’Bu kıza hala gazetecilik yaptırılacak mı’ diye düşünmüştüm ama yazmamıştım. Bu soru bugün tam anlamıyla meşruiyet kazandı. Gazetecilik bu mudur?