Oray Eğin'den dikkat çeken yazı! "Erdoğan imkansızı başardı"
Habertürk yazarı Oray Eğin, ABD’nin çekilmesi kararında, Trump’a hem muhaliflerin hem de yandaşların itiraz ettiğini belirtti.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amerikan askerlerinin olası operasyon bölgesinden çekildiği kaydedildi.
Pentagon, "Askerlerimizi güvenlikleri için olası operasyon bölgesinden çektik" açıklamasında bulundu.
Bu karar ABD’de tartışmalara neden oldu.
Habertürk yazarı Oray Eğin, ABD’nin çekilmesi kararında, Trump’a hem muhaliflerin hem de yandaşların itiraz ettiğini belirtti.
Oray Eğin, “Kimsenin derdi Kürtler değil, Washington’daki bütün çevrelerin kendilerine göre bir çıkarı var. Cumhuriyetçiler kontrolden çıktığını düşündükleri ve başına buyruk hareket etmesine izin vermedikleri Donald Trump’ı avuçlarının içinde tutmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
İşte o yazı…
Başkan’a sonuna kadar bağlı, bu bağlılığının karşılığını da yandaş medyada yükselerek alan Fox News’ün ekran yüzlerinden Tucker Carlson önceki akşam televizyonda isyan ediyor. “Kim bu Kürtler, kimse onları tanımıyor, sabahtan akşama kadar Kürtler diyenler hayatlarında Kürt görmemiştir,” diye lafa gidiyor. “Dağlarda yaşayan etnik bir grup” diyor, Türkiye’nin NATO üyesi ve Amerika’nın müttefiki olduğunu hatırlatıyor.
“Ama Washington’dakilerin gözü dönmüş, sapkın, çarpık gerekçelerle Kürtleri savunuyorlar, o zaman bütün Kürtleri alın Ohio’ya yerleştirin!”
Türkiye’de halihazırda ABD’nin 50 adet nükleer silahı olduğunu hatırlatan Carlson kendi çalıştığı ve Trump’ın arka bahçesi sayılacak Fox’ta bile yalnız bırakıldı. Donald Trump göreve geldiğinden beri Beyaz Saray’da ya Fox çalışanlarını görevlendiriyor, ya da Beyaz Saray’dan ayrılanlar Fox’ta işe başlıyordu. Türkiye’ye Suriye’ye operasyon için izin vermesi ve ABD’nin oradaki 50 askerini çekmesine şimdi Fox bile isyan ediyor ekrana çıkardığı yorumcularla.
MUHALİFLERLE YANDAŞLAR BİRLEŞTİ
Şaşırtıcı olan da Trump’a hem muhaliflerin hem de yandaşların itiraz etmesi. Eski Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la Senato’daki çoğunluk lideri Mitch McConnell’ı bile birleştirdi bu karar.
O Mitch McConnell ki Washington’ın gizli gücü. Trump ne isterse yapıyor, Demokratlar’ın da sürekli önünü tıkıyordu. Obama az çekmedi ondan. Mesela, Anayasa Mahkemesi’ne Obama’nın atayacağı yargıcı engelledi. Daha sonra Trump’ın önerdiği tacizci yargıcın atanmasının yolunu açtı. Aynı McConnell şimdi Trump’ın azil sürecinde de kritik rol oynayacak. “Impeachment” kararı Temsilciler Meclisi’nden çıkarsa Senato’da bir mahkeme kurulması gerekiyor, ama son günlerde McConnell’ın Trump’a olan sadakatinden bu mahkemeyi kurmayabileceği senaryosu tartışılıyordu. Trump’ın fena halde McConnell’a ihtiyacı var kısacası, ama Suriye konusu aralarını bozdu. Başkan göz göre göre en yakın adamlarını uzaklaştırdı.
Peki ya Lindsey Graham? O da Trump’a karşıtken koruyan kollayan bir figür, adeta bir büyük “abla” rolünü üstlendi DC’de ne zamandır. Bir zamanlar o kadar karşıydı ki Trump’a kısa sürede aniden destek olması “Hayrola ne oluyor” sorularını gündeme getirdi. Hatta “Kasedi mi var” diye komplo teorileri bile havada uçuştu. Trump onu Türkiye’ye bile gönderdi, Erdoğan’la Fazıl Say konserine katıldılar. Graham neredeyse körü körüne bağlı olduğu Trump’ı önceki gün eleştirmeye başladı: “Suriye’den çekilmemiz İran ve İŞİD’in işine yarayacak,” diye.
Azil sürecinde bugüne kadar Trump’a yönelik her türlü eleştirileri püskürten Graham da kritik rol oynayacak.
Zamanında Trump’ın yanında olan, hatta Michael Wollf’un “Ateş ve Öfke” kitabındaki imalı satırlarından dolayı adı aşk dedikodularına karışan eski BM büyükelçisi Nikki Haley en sert olanlardan. #Türkiyedostumuzdeğildir diye tweet attı. Zamanında çok önemli diplomatik bir görevde bulunan birinin NATO üyesi bir ülkeye karşı bütün teamülleri yerle bir eden bu üslubunu kabul etmek mümkün değil. Ama Trump’ın tek destekçisi Carslon işin aslını açıkladı.
Nikki Haley görevden ayrıldıktan sonra Boeing yönetim kurulunda işe başladı. Yıllık maaşının en az 315 bin dolar olduğu söyleniyor. “Türkiye dostumuz değildir,” demesinin altında de işte bu maaş ve koltuk yatıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan yaz aylarında Türkiye’nin Boeing’e verdiği 10 milyar dolarlık uçak siparişini yeniden gözden geçirebileceğini açıkladı.
KÜRTLER KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL
İşin özeti şu…
Kimsenin derdi Kürtler değil, Washington’daki bütün çevrelerin kendilerine göre bir çıkarı var.
Cumhuriyetçiler kontrolden çıktığını düşündükleri ve başına buyruk hareket etmesine izin vermedikleri Donald Trump’ı avuçlarının içinde tutmaya çalışıyorlar. Trump’ın danışmanlarının tavsiyesinin aksine Erdoğan’la birebir görüşüp karar vermesi sinirlerini bozdu. Azil sürecinde Suriye kararını koz olarak kullanıp Trump’ı terbiye etmeyi, geri adım attırmayı düşünüyorlar.
Hatta Trump’ın Türkiye’de adını taşıyan (ve isim kullanım hakkı üzerinden para aldığı) binalar bile gündeme geldi, Başkan’ın çıkar çatışması olduğu vurgulanıyor. (Trump’ın Türkiye’ye tehditleri Cumhuriyetçilere göz kırpma, ama o tweet’erde bile geri adım atacağına dair bir işaret yok.)
Neo-con’ların yıllardır hayallerindeki bağımsız bir Kürdistan devleti kurma, yani Ortadoğu’da Amerika’ya kayıtsız şartsız bağlı ikinci bir İsrail yaratma projesi de Türkiye’nin Suriye operasyonuyla zorlaşacak.
Demokratlar zaten ilk günden beri Trump’ın açığını arıyor, Suriye bahanesiyle belki onu azletmek için Senato’dan ihtiyaçları olan Cumhuriyetçi oyları da tavlayabileceklerini düşünüyorlar. “İkinci İsrail” meselesi birçok Demokrat’ın da arzusu.
Fox News ise son haftalarda zaten kendi içinde bölünmüştü. Gündüz kuşağını sunanlar azledilme sürecini başlatan Ukrayna meselesinin ciddi olduğunu söylerken gece kuşağı Başkan’ın arkasındaydı. Bu ayrışma Suriye konusunda da daha net ortaya çıktı.
Kesin olan tek şeyse Erdoğan’ın imkansızı başardığı. Amerika’yı hem birleştirdi hem de böldü.