ORAY EĞİN GERÇEK FAİLİN PEŞİNE DÜŞTÜ; BEDRİ BAYKAM'I KİM BIÇAKLADI?
Türkiye'nin sesi en fazla çıkan sanatçılarından Bedri Baykam neden Akatlar Kültür Merkezi'nin otoparkında bıçaklandı?
Bedri Baykam'ı kim bıçakladı
Beşiktaş ilçesinde CHP'li belediyelerin eseri olarak yapılan iki bina var. Bir tanesi Mustafa Kemal Kültür Merkezi. İçinde kocaman bir sergi alanının, tiyatronun yer aldığı binanın asıl gelir kaynağı girişindeki süpermarket. Bu süpermarket nedense uzun zamandır ilgimi çeker benim. Zaman zaman 'laik duyarlılığın merkezi' diye dalga geçerim.
Tam da içinde yer aldığı binanın adına uygun bir müşteri kitlesi var. Laik elitler haftalık alışverişlerini buradan yapıyor.
Burası bir anlamda Georgetown'a benzer. Washington DC'nin bu semtine metro hattı uzanmaz. Fakirler (siyahlar tabii!) gelmesin, suç oranı artmasın, oradaki beyaz hayat bozulmasın diye...
MKM'deki süpermarket de sadece belli bir kesime ayrılmış gibidir. 'İzmirli Laik Teyze' prototipi var ya, daha otoparktaki hal ve tavırlarından kendilerini başkalarından daha üstün, daha medeni, daha uygar gördüklerini anlarız.
Beşiktaş ilçesinin benzer duyarlılıklara sahip bir diğer binası da Akatlar Kültür Merkezi'dir. Burası da sık sık Cumhuriyetçi, laik duyarlılığı olan sanatçılara yapılan saygı geceleriyle hatırlanır. Haklarını da yemek gibi olmasın, büyük emek verilerek düzenlenir bu geceler, katılanlar hep çok iyi bahseder. Bir benzeri olmadığı için de desteklenmesi gerekir böyle organizasyonların.
Beşiktaş, geleneksel olarak hep sol belediyeleri seçmiş bir ilçe. Sol belediyeler de temel görevlerinin yanı sıra bu ilçeye genellikle sanatla, kültür hizmetiyle karşılık verdiler yıllar içinde. Çünkü çağdaşlık ölçütü heykeldir, konser salonudur, kültür merkezidir onlara göre. Bu düşüncede bir haklılık payı da var.
Türkiye'nin sesi en fazla çıkan sanatçılarından Bedri Baykam işte bu anlattığım Akatlar Kültür Merkezi'nin otoparkında bıçaklandı. Hiç kimse yardımına yetişmedi. Belki orada hayatını kaybedecekti, sadece ihmalkarlık yüzünden.
Acılar içinde kıvranırken yardım istediği biri arabasıyla son sürat olay yerinden uzaklaştı. Ne kadar aşağılık biriymiş meğerse...
O arabayı süren adam var ya...
Sorsanız en büyük Cumhuriyetçidir, sorsanız laikliğin bir numaralı bekçisidir, en çağdaş, en medeni, en Batılı odur. Etiler ve Levent'te oturuyordur, bunu da bir kimlik haline getirmiştir büyük ihtimalle.
Ama bütün bu değerlere hayatı pahasına sahip çıkan, bunun için bedel ödeyen, beğenin beğenmeyin, katılın katılmayın bir mücadeleye yıllardır baş koymuş ve bundan vazgeçmeyen sanatçısına sahip çıkmayı aklının ucundan bile geçirmez. Halbuki Bedri Baykam tam da Akatlar Kültür Merkezi'yle, buraya giden insanlarla bir gönül bağı, ortak duyarlılığı olduğu için kendisine ifade alanı bellemiştir burayı.
Arabaya bile almadılar.
Çağdaşlık ölçüsü bina yapmak değil. Bir yere istediğiniz kadar kültür sanat merkezi dikebilirsiniz, istediğiniz kadar heykel yerleştirip, istediğiniz kadar etkinlik düzenleyebilirsiniz. Konserler, tiyatrolar, film gösterimlerini teşvik edebilirsiniz.
Ama bütün bunlar bir duyarlılık olarak insana geçmiyorsa elden ne gelir ki?
Arabasıyla hızla uzaklaşan adam sadece Bedri Baykam'ın bıçaklanmasıyla ilgili bir mesele değildir. Bu kayıtsızlık aynı zamanda kendi ülkesine, olan bitene duyarsızlıkla bir arada oluşmuştur yıllar içinde. Yıllarca oy vermeyen, kendi ülkesi üzerinde düşünmeyen, endişelenmeyen, sokağa dökülmeyen, 'Aman bana ne' diyen bir laik duyarsızlıktır asıl problem.
Bedri Baykam'ı, hepimizi asıl yaralayan da bu olsa gerek. Sen kalk yıllarca dil dök, insanları örgütlemeye çalış, birlik bütünlük mesajları ver, toplu halde eyleme geçilmesi için motive etmeye çalış ve ilk zora düştüğünde, üstelik de kendi mahallende sana yardım edecek bir el bile çıkmasın.
Söyleyin, değer mi?
Bu insanlar için kendinizi feda etmeye değer mi?
Oray EĞİN / AKŞAM