12 Tem 2011 10:24
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:34
ORAY EĞİN ÇOK FENA VURDU! YEMEZLER BE HASAN CEMAL!
Akşam yazarı Oray Eğin bugünkü köşe yazısında eskiye dönük arşivler üzerinden Hasan Cemal'i fena vurdu.
İşte Akşam yazarı Oray Eğin’in bugünkü köşe yazısı...
Üzgünüm Leyla!
Tarih 17 Şubat 2009. Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal’in başlığı ’One minute!’ ve kamuoyundaki bazı tartışmalara ait kendince ’ezber bozan’ görüşlerini yazıyor. Hasan Cemal’in ezber bozma çabaları ancak kendisine öğretilen ezberler üzerine kurulu olduğundan acınası bir durum tabii ki.
Değindiği konulardan biri yasadışı dinlemeler. Bakın Hasan Cemal o gün neler kaleme almış köşesinde:
’Kanunsuz dinlemeler konusu? İletişim özgürlüğü açısından kötü, özel hayatın mahremiyeti açısından çok kötü... Ama bu sorun yeni değil. (...) Evet, dinlemeyi eleştirelim. Peki ya konuşmanın içeriği... Konuşmayacak mıyız? (...) Ama aynı zamanda izin verin, konuşmanın içeriği üzerinde de bir çift söz söylensin. Bunda da kamu yararı olabilir çünkü.’
Tarih 8 Temmuz 2011. Aynı Hasan Cemal bu sefer İngiltere’de patlayan telekulak skandalına değiniyor. News of the World gazetesinin insanların telesekreterini dinleyip, buradan haber yapma merakını eleştiriyor.
’Özel hayatları parçalamış... Mahremiyeti delik deşik etmiş... Bunu da gazetecilik sanmış...’ diyor.
News of the World’ün yaptığını savunacak değilim ama Hasan Cemal’in iki buçuk sene önceki yazısındaki kılavuza göre bu dinlemelerin de ’içeriğine bakmak’ gerekmez mi? En azından ’kamu yararı’ arayan Hasan Cemal tutarlılık adına bunu savunmalı.
Türkiye’de askerlerin, muhalif gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi, bu konuşmaların İnternet’e sızdırılması, gazetelerin çarşaf çarşaf bu konuşmaları basmasını alkışlıyordu Hasan Cemal. ’Kamu yararı’ diyordu, ’Evet çirkin ama içeriğine bakalım’ diyordu. İnsanların ’kamu yararıyla’ hiç ilgisi olmayan, izledikleri televizyon programları hakkında yaptıkları geyik bile dinlemelere takılıp gazetelerde yer almıştı.
Hasan Cemal itiraz etmediği gibi bunu yapan gazeteleri ve gazetecileri alkışlıyordu. Demokrasi yolunda adımlar attıklarını iddia ediyordu, övüyordu.
E belki News of the World’ün de kendince bir ’kamu yararı’ kriteri vardır, kim bilir. Belki onlar da Hasan Cemal gibi ’yasadışı ama içeriğe bakalım’ diyorlardır.
Aynı çarpık mantık...
Türkiye’de olunca Hasan Cemal alkış tutuyor.
İngiltere’de olunca Hasan Cemal kınıyor, büyük laflar ediyor, gazetecilikten, etikten söz ediyor.
Kendisini Murdoch üzerinden temize çekiyor...
Yemezler be Hasan Cemal.
twitter.com/orayegin
facebook.com/oryegn
Üzgünüm Leyla!
Tarih 17 Şubat 2009. Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal’in başlığı ’One minute!’ ve kamuoyundaki bazı tartışmalara ait kendince ’ezber bozan’ görüşlerini yazıyor. Hasan Cemal’in ezber bozma çabaları ancak kendisine öğretilen ezberler üzerine kurulu olduğundan acınası bir durum tabii ki.
Değindiği konulardan biri yasadışı dinlemeler. Bakın Hasan Cemal o gün neler kaleme almış köşesinde:
’Kanunsuz dinlemeler konusu? İletişim özgürlüğü açısından kötü, özel hayatın mahremiyeti açısından çok kötü... Ama bu sorun yeni değil. (...) Evet, dinlemeyi eleştirelim. Peki ya konuşmanın içeriği... Konuşmayacak mıyız? (...) Ama aynı zamanda izin verin, konuşmanın içeriği üzerinde de bir çift söz söylensin. Bunda da kamu yararı olabilir çünkü.’
Tarih 8 Temmuz 2011. Aynı Hasan Cemal bu sefer İngiltere’de patlayan telekulak skandalına değiniyor. News of the World gazetesinin insanların telesekreterini dinleyip, buradan haber yapma merakını eleştiriyor.
’Özel hayatları parçalamış... Mahremiyeti delik deşik etmiş... Bunu da gazetecilik sanmış...’ diyor.
News of the World’ün yaptığını savunacak değilim ama Hasan Cemal’in iki buçuk sene önceki yazısındaki kılavuza göre bu dinlemelerin de ’içeriğine bakmak’ gerekmez mi? En azından ’kamu yararı’ arayan Hasan Cemal tutarlılık adına bunu savunmalı.
Türkiye’de askerlerin, muhalif gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi, bu konuşmaların İnternet’e sızdırılması, gazetelerin çarşaf çarşaf bu konuşmaları basmasını alkışlıyordu Hasan Cemal. ’Kamu yararı’ diyordu, ’Evet çirkin ama içeriğine bakalım’ diyordu. İnsanların ’kamu yararıyla’ hiç ilgisi olmayan, izledikleri televizyon programları hakkında yaptıkları geyik bile dinlemelere takılıp gazetelerde yer almıştı.
Hasan Cemal itiraz etmediği gibi bunu yapan gazeteleri ve gazetecileri alkışlıyordu. Demokrasi yolunda adımlar attıklarını iddia ediyordu, övüyordu.
E belki News of the World’ün de kendince bir ’kamu yararı’ kriteri vardır, kim bilir. Belki onlar da Hasan Cemal gibi ’yasadışı ama içeriğe bakalım’ diyorlardır.
Aynı çarpık mantık...
Türkiye’de olunca Hasan Cemal alkış tutuyor.
İngiltere’de olunca Hasan Cemal kınıyor, büyük laflar ediyor, gazetecilikten, etikten söz ediyor.
Kendisini Murdoch üzerinden temize çekiyor...
Yemezler be Hasan Cemal.
twitter.com/orayegin
facebook.com/oryegn