İzmir’de 16 yaşında gittiği tiyatro okulunda kabuğunu kırdığını anlatan Büyüktopçu, gençliğine dair şunları anlattı:
''Arkadaşı olmayan çocuktum. Biri dışarı çıkarsın, çağırsın hiç öyle bir şeyim yoktum, biraz yalnızdım. Benimle mi arkadaş olmak istemediler, bilmiyorum."
"Sonra tiyatro okuluna gittim, orada kendimi buldum. 10 kişiye şiir okudum, gösteri yaptım sonra kendi kabuğumdan çıktığımı anladım. 'Ya böyle devam edeceksin ya da şeytanın bacağını kıracaksın' dedim herhalde''
22 yaşında dil öğrenmek için gittiği İngiltere’de bakıcılık, garsonluk yaptığını, tuvalet temizlediğini da anlatan oyuncu, o yılları andı:
"İngilizcenin İ’si yoktu, devlet okulunda okudum. Bilmeden tek başıma gittim, amacım dil okuluna gitmekti.''
''Sonra bazı şeylerden niyeyse korkmaya başladım. Şimdi o kadar cesaretli değilim. 73 yaşında bir adama bakıyorum adam öldü, ilk defa birinden miras kaldı hayatımda... 300 pound bırakmış bana. 7-8 ay baktım. İlacını içiriyor, banyo yaptırıyordum, bebek gibi bakıyordum.''