25 Mayıs 2012 15:45
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:42
ÖNDER AYTAÇ'A ŞOK SUÇLAMA; ''BİR KOLTUĞA TALİP OLDUN, OLMAYINCA SALDIRIYA GEÇTİN''
Milat gazetesi yazarı Erdal Şimşek, Önder Aytaç'ın Ak Parti ve MİT'e yönelik ağır eleştirilerine sert cevap verdi.
Önder Aytaç, Allah Muhammed aşkına sus!
Bu seninle alakalı son yazım olacak. Bundan sonra ne yaparsan yap, senden sıçrayanları sadece yıkayıp seni, yerlerin ve göklerin rabbi Allah’a (azze we celle) havale edeceğim. Beddua niyetine değil, felahın için havale ediyorum/edeceğim.
Önder Aytaç; eğer sende ahlak, vicdan ve dürüstlük var ise, öncelikle şu soruya cevap ver:
Sen AK Parti hükûmetinden hangi göreve talep ettin? Bu göreve talip olmadan önce, hükûmetin güvenlik politikaları, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile alakalı bütün yazılarında neden sürekli övdün, kendileriyle iftihar ettiğini vurguluyordun? (Burada övgü yerine başka bir kelime kullanırdım ama dua et Müslüman’sın. O kelimeyi pespayeleşmek için aklın ve şuurun ötesine dahi geçmeye çalışan bir Müslüman’a zinhar yakıştırmam.)
Neden hükûmeti ve birçok icraatlarını göklere çıkarıyordun?
İnkâr etme Önder! Yazdıkların eneliğin feriştahı Taraf adlı yapılanmanın sayfalarında mevcut.
Önder, sende eğer zerre miskal ahlak ve edeb var ise şu soruma cevap ver: Bir koltuk uğruna bu kadar kör, aptal ve ahmaklığın çukurunda debelenmeye gerek var mı?
Bir koltuğa talip oldun. Karar vericiler, "müksebatının yetmediğini, biraz pişmen gerektiğini" söylediler. Sen ne yaptın?
Allahtan korkmadan, Muhammed nebi aleyyhisselamdan fedi etmeden, "hükûmet, cemaat mensubu bürokratları tırpanlayacak. Tasfiye listesi hazırlanıyor, Ergenekon, balyoz vs darbe soruşturmaları akamete uğrayacak" diye arkadaş sohbetlerinde galiz kelimelerle ağzından tükrükler saçarak söylemedin mi?
Sana tahsis edilen köşelerde, medya sitelerinde, Müslümanlar arasında fitne fücura sebep olacak çok ağır ithamlarda bulunmadın mı? Ve senin bu fişekleşmelerin "cemaat-parti kavgası" heyulaların yüzünden haftalarca samimi Müslümanlar, hüzne gark olmadı mı?
Sende az biraz Allah muhabbeti var ise, haftalarca Türkiyeli Müslümanların kalplerinin hüzne boğulmasına sebep olan fitne ve fücurların hesabını nasıl vereceğine dair hiç düşündün mü? Buna sebep olanlara Müslümanların ellerini semâya açarak neler söylediğini biliyor musun?
Bunlardan helallik istedin mi Önder? Ben, senin bir koltuk uğruna sebep olduğun o heyulalardan dolayı haftalarca kalbimin daralmasından doğan hakkımı helal etmiyorum. Hesap gününde onu senden soracağım Önder. Ve sende miskal zerre kadar birazcık düşünme ve fesahat kaldı ise "kaç milyon insanın kalbinin daralmasına sebep oldum? Bunlardan kaçı ruz u mahşerde benden hesap soracak" sorusunu kendine sor Önder!
Kalemim keskindir, bi pervadır Önder. İstersen, seni yalan yanlış istihbarat bilgileri (aslında mide gurultuları) ile donatıp ortaya salanlara sorabilirsin. Bi pervadır bu kalem. En acı en sert kelimeler damlar mürekkebimden. Ama senin Müslümanlığın şu anda kalemime en büyük kelepçe oldu. Bunu bil Önder!
O kadar kallavi kariyer ne mene şey ki, sıradan bir bürokrasi koltuğu fağfuri fincan içerisinde ikram edilmeyince darma duman oluyor? Demek ki o koltuğu sana vermeyenler sonuna kadar haklıymış Önder!
Bizim Serhad’de bir söz var Önder: "Ağır ol batman sansınlar."
Adem ve Hamit’in Suriye’de kaçırılıp tutuklanmaları ve serbest bırakılmaları ile ilgili bir yazı yazdın. Aslında o bağırsak gurultularına yazı demek, yazıya en büyük hakarettir.
Midem bulanarak okudum. Önder, sen sadece kendi alanında belirli bir basamakta olan bir akademisyensin. Ve senin bulunduğun basamakta bu ülkede binlerce akademisyen var. Yani kendini “bulunmaz Hint kumaşı” sanma. Aynaya bakarken Gehlen veya Eymür’ü görme! Polis Akademisi’nde ders vermekle ne Gehlen, ne de Eymür olunur!
Önder Aytaç! İHH gibi yeryüzünde on binlerce Müslüman yetime sahip çıkan ve onları misyonerlerin elinden kurtaran bir vakfa iftira attın. Bülent Yıldırım gibi ömrünü Müslümanlara feda eden bir insanı İran işbirlikçisi yaptın. Git bu insanlardan helallik dile. Emin ol, Bülent Yıldırım ve İHH ile temasa geçip konuşursan, zann adı altında bu insanlara attığın iftiradan dolayı utanacaksın. Tabi utanma diye bir duygu var ise sende!
Git Afganistan’da Pakistan’da, Filipinler’de ve daha nice ülkelerde misyonerlerin elinden kurtardıkları ve halen yatılı yurtlarında okuttukları binlerce yetim çocuklardan helallik dile Önder!
Vicdanı olan, izanı olan bir kereliğine düşünür ya Hû! 120 ülkede darda bulunan, garip guraba Müslümana hizmet götürmeye çalışan bir vakıfa nasıl böyle bir iftira atarsın Önder?!?!?
O vakfın bir gönüllüsü olarak, attığın bu iftiradan dolayı sana hakkımı helal etmiyorum Önder. Yewm ül kıyamda iki elim yakandadır. Vallahi billahi hakkımı helal etmiyorum!
Afganistan’da, Pakistan’da o yetimler için çırpınan, onlarca kez ölüm tehlikesi atlatan ve hatta bu uğurda iki şehid veren İHH’nın bir gönüllüsü olarak Hesap Günü’nde iki elim iki yakanda olacak!
Bir insan nasıl bu kadar beyin tutulması yaşar?! Önder, Hatay’da Kilis’te İHH binlerce mülteciye hizmet veriyor. Bununla ilgili yüzlerce haber gazete, televizyon ve radyolarda çıktı. Duymayacak kadar sağır, görmeyecek kadar kör, anlamayacak kadar fehmin kıt ise Bülent Yıldırım ne yapsın, İHH ne yapsın, ben ne yapayım?!
Senin çoluk çocuğun var mı bilmiyorum ama önder, seni bir doğuran ve bir baban mutlaka vardır. Yoksa elini ayağını öptüğüm o güzel anacığın seni doğurmadı mı?
Senin hasretini çeken senden ayrı yaşayan yavruna karşı münasebetin zayıf olabilir ama, ayağının altına kurban olduğum anacığına sor evlat hasretinin ne demek olduğunu?
Dediğin gibi Âdemlerin kaçırılması bir kurgu ise, hangi baba hangi anne evlatlarını iki aydan fazla babasından ayrı koyar. Demek ki senin gözün kararınca çoluk çocuğunu dahi feda edebilecek kadar kupkuru bir vicdana mı sahipsin? Hangi baba çocuklarından bir hafta kopabiliyor Önder?
Allah’tan dileğim, Âdem ile Hamit’in yaşadıklarını üç günlüğüne Şebbiha, BAAS veya başka bir faşist grubun eli ile sana yaşatsın!
Fağfuri fincanda o koltuğu beklerken, İstanbul TEM’den binlerce polis tayin oldu ama ne hikmetse kaleminden bu tayinlerle alakalı tek bir kelime dökülmedi. Lakin koltuk sana ikram edilmeyince 700 polisin rutin tayinini kalemine dolayıp başta Sayın Erdoğan olmak üzere Ak Parti’nin ilgili ilgisiz bütün yetkililerini töhmet altında bırakacak kadar kendinden geçtin.
Sayın Erdoğan’ı yakinen tanımazsak senin o çatal kaleminden dökülen zehirlere inanıp Ergenekon Terör Örgütü’nün bir numaralı hamisi ve üyesi sanacaktık, Sayın Beşir Atalay’ı da örgütün Genel Sekreteri.
MİT Müsteşarı Sayın Hakan Fidan’a etmediğin iftira kalmadı. Adamcağız doktora sahibi iken, senin akıl tutulman onun üniversite mezunu bile olmadığını söyletti. Bir Müslüman nasıl bu kadar müfteri olabilir Önder?
Nereye savrulduğunun farkında mısın Önder?
Seni Allah’a, Allah’ın şu sözleri ile havale ediyorum: "Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar." (Müslümanların Kutsal kitabı olan Kur’an’ın ikinci suresinin 269. ayeti)
Yine Kur’an’ın 10. suresinin 100. ayetinin sonunda şöyle buyuruyor Allah: "Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler."
Hucurat suresini duydun mu Önder? İlk 13 ayetini oku ve sus Allah, Muhammed nebi aşkına!
Kalbimi daralttığın, ümmetin yetimine sahip çıkan bir vakfa iftira attığın, Müslümanların arasında fitne fücura sebep olduğun için Mahkeme-i kübra’da iki elim iki yakandadır Önder!
Erdal ŞİMŞEK / MİLAT GAZETESİ
Konut Satışları Geçen Yıla Göre % 5.51 Arttı
İstanbul Kampanyalı Konutlarda Sıfır Faiz!
Vakıfbank’tan Tatil Kredisi
Melih Gökçek Altındağ Projesini Açıkladı
Sinpaş Bomonti Time Residence Tanıtıldı!
Kiler Gyo Küçükçekmece’de Yükselecek!
Ayvalık’ta Hülya Avşar Manzaralı Villalar!
Türkiye’nin İlk Çok Katlı Çelik Konut Projesi Ankanatura’nın Yüzde 60’ı Satıldı
Dünyanın Yeni Kaplanı Türkiye’
Formula 1 Deneyimi Yaşanacak! Metropol İstanbul’da 322 Bin Tl’ye Stüdyo!
Winfrey Evine 2.8 Milyon Dolar İstiyor
Meister Parke Hannahome İle Türkiye’de!
Bu seninle alakalı son yazım olacak. Bundan sonra ne yaparsan yap, senden sıçrayanları sadece yıkayıp seni, yerlerin ve göklerin rabbi Allah’a (azze we celle) havale edeceğim. Beddua niyetine değil, felahın için havale ediyorum/edeceğim.
Önder Aytaç; eğer sende ahlak, vicdan ve dürüstlük var ise, öncelikle şu soruya cevap ver:
Sen AK Parti hükûmetinden hangi göreve talep ettin? Bu göreve talip olmadan önce, hükûmetin güvenlik politikaları, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile alakalı bütün yazılarında neden sürekli övdün, kendileriyle iftihar ettiğini vurguluyordun? (Burada övgü yerine başka bir kelime kullanırdım ama dua et Müslüman’sın. O kelimeyi pespayeleşmek için aklın ve şuurun ötesine dahi geçmeye çalışan bir Müslüman’a zinhar yakıştırmam.)
Neden hükûmeti ve birçok icraatlarını göklere çıkarıyordun?
İnkâr etme Önder! Yazdıkların eneliğin feriştahı Taraf adlı yapılanmanın sayfalarında mevcut.
Önder, sende eğer zerre miskal ahlak ve edeb var ise şu soruma cevap ver: Bir koltuk uğruna bu kadar kör, aptal ve ahmaklığın çukurunda debelenmeye gerek var mı?
Bir koltuğa talip oldun. Karar vericiler, "müksebatının yetmediğini, biraz pişmen gerektiğini" söylediler. Sen ne yaptın?
Allahtan korkmadan, Muhammed nebi aleyyhisselamdan fedi etmeden, "hükûmet, cemaat mensubu bürokratları tırpanlayacak. Tasfiye listesi hazırlanıyor, Ergenekon, balyoz vs darbe soruşturmaları akamete uğrayacak" diye arkadaş sohbetlerinde galiz kelimelerle ağzından tükrükler saçarak söylemedin mi?
Sana tahsis edilen köşelerde, medya sitelerinde, Müslümanlar arasında fitne fücura sebep olacak çok ağır ithamlarda bulunmadın mı? Ve senin bu fişekleşmelerin "cemaat-parti kavgası" heyulaların yüzünden haftalarca samimi Müslümanlar, hüzne gark olmadı mı?
Sende az biraz Allah muhabbeti var ise, haftalarca Türkiyeli Müslümanların kalplerinin hüzne boğulmasına sebep olan fitne ve fücurların hesabını nasıl vereceğine dair hiç düşündün mü? Buna sebep olanlara Müslümanların ellerini semâya açarak neler söylediğini biliyor musun?
Bunlardan helallik istedin mi Önder? Ben, senin bir koltuk uğruna sebep olduğun o heyulalardan dolayı haftalarca kalbimin daralmasından doğan hakkımı helal etmiyorum. Hesap gününde onu senden soracağım Önder. Ve sende miskal zerre kadar birazcık düşünme ve fesahat kaldı ise "kaç milyon insanın kalbinin daralmasına sebep oldum? Bunlardan kaçı ruz u mahşerde benden hesap soracak" sorusunu kendine sor Önder!
Kalemim keskindir, bi pervadır Önder. İstersen, seni yalan yanlış istihbarat bilgileri (aslında mide gurultuları) ile donatıp ortaya salanlara sorabilirsin. Bi pervadır bu kalem. En acı en sert kelimeler damlar mürekkebimden. Ama senin Müslümanlığın şu anda kalemime en büyük kelepçe oldu. Bunu bil Önder!
O kadar kallavi kariyer ne mene şey ki, sıradan bir bürokrasi koltuğu fağfuri fincan içerisinde ikram edilmeyince darma duman oluyor? Demek ki o koltuğu sana vermeyenler sonuna kadar haklıymış Önder!
Bizim Serhad’de bir söz var Önder: "Ağır ol batman sansınlar."
Adem ve Hamit’in Suriye’de kaçırılıp tutuklanmaları ve serbest bırakılmaları ile ilgili bir yazı yazdın. Aslında o bağırsak gurultularına yazı demek, yazıya en büyük hakarettir.
Midem bulanarak okudum. Önder, sen sadece kendi alanında belirli bir basamakta olan bir akademisyensin. Ve senin bulunduğun basamakta bu ülkede binlerce akademisyen var. Yani kendini “bulunmaz Hint kumaşı” sanma. Aynaya bakarken Gehlen veya Eymür’ü görme! Polis Akademisi’nde ders vermekle ne Gehlen, ne de Eymür olunur!
Önder Aytaç! İHH gibi yeryüzünde on binlerce Müslüman yetime sahip çıkan ve onları misyonerlerin elinden kurtaran bir vakfa iftira attın. Bülent Yıldırım gibi ömrünü Müslümanlara feda eden bir insanı İran işbirlikçisi yaptın. Git bu insanlardan helallik dile. Emin ol, Bülent Yıldırım ve İHH ile temasa geçip konuşursan, zann adı altında bu insanlara attığın iftiradan dolayı utanacaksın. Tabi utanma diye bir duygu var ise sende!
Git Afganistan’da Pakistan’da, Filipinler’de ve daha nice ülkelerde misyonerlerin elinden kurtardıkları ve halen yatılı yurtlarında okuttukları binlerce yetim çocuklardan helallik dile Önder!
Vicdanı olan, izanı olan bir kereliğine düşünür ya Hû! 120 ülkede darda bulunan, garip guraba Müslümana hizmet götürmeye çalışan bir vakıfa nasıl böyle bir iftira atarsın Önder?!?!?
O vakfın bir gönüllüsü olarak, attığın bu iftiradan dolayı sana hakkımı helal etmiyorum Önder. Yewm ül kıyamda iki elim yakandadır. Vallahi billahi hakkımı helal etmiyorum!
Afganistan’da, Pakistan’da o yetimler için çırpınan, onlarca kez ölüm tehlikesi atlatan ve hatta bu uğurda iki şehid veren İHH’nın bir gönüllüsü olarak Hesap Günü’nde iki elim iki yakanda olacak!
Bir insan nasıl bu kadar beyin tutulması yaşar?! Önder, Hatay’da Kilis’te İHH binlerce mülteciye hizmet veriyor. Bununla ilgili yüzlerce haber gazete, televizyon ve radyolarda çıktı. Duymayacak kadar sağır, görmeyecek kadar kör, anlamayacak kadar fehmin kıt ise Bülent Yıldırım ne yapsın, İHH ne yapsın, ben ne yapayım?!
Senin çoluk çocuğun var mı bilmiyorum ama önder, seni bir doğuran ve bir baban mutlaka vardır. Yoksa elini ayağını öptüğüm o güzel anacığın seni doğurmadı mı?
Senin hasretini çeken senden ayrı yaşayan yavruna karşı münasebetin zayıf olabilir ama, ayağının altına kurban olduğum anacığına sor evlat hasretinin ne demek olduğunu?
Dediğin gibi Âdemlerin kaçırılması bir kurgu ise, hangi baba hangi anne evlatlarını iki aydan fazla babasından ayrı koyar. Demek ki senin gözün kararınca çoluk çocuğunu dahi feda edebilecek kadar kupkuru bir vicdana mı sahipsin? Hangi baba çocuklarından bir hafta kopabiliyor Önder?
Allah’tan dileğim, Âdem ile Hamit’in yaşadıklarını üç günlüğüne Şebbiha, BAAS veya başka bir faşist grubun eli ile sana yaşatsın!
Fağfuri fincanda o koltuğu beklerken, İstanbul TEM’den binlerce polis tayin oldu ama ne hikmetse kaleminden bu tayinlerle alakalı tek bir kelime dökülmedi. Lakin koltuk sana ikram edilmeyince 700 polisin rutin tayinini kalemine dolayıp başta Sayın Erdoğan olmak üzere Ak Parti’nin ilgili ilgisiz bütün yetkililerini töhmet altında bırakacak kadar kendinden geçtin.
Sayın Erdoğan’ı yakinen tanımazsak senin o çatal kaleminden dökülen zehirlere inanıp Ergenekon Terör Örgütü’nün bir numaralı hamisi ve üyesi sanacaktık, Sayın Beşir Atalay’ı da örgütün Genel Sekreteri.
MİT Müsteşarı Sayın Hakan Fidan’a etmediğin iftira kalmadı. Adamcağız doktora sahibi iken, senin akıl tutulman onun üniversite mezunu bile olmadığını söyletti. Bir Müslüman nasıl bu kadar müfteri olabilir Önder?
Nereye savrulduğunun farkında mısın Önder?
Seni Allah’a, Allah’ın şu sözleri ile havale ediyorum: "Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar." (Müslümanların Kutsal kitabı olan Kur’an’ın ikinci suresinin 269. ayeti)
Yine Kur’an’ın 10. suresinin 100. ayetinin sonunda şöyle buyuruyor Allah: "Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler."
Hucurat suresini duydun mu Önder? İlk 13 ayetini oku ve sus Allah, Muhammed nebi aşkına!
Kalbimi daralttığın, ümmetin yetimine sahip çıkan bir vakfa iftira attığın, Müslümanların arasında fitne fücura sebep olduğun için Mahkeme-i kübra’da iki elim iki yakandadır Önder!
Erdal ŞİMŞEK / MİLAT GAZETESİ
Konut Satışları Geçen Yıla Göre % 5.51 Arttı
İstanbul Kampanyalı Konutlarda Sıfır Faiz!
Vakıfbank’tan Tatil Kredisi
Melih Gökçek Altındağ Projesini Açıkladı
Sinpaş Bomonti Time Residence Tanıtıldı!
Kiler Gyo Küçükçekmece’de Yükselecek!
Ayvalık’ta Hülya Avşar Manzaralı Villalar!
Türkiye’nin İlk Çok Katlı Çelik Konut Projesi Ankanatura’nın Yüzde 60’ı Satıldı
Dünyanın Yeni Kaplanı Türkiye’
Formula 1 Deneyimi Yaşanacak! Metropol İstanbul’da 322 Bin Tl’ye Stüdyo!
Winfrey Evine 2.8 Milyon Dolar İstiyor
Meister Parke Hannahome İle Türkiye’de!