12 Şub 2011 12:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:02

ÖNCE KENDİSİ SONRA NE YAPSA PATLADI GİTTİ!

Çocuklar Duymasın'daki Seyyar Tayyar tiplemesiyle fenomen haline gelen Emin Gümüşkaya'nın sadece ekrana taşıdığı ürünler değil, kendisi de patladı!

Sokakta yürüyemez hale gelen oyuncu, 45 yıllık sanat hayatında ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyor. Olan biteni öğrenmek için buluştuk.

Neye el attıysa patladı gitti'... 'Boza' dedi, satışlar beşe katladı. 'Çiğ köfteyi ben buldum.' dedi, dükkânların önünde kuyruklar oluştu. Bunlarla yetinmedi. Kokoreci ben icat ettim, tavuklu pilavı ben buldum, ayranı ilk ben yaptım... Çocuklar Duymasın'daki Seyyar Tayyar tiplemesiyle kısa sürede sevilen ve bir fenomen haline gelen Emin Gümüşkaya'nın sadece ekrana taşıdığı ürünler değil, kendisi de patladı gitti. Sokakta yürüyemez hale gelen oyuncu, 45 yıllık sanat hayatında ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyor. Sanatçı, "Geçenlerde oğlumla bir alışveriş merkezine gittik, arka kapıdan zor çıktık." diyor.

Her ne kadar 'geçmişim yok sayılıyor' endişesiyle biraz kırgın olsa da "Ne yapalım be çocuğum, o günkü şartlar..." diyerek teselli buluyor. Mint Prodüksiyon'un Üsküdar Bağlar-başı'ndaki binasında buluşuyoruz Gümüşkaya ile. Seyyar Tayyar'ın kimin fikri olduğu, haftada iki güne çıkan diziyi, izleyicinin karaktere ilgisini, gelecekte neleri icat edeceğini, insanların kendisinden ne istediğini ve sanat hayatını konuşacağız konuşmasına da, daha röportajın başında yapıyor yapacağını... Şakayla karışık ağzımızdan çıkan "Bu röportajımız da patlasın gitsin be abi!' sözümüze, Fazıl Say örneğiyle karşılık veriyor. Her gün on binlerce insanın ziyaret ettiği seyyartayyar.com adresinin gördüğü ilgiyi anlatırken Emel Sayın'a göndermede bulunmayı ihmal etmiyor.

45 yıldır tiyatronun içindesiniz. Oynamadığınız film, dizi kalmadı. Ancak bir Seyyar Tayyar çıktı ve patladı gitti...

Burada oturuyorum. Birol Güven beni Çocuklar Duymasın'ın kadrosuna dahil etmek istediğini söyledi. "Emin abi sana bir şey yazacağım patlayacak." dedi. Sen de gördün be çocuğum. Patladı gitti. Daha ne diyeyim? Biz gölde yüzelim derken iş büyüdü, okyanusa açıldık. Her şey Allah'tandır, gerisi hava cıva.

Seyyar Tayyar'ı izleyiciye sevdiren şey neydi?

Seyyar Tayyar'ın halktan olması sevildi. Bir de ben oynadığım rolün hayatına girerim. Yusuf'u oynarken Yusuf olurum. Tabii ki yaratan Allah'tır, biz de ayna olarak yansıtırız rolü.

Tam bir fenomen oldu Seyyar Tayyar. Bu nasıl bir duygu?

Valla sokakta yürüyemez oldum. Eer (her demek istiyor) taraf oldu Seyyar Tayyar. Radyo dinlerken rastladım. Seyyar Tayyar'a şarkı armağan ediyorlar. Miniatürk'e oğlumu götürdüm. İçeride var 500 kişi, 400'ü ile fotoğraf çekildik. Pazar günü İzmit'te bir alışveriş merkezine gitmiştim. Seyyar Tayyar! Seyyar Tayyar!... Yürüyemedim bile. Arka kapıdan zor çıktım. Yolda giderken biri arkadan sarılıyor. Öldüresin geliyor (!). Dönüyorsun, hemen fotoğraf istiyorlar. Dolmuşa biniyorum para almıyorlar. Müzeye gittim, 'Misafirimizsiniz.' diyorlar. Ama her şey gelip geçicidir. Halkın içinden çıktığını unutur ve kendini büyük görürsen o zaman, Allah rahmet eylesin, bitersin...

Kendinizi halka yakın görüyor musunuz?

Ben halk çocuğuyum. Hayatım boyunca halkın içinde yaşadım. Kazancım burada işte. Çok okuyan bilmez. Çok görüp çok yaşayacaksın. Her şeyin başı tecrübe. Bir ustanın yanında pişeceksin. Artist olmak, beyefendi olmaktır. Ekmeği buradan kazanıyorsun. Karadeniz'i görmeden Karadeniz'e türkü söylenmez.

Halkla çok içli dışlısınız. Buradan mı besleniyorsunuz?

Oturduğum mahallede seyyar satıcı da var, kahvehanede... Onlarla yaşıyorum. Varoş diye hakir görmemek lazım. Allah'ın yarattığı her kul birdir. Sana verilen yarın ona da verilir. Sen bugün busun yarın başka. Ayhan Işık'ın filmlerine bak, çoğu varoşlarda geçer. Ayhan Işık'ı herkes bilir. Ama o gün salon filmi çekenlerin bugün esamesi okunmuyor.

Varsa yoksa Seyyar Tayyar... Nedir sizin sırrınız, başkaları neden patlayamıyor?

Ne yapayım be çocuğum patladı gitti! Neden? Ben samimi oynuyorum. Bazıları seyirciye tavır koyuyor. Adama sokakta 'Nasılsın?' diyorsun, adam hâlâ rolünde. Kral rolü veriyorsun, sokakta da kral kesiliyor. İsim vermeyeceğim, bazıları oyundan çıkıp 'Kendime gelemedim.' diyor. Rol bitti mi kendin olursun.

Yok olup gidenler, yukarıda söylediklerinizi başaramayanlar mı?

Bunlarda teşhir duygusu çok ileride. Bunun için de çoğu zaman rollerini kaybediyorlar. Birol Güven'e dedim ki, 'Saçları keseceğiz, Arnavut tiplemesi yapacağız.' Çünkü Çocuklar Duymasın'da komedyen çok. Hüseyin, Şükrü, Emine hepsi komediye dönük oynuyorlar. Drama dönük oynayan yok. Onların arasından sıyrılmak bir dert.

İşiniz oldukça zor görünüyor...

Hepsi arkadaşımız ancak eski model arabayla gitmek var. Yaşını başını almış biriyim ben. Eşim Arnavut, ben de Selanikli. Çorba yaptım çıktım ortaya. Dikkat ederseniz Seyyar Tayyar hep ayak işleri yapıyor. Balkanlar'dan gelmiş olmanın ezikliği var. Tüccar değilim, neden? Eziğim. Oyunumda da ona dikkat ederim. Hafif eziği oynarım. Öbür türlü seyirci sevmez. Herkes kendi sınıfıyla mutlu olur.

Bir Seyyar Tayyar çıktı ve geçmişinizi unutturdu. Bu sizde kırgınlık oluşturuyor mu?

Hafif kırgınlığım oluyor elbette. Talebe de yetiştirdim. Kurslar açtım. Devlet Tiyatroları'nda yıllarca oynadım. Tiyatroda 40 yılda, 2 milyon insana ulaştım. Bir haftada ise 8 milyona... Ama yine de her şeyim heba oldu diye hayıflanmamak lazım.

Biraz da oyunculukla ilgili bir durum değil mi?

Oynadığın rol bir öncekini unutturuyorsa iyi yoldasın demektir. Şu şapkam var ya, halkın hoşuna gider. Bizim tarzımız İsmail Dümbüllü tarzı. Ben 7'den 70'e aktörüm. Bir de Çocuklar Duymasın diğer dizilerden çok farklı. Herkes izler be çocuğum. Küfür yok, argo yok...

Seyirci bozanın dışında Seyyar Tayyar'dan ne tür şeyler istiyor?

En çok kokoreç ve yoğurt istiyorlar. 'Arabayı sen mi buldun, uçağı sen mi buldun?' diyorlar. Ne desem halkın dilinde. Bir de esnafa çok büyük kıyağım oluyor. Satışlar patladı.

Seyyar satıcılar sizi 'baba' ilan etmişler zaten...

'Sen bizim babamızsın' diyorlar. Halkın içinde yaşamakla ilgili bir şey. Benim felsefemde şu yazar: Olgun başaklar eğik durur. Olgunlaştıkça tanelerini aşağı salarlar. Boş başaklar dik durur. Hayvanlara yem olurlar. Allah'a ve yaptığın işe inanmak, sevmek, yüzde elli başarıdır zaten.

'Her şeyi ben icat ettim.' diyorsunuz. Burası Türkiye, sonra biri çıkıp sizi dava etmesin!

Pişmaniyeyi de ben icat edeceğim bu hafta. Kimse dava açmaz. Onların hoşuna gidiyor. Mallarının reklamını yapıyorum. Boza satışları beşe katladı. Kokoreç de öyle. Çiğ köfte sattım, o gece İstanbul'da çiğ köfte kalmamış. Herkes pijamasını giymiş köfteciye gitmiş. Kuyruklar oluşmuş. Sitemiz 400 bin tıklanıyor. Emel Sayın'da 3 bin kişi var. Bende 22 bin kişi.

İnternetten ilk şanslı izleyiciye bozayı siz götürdünüz. Neler yaşadınız orada?

İlk bozayı ben götürdüm Üsküdar'a. Haberleri yoktu, çok şaşırdılar. Genelde dağıtım yapanlar yalancı çıkmış, belki de ondan şaşırdılar. Çocukluğumda (sakın yaşımı yazma seni öldürürüm!) akşamları bozacı geçerdi evin önünden. Rahmetli annem güğümle alırdı.

Oyuncu olmasam seyyar satıcı olurdum
"Seyyar satıcılık gerçekten zor iş. Biz şanslı doğmuşuz be çocuğum. Kazma kürek çalışanları düşün. Ama oyuncu olmasam seyyar satıcı olurdum. Allah bunu verdiyse olurdum. Seyyar satıcı deyip geçme. Kayınpederim seyyar satıcıydı. Nur içinde yatsın. Bu arada dizide yaptığım yemeklerin hepsini yapabilirim, onu da söyleyeyim. 40 çeşit. Dışarıda yemeğe para vermem. Biz muhaciriz. Muhacir yemeklerini de iyi bilirim. Bir kuru yaparım ölürsün yemekten, ah be çocuğum ah... "

Sayemde boza satışları beşe katlandı
Gölde yüzelim diye çıktık,

okyanusa açıldık.

Miniatürk'te var 500 kişi,

400'ü benle fotoğraf çektirdi.

Fazıl Say ile röportaj yap 5 bin kişi okur. Benle yap 5 milyon garanti.

Seyyar satıcıların babasıyım!

Sayemde boza satışları beşe katladı.

Emel Sayın 3 bin tık alıyor, ben 22 bin.

Seyyar Tayyar sadece zabıtadan korkar!

Tiyatroda 40 yılda 2 milyon

insana ulaştım, şimdi

haftada 8 milyon kişi izliyor.

Yolda yürüyemez oldum,

arkamdan sarılıyorlar...

Bana koca bir sayfa yap Yusuf oğlum sen de patlar gidersin...

Bazıları rol gereği kral oluyor,

sokakta yürürken de kral. Ben

halk adamıyım kazancım bu.

her taraf oldu Seyyar Tayyar.

Sokakta yürüyemez oldum...

Her şey Allah'tandır, gerisi

hava cıva be oğlum...


Yusuf Bülbül/Zaman