06 Nis 2008 17:27 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:02

"ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM,KORUMA TALEP ETTİM"!..STAR YAZARI ŞAMİL TAYYAR'DAN İLGİNÇ AÇIKLAMALAR!..

Zaman gazetesinden Nuriye Akman'ın bu haftaki konuğu olan Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar ölüm tehditleri aldığı için Emniyet'ten koruma istediğini açıkladı.

Zaman gazetesinden Nuriye Akman'ın bu haftaki konuğu Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar. 'Operasyon Ergenekon' isimli kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Tayyar, ölüm tehditleri aldığı için Emniyet'ten koruma istediğini açıkladı.

Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, 20 yıllık gazeteci. Daha önce Sabah, Milliyet,Yeni Şafak ve Tercüman gazeteleri ile TGRT ve Star TV'de çalıştı. Son dönemde Ergenekon yazılarıyla dikkat çekti. "Operasyon Ergenekon" adlı kitabı 10 baskı yaptı. Yazıları en fazla alıntılanan ve en çok röportaj veren gazeteci oldu. Fakat aldığı ölüm tehditleri ve bir düello daveti yüzünden Emniyetten koruma talep etmek zorunda kaldı. Hâlâ 'Kim bu adam, nereden çıktı?' diyenler var. Sabah Gazetesi döneminde bir süre birlikte çalıştığım ve yıllardır görüşmediğim arkadaşımla bir selamlaşayım dedim. Ergenekon soruşturması kapsamında getirilen yayın yasağı nedeniyle ona şöhret getiren konuda fazla derinleşemeyeceğimiz için bari onu merak edenleri aydınlatayım dedim...

Eski bir gazeteci olmana rağmen, Ergenekon yazılarından sonra dikkat çekmeye başladın. Mücadele ettiğin çetenin sana şöhret getirmesi ne ironik değil mi?

Bazen insanların keşfi Deniz Akkaya gibi 20'sinde, Mustafa Keser gibi 40'ında ya da Abraham Lincoln gibi 60'ında olur. Bize Keser modeli düştü! Çeteler, ta ilk gençlik yıllarımdan bu yana içimde ukde kalan bir konu. Ergenekon soruşturması o protest duyguyu ön plana çıkardı.

Protest kelimesi sol jargona ait. Oysa senin geçmişinde ülkücülük var. Ne iş?

Doğru. 12 Eylül'den önce Ülkü Ocakları rahle-i tedrisinde yetiştim. Babam da MHP'ye çok emeği geçmiş birisiydi. İhtilal olunca 15 gün hapis yattım. Lise son sınıftaydım. 1982'de üniversite için Ankara'ya geldim. Geçmişi sorgulama ve daha çok okuma fırsatı buldum. Hayatımın dönüm noktası bir olayı anlatayım. Gaziantep'in İslahiye ilçesi, doğup büyüdüğüm yer. Babam kasaptır. İslahiye'deki subay ve astsubay gazinosunun et ihtiyacını biz karşılıyorduk. 12 Eylül'den kısa bir süre sonra, bir gün alaya et götürmüştüm. Dönerken Naci binbaşı diye çok meşhur bir istihbaratçı vardı. Naci binbaşı bir gencin omuzlarına elini atmış, çok samimi bir şekilde yolda yürüyorlardı.

İşte aydınlanma anı!

O genç, bizim ağabey diye hitap ettiğimiz ve ülkücü hareket içerisinde son derece önemli isimlerden biriydi. İslahiye'de eğer on bombalama eylemi olmuşsa dokuzunu o gerçekleştirmiştir. O tırmanan eylemlerin baş aktörlerinden birisini, o istihbaratçı subayla sarmaş dolaş görmek bende bir travma yarattı. Ondan sonra bunları sorgulamaya başladım. MHP davasında ortaya çıkan bazı gerçekler de sorgulayıcı yanımı tetikledi. Açıkçası kandırıldığımızı düşündüm.

Yıllarca muhabirlik yaptın. Bu konulara girdiğini hatırlamıyorum.

Muhabir olarak bu hadiselerin üzerine gitme alanınız son derece sınırlı. Ben Star Gazetesi'nde temsilci ve köşe yazarı olarak böyle bir imkânı buldum. Ergenekon soruşturması bana bu fırsatı verdi. Toplumu uyandırma adına bu konuların üzerine gitmeye başladım. Yazdıkça daha çok bilgi, belge akmaya başladı. Bu derin mevzuları yıllarca Tuncay Özkan, Soner Yalçın gibi sol orijinli isimler götürdüler. Sağda bu olmadı.

Çünkü sağda ûlulemre itaat esastır.