Okur Temsilcisi'nden Hürriyet'e Vatan Şaşmaz eleştirisi: Bir gazetenin standartları olur!
Hürriyet Okur Temsilcisi, gazetesinin Vatan Şaşmaz'ın olay yeri fotoğrafını basmasına tepki gösterdi.
Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, eski manken Filiz Aker tarafından öldürülen sunucu Vatan Şaşmaz'ın otel odasındaki kanlı görüntülerin hurriyet.com.tr yayımlanmayıp, Hürriyet gazetesinde yayımlanmasına "Hürriyet’in basılı gazetesi ve internet sitesi iki farklı yayın organı değil" sözleriyle tepki gösterdi.
Bildirici, "hurriyet.com.tr kararını açıkladıktan sonra böyle bir uygulama farklılığı olmamalıydı. Bir gazetenin standartları olur ve bütün sayfaları, bütün servisleri istisnasız o standarda uyar. Hürriyet Dünyası büyük bir orkestra, hiçbir enstrümandan bozuk ses çıkmamalı" ifadesini kullandı.
Hürriyet'te Faruk Bildirici'nin "Ölü fotoğrafında ikili standart" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Vatan Şaşmaz ve Filiz Aker’in, kan içindeki ölü bedenlerinin fotoğrafları yayınlanmalı mıydı? 28 Ağustos’ta İhlas Haber Ajansı’nın bu fotoğrafları servise koyduğu andan itibaren medya kuruluşlarında tartışıldı bu soru.
Sabah ve Milliyet’ten Cumhuriyet ile Birgün’e kadar birçok gazetenin internet sitesi ve haber siteleri kanlı ceset görüntülerini buzlayarak ya da olduğu gibi kullandı. Hürriyet internet sitesi ise bu görüntüyü kullanmama kararı aldı ve bunu da bir açıklamayla okurlarına duyurdu:
“... Cenazelerin otel odasında bulunduğu anları gösteren korkunç videoyu yayın ilkelerimiz gereği yayınlamıyoruz. Doğan Medya Grubu’nun Yazılı Medya Yayın İlkeleri’nin 19. maddesinin C bendi şöyle diyor: ‘Cesetleri yakın plan gösteren, kan ve şiddet unsurları içeren fotoğraf ve görüntüler kullanılamaz.’
Türkiye, acı olayı dün akşam hurriyet.com.tr’den öğrenmişti. Bundan sonra da kamuoyunu ilgilendiren tüm gelişmeler, evrensel gazetecilik kuralları ve Doğan Yayın İlkeleri çerçevesinde hurriyet.com.tr’de yayınlanmaya devam edecek.”
Doğrusu ben de bu kararı destekledim ve akşam saatlerinde yaptıkları bu açıklamadan dolayı arkadaşları kutladım. Polisin çektiği bu görüntünün yayınlanmasında kamu yararı yoktu ve ölü bedenler üzerinden “tık avcılığı” yapmak doğru değildi. Üç-beş bin fazla “tık” uğruna okurları dehşete düşürmek, üzerlerinde travmatik etkiler yaratmak, şiddeti sıradanlaştırmak ve de öldürülen Vatan Şaşmaz’ın anısına saygısızlık etmek Hürriyet’e yakışmazdı. Neticede saygınlık, itibar ve güvenilirlik “tıklanma” sayısıyla ölçülmez.
Fakat ertesi gün basılı Hürriyet’in ikinci sayfasında kullanıldı o görüntülerden alınan iki fotoğraf. Her ne kadar buzlanmış da olsa kan ve ölümün dehşeti gözler önüne seriliyordu iki karede. Olay yeri görüntülerinin medyaya sızdığını iki satırla anlatıp bilgi vermek yerine fotoğrafını yayınlamak, hem Yayın İlkeleri’ne aykırı hem de okur nezdinde ikili bir tablo doğmasına neden oldu.
Hürriyet’in basılı gazetesi ve internet sitesi iki farklı yayın organı değil. Üstelik hurriyet.com.tr kararını açıkladıktan sonra böyle bir uygulama farklılığı olmamalıydı. Bir gazetenin standartları olur ve bütün sayfaları, bütün servisleri istisnasız o standarda uyar. Hürriyet Dünyası büyük bir orkestra, hiçbir enstrümandan bozuk ses çıkmamalı.
Yazı işleri görüşü
“Gazetenin yazı işleri ile internet sitesinin yazı işleri ayrı ve bağımsız çalışıyor. Sistem böyle kurulmuş; uyumlaştırma çalışmalarımız sürüyor. İlke olarak ceset fotoğrafı yayımlamıyoruz. Ancak istisnaları var. Haberin eksik yönlerini tamamlayıcı, olayı aydınlatıcı bir değeri varsa buzlayarak yayınlıyoruz. Bazen buzlamadan da yayınlanıyor Aylan bebek olayında olduğu gibi. Bu fotoğraflar yazı işlerinde tartışıldı ve olayın nasıl geliştiğini gösterdiği için yayımlanmasına karar verdik. O ana kadar öne sürülen senaryoları çürüten ve oluş biçimi hakkında bilgi içeren fotoğraflardı. Okuyucuları rahatsız etmeyecek ancak gerçeğin kamuoyuna sunulmasına katkı verecek biçimde iç sayfada buzlanarak yayımlandı.”