13 Kas 2012 10:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:22

OKTAY EKŞİ: ''TÜRK MEDYASI ÖZGÜRLÜKTEN EN MAHRUM OLDUĞU DÖNEMİ YAŞIYOR''

CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, Türk medyasının en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşadığını iddia etti

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Vakıfbank’ın önce devletleştirilip sonra özelleştirileceğini ileri sürdü. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile RTÜK’ün 2013 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Vakıfbank’ın özel statülü bir banka olduğunu belirten Ayaydın, sermayesinde bir lira bile hazine payı bulunmadığını, bu nedenle Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait hisselerinin satışının hukuka uygun olmayacağını söyledi. Ayaydın, "Hisse devriyle yapılmak istenen, Vakıfbank’taki hisseleri önce Hazine’ye satılarak devletleştirilmek, sonra özelleştirme yoluyla başkalarına satılacak. Vakıfbank önce devletleştirilip sonra özelleştirilecek. Allah bilir kime satılacağı da bellidir. Bu işlem yanlıştır, vicdana ve hukuka uygun değildir" dedi.

Ayaydın, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün görevlerinin gereklerini yerine getiremediğini ifade ederek, basının durumunun parlak olmadığını, Türkiye’nin tutuklu gazeteci sayısında zirveyi kimseye bırakmadığını iddia etti. Hükümeti eleştiremeyen, iktidarın istemediğini ayınlayamayan bir basının yaratılmak istendiğini savunan Ayaydın, evrensel meslek ilkeleri ve namusuyla gazetecilik yapmak isteyenlerin işinin her geçen gün zorlaştığını, iktidar karşıtı gazetecilerin işlerini kaybettiğini söyledi. Anadolu Ajansı’nda 280 kişinin işten çıkarıldığını, 110 kişinin işe alındığını belirten Ayaydın, "Madem işe adam alacaktın niye 280 kişiyi işten attın?" dedi.

Ayaydın, TRT yayınlarında partizanca davranıldığını, muhalefetin yok sayıldığını ifade etti. MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Osmanlı’dan kalan Türkiye dışındaki taşınmazlarla ilgili ciddi sorunlar olduğunu belirterek, bunların bir bölümünün da Kıbrıs’ta bulunduğunu anlattı. Ada topraklarının üçte ikisinin Türk vakıflarına ait olduğunu ifade eden Akçay, "Türkiye’nin elinde önemli bir koz bulunuyor. Rumları yüksek rakamlara tazminata mahkum edebilir" diye konuştu. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun sahip olduğu bütçeye rağmen faaliyetlerinin az olduğunu ileri süren Akçay, 2015 yılında 100. yıl dönümü nedeniyle 1915 olayları konusunda var gücüyle çalışanlara karşı hükümetin ne yaptığını sordu. Akçay, konunun siyasallaştığını savunarak, "Türkiye Cumhuriyeti sürekli olarak savunmada bırakılıyor. Oysa tarihi gerçekler ortadadır" ifadesini kullandı.

-"Medyanın en önemli meselesi özgürlük..."-
CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, medyanın en önemli meselesinin "özgürlük" olduğunu ancak konuyla ilgili tartışmalar gündeme geldiğinde, birbirine 180 derece zıt görüşler ifade edildiğini belirtti. Başbakan, Bülent Arınç ve Beşir Atalay dahil iktidar kanadının basının özgür olduğunu söylediğini anlatan Ekşi, "Tanık olduklarım, okuduklarım ve karşılaştığım olaylar bu görüşü teyit eder nitelikte değil. Bir anlayış birliğinde buluşalım istiyorum. Ya benim ya da Başbakan ve AKP mensuplarının ifade ettikleri yanlıştır. Türk medyası, tüm tarihi boyunca karşı karşıya bulunduğu en zor, en özgürlükten mahrum dönemini yaşıyor" görüşünü savundu. Tutuklu gazetecilerin terör örgütüyle bağlantılı olduğunun ifade edildiğini belirten Ekşi, "Hiç kendimizi aldatmayalım. Bana Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın gibi isimlerin herhangi bir şekilde terörle bağlantısını ispat edecek babayiğit varsa sözlerimi geri almaya hazırım" dedi. Gazetecilerin sadece özgürlüğünden mahrum olmadığını, yıpranma hakkının da kaldırıldığını kaydeden Ekşi, AK Parti iktidarı da dahil olmak üzere bütün iktidarların yerel medya sorunlarına el atmadığını söyledi. AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal, 2003 yılından beri vakıfların gelirlerinin artırıldığını, hayır işlerinin çeşitlendirildiğini, taşınmazlara fonksiyonlar yüklenerek genel bütçeye yük olmadan çalışmalarını sürdürmesinin yolunun açıldığını belirterek, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu alanda önemli akademik arşive sahip olduğunu ifade etti.

-"En yetkin araştırmacı tutuklu..."-
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun öncelikli bir kurum olduğunu, ancak aktif hizmet göremediğini öne sürdü. Öner’in, "10 Kasım 2012’de Başbakan’ın dahi katılmadığı bir program yaşandı. Atatürk karşısındaki duruşunu ’sap gibi durma’ olarak ifade diyor. Bu kendi ifadesi... Bali’deki programını uzatarak törenlere katılmadı" sözlerine Komisyon Başkanı Lütfü Elvan, itiraz etti. Öner’in "Sözlerimin muhatabı siz değilsiniz. Bunun cevabı size ait değildir" demesine Elvan, Komisyon’un İçtüzüğe uygun çalışmasını sağlamanın görevi olduğunu belirterek, şahsiyete yönelik kaba ve yaralayıcı sözlerin İçtüzüğe aykırı olduğunu söyledi. Sözlerini sürdüren Öner, "Yapılan anayasal, yasal suç değil. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışacak etik davranış sayılamaz" ifadesini kullandı. Türkiye’nin 1915 olayları konusunda haksızlığa uğratıldığını belirten Öner, "Bu alanda en yetkin araştırmacı şu an tutukludur. Mehmet Perinçek Rus arşivlerini araştırarak Türk tezine büyük katkı sağlamıştır. Ülkemiz adına Mehmet Perinçek’in tutuklu kalmasını üzüntüyle karşılıyorum" diye konuştu.