Okan Buruk'tan Jesus'a sert sözler: "Büyük ligde çalışmamış biri..."
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Jorge Jesus hakkında, "Çok fazla lig görmüş bir adam değil. Avrupa'da hiçbir büyük ligde çalışmamış bir teknik adamın Türkiye'yi değerlendirmesi komik geliyor. Icardi, Mertens, Zaniolo değerlendirse anlarım ama Avrupa'da çalışmayan insanın, Türkiye Ligi'ni değersiz bulması komik geliyor" ifadelerini kullandı.
Spor Toto Süper Lig'de 2022-2023 sezonunu şampiyon tamamlayan Galatasaray'da teknik direktör Okan Buruk, Anadaolu Ajansı'nın konuğu oldu. Buruk; şampiyonluk, Jesus'un yorumları üzerine açıklamalarda bulundu.
Galatasaray'a ilk adım attığı günden, teknik adamlığa geçişine dek olan süreci özetleyerek sözlerine başlayan Buruk, babasının kendisine Galatasaray sevgisini aşıladığını vurguladı.
Babasıyla gittiği Galatasaray maçının ardından sarı-kırmızılı kulübün seçmelerine girip altyapıya seçildiğini ifade eden Buruk, şunları söyledi:
"Uzun yıllar altyapı, sonrasında A takım... A takımda yaşadığım başarılar var, çok fazla kupa var. Burada 7 şampiyonluk var, UEFA Kupası, Süper Kupa var. Çok fazla başarı içinde yetişen ve bu ortama hazırlanan bir futbolcu oldum. Teknik direktörlük kariyeri başlayınca da devamlı aklınızda Galatasaray oluyor. Sizi yolda görenler de 'Hocam ne zaman Galatasaray'ın başına geçeceksiniz?' diyor. Bunun da bu sene nasip olması, zamanlama olarak doğru oldu. Yeni bir yönetim geldi, kafa olarak uyuştuğumuz Erden Bey'le birlikte hareket ettik. Yönetim ve başkanımızla beraber yola çıktık. Buraya gelmeyi bekliyordum ama ne zaman olacağını bilmiyordum. Sezon başında Galatasaray serüveni başladı. Florya'ya ilk gittiğimde futbolculuk dönemindeki zamanlar aklıma geldi. Çok heyecanlıydım. En üst kattaki teknik adam odasında olmam çok farklı bir duyguydu. İlk konuşmamda hedefimizin şampiyonluk olduğunu söylemiştim. Galatasaray'ın başka bir hedefi olamaz."
"Hedefe ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum"
Sezon başında sıkıntılı bir süreç olduğunu, transferlerin geç yapıldığını, geçen sezonu 13. bitirmenin verdiği psikolojik çöküşün olduğunu aktaran Buruk, zaman içinde bu durumu çok iyi şekilde düzene soktuklarını belirtti.
Kadro planlamasının çok doğru şekilde gerçekleştiğini de dile getiren Galatasaray Teknik Direktörü, şöyle devam etti:
"Burada bir emek vardı. Sadece benim değil, Galatasaray camiasının verdiği bir emek vardı. Sportif anlamda kurduğumuz ortam çok değerliydi. Sadece saha içi değil saha dışındaki ortam, gelen transferleri karşılamaya gidiş bile önemliydi. İlk geldiği andan itibaren Galatasaray'ı sahiplenen oyuncular oldu. İyi bir hazırlık, iyi bir program oldu. Transferler aslında çok geç geldi. Lig başladıktan sonra büyük bir bölüm geçtikten sonra oyuncuları oynatabildik. Hedef şampiyonluktu ve sonu da güzel bitti. Hedefe ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Üzerimizde çok büyük sorumluluk vardı ama insanların yüklediği sorumluluğu, onların gülen yüzünü, arabanın üzerine çıkıp bayrak sallamasını gördüğümüzde, sorumluluğu yerine getirdiğimiz için Galatasaray teknik direktörü olarak ayrıca mutluyum."
"Rekorları kırmaya çalışmadık ama şampiyonluk yolunda kazandıkça rekorlar kırdık"
Sezon içinde elde edilen rekorlarla ilgili Buruk, en etkileyici olanının 14 maçlık galibiyet serisi olduğunu vurguladı.
14 maçlık seri sırasında 3 Türkiye Kupası maçıyla birlikte sayının 17 olduğunu da dile getiren Buruk, "Bu çok etkileyici. Bu dönemlerde bunları yapmak, 20-30 yıl önceye göre çok daha zor. Son 30 yılın en yüksek puan ortalamasına da ulaştık. Bu yılların rekorunu net bir şekilde kırdık. Hedefimiz şampiyonluk dedim her zaman. Rekorları kırmaya çalışmadık ama şampiyonluk yolunda kazandıkça rekorlar kırdık. Bunu hep benim adımı söyleyerek söylediler ama biz bu rekorları Galatasaray camiası olarak kırıyoruz. Her galibiyette herkesin çok büyük emeği var. Tribündeki taraftarın, başkanın, yönetimin, camianın bunda çok büyük payı var. Bu rekorları kırmak da bizi mutlu etti ve bir sonraki maça daha büyük motivasyonla çıkmamızı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.
Sezon içinde 3-0'lık skorlarla kazandıkları iki Fenerbahçe derbisi hakkında da konuşan Buruk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Galatasaray-Fenerbahçe derbisi çok önemlidir. Bazen şampiyon olan takım derbilerde yenilmiştir, bunun burukluğunu yaşar. Biz bu sene 2 maçta 6 gol atıp gol yemedik. Oyun olarak da rakibimizi domine ettik. Belki daha farklı skorlar da çıkabilirdi. Şampiyonluk maçının ardından kutlama öncesinde Fenerbahçe'yi yenmek, hem benim hem oyuncularımızın hem de camianın sevincini iki katına çıkardı. Tek mağlubiyetimiz Beşiktaş deplasmanında oldu. Genel olarak lige hükmeden ve sezonu domine eden bir Galatasaray vardı. Şampiyon olabilirsiniz ama bazen çok zorlanıp, rakipleriniz hata yapınca şampiyon olursunuz. Bu sene kimse hata yapmadı. Fenerbahçe ve Beşiktaş da şampiyonluk puan ortalamasını yakaladı. Biz 88 puana ulaştık. Bu durum ligin çok önemli, çok değerli bir lig olduğunu da gösteriyor. Kadro kalitesi olarak Galatasaray'ın Süper Lig'e kalite kattığını düşünüyorum."
"En zorlu dönem Dünya Kupası öncesinde oynayacağımız maçlardı"
Sezonun ilk 10 haftalık fikstürünün çok zor olduğunun altını çizen Okan Buruk, transferlerin geç gelmesi, takımın birbirine adapte olması ve teknik ekibin oyuncuları tanımasının süreci etkilediğini ifade etti.
İlk 10 haftada yalnızca üç iç saha maçı oynadıklarını hatırlatan Buruk, şunları kaydetti:
"Yeni bir takım, deplasman maçlarının çok olduğu bir dönem oldu. İlk 10 haftada liderle aramızda 5 puan fark oluştu. Daha fazla puan toplayabilirdik. Genel olarak kötü bir senaryo değildi. Bizim için en zorlu dönem Dünya Kupası öncesi oynayacağımız maçlardı. Üç maç bizim için çok önemliydi. Deplasmandaki Fatih Karagümrük maçı, iç sahadaki Beşiktaş derbisi ve dış sahadaki Başakşehir mücadelesi oyun ve skor olarak etkileyiciydi. Dünya Kupası arasına girerken Galatasaray kendinden emin, taraftarlarını mutlu eden, Fenerbahçe'yle arasındaki farkın ikiye düşmesiyle araya motive girdik."
Sezon boyunca çok fazla sakatlık yaşamadıklarını ve bu durumun da kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Buruk, "Yener hoca ve sağlık ekibi, oyunculara çok şey kattı. Bu seneyi bu kadar az sakatlıkla geçirmek önemliydi. Dünya Kupası arasında Icardi'nin ve Sergio Oliveira'nın sakatlıkları oldu. Aranın ardından ritme girdikten sonra deprem felaketi oluştu. Buradaki psikolojimiz de farklı bir noktaya gitti. Genel olarak zor bir lig oldu. Performans olarak yine de en üstü hep yakaladık" açıklamasını yaptı.
"Kazandıkça oyuncular birbirine çok yaklaştı"
Geride kalan sezonda sevgi ve saygı ortamının başarıda çok önemli olduğunu ifade eden Buruk, "İyi insanların olduğu bir ortam çok önemli. Birbirini seven, birbirine değer veren insanlar var. Burada yapacağınız transferler de çok önem taşıyor. Alacağımız her oyuncu için Erden Bey'in yurt dışında çalıştığı bir firma vardı. Karakter analizi de yaptırdık. Avrupa'da ve dünyanın her yerinde rahat ulaşabileceğimiz insanlar var. Burada karakteri, kişiliğiyle ilgili geri dönüş alıyoruz ve bu çok önemli. Bunların hepsine bakınca beklediğimiz şeyler çıktı" diye konuştu.
Florya'da bütün personelin takıma sahip çıktığını belirten Buruk, şu değerlendirmede bulundu:
"Ben kişisel olarak sevgi ve saygı üzerine genel hayat felsefemi kuran bir insanım. Oyuncum benim için çok değerlidir, tesisteki herkes değerlidir. Burada başkanımızın oluşturduğu ortam, Erden Bey'in Florya'nın hep içinde olması, kulüp olarak yaptığımız organizasyonlar bu durumu ortaya çıkardı. Bunun dışında kazandıkça oyuncular birbirine çok yaklaşıyor. Kazanmanın rolünü de bir taraftan kullanıyoruz. Beni en çok mutlu eden, maça giderken takım otobüsündeki şarkılar, camlara vurulması... Gerçekten inanılmazdı."
Futbolcuların sezon genelinde yüksek performans sergilemesiyle ilgili de Buruk, şunları söyledi:
"Tabii ki her şey sevgi iklimiyle olmuyor, burada taktiksel düşünce de ortaya çıkıyor. Antrenmanda yapmadıklarınızı oyuncudan isteyemezsiniz. Mata da oynadığında önde baskıyı net şekilde çıkardı, Icardi de çıkardı. Kerem'in iyice yükselen bir performansı vardı. Takımın performansı yükseldikçe kendi performansı yükseldi. Burada Icardi ile iletişimi, ne yapacaklarını bilmeleri çok önemliydi. Gol atmak ya da attırmak değil, Galatasaray'ın kazanması ön plana çıktı. Kerem takımın artık liderlerinden oldu. Türk oyuncuları yönetmesi, maç sonu sevinmesiyle, aldığı kaptanlık rolünü çok doğru şekilde kullandı. Kerem umarım aldığı kaptanlık rolüyle uzun yıllar Galatasaray'a hizmet eder."
Jesus'a tepki
Jesus'un, "Bu ligin sportif bir gerçekliği yok" sözlerine tepki gösteren Buruk, şöyle konuştu:
"Daha önce 'Okan Buruk hakemlerle ilgili konuşuyor, Jorge Jesus konuşmuyor' diyorlardı ama bu daha sonra değişti. Çok fazla lig görmüş bir adam değil. Avrupa'da hiçbir büyük ligde çalışmamış bir teknik adamın Türkiye'yi değerlendirmesi komik geliyor. Icardi, Mertens, Zaniolo değerlendirse anlarım ama Avrupa'da çalışmayan insanın, Türkiye Ligi'ni değersiz bulması komik geliyor. Sevilla maçlarına Fenerbahçe iyi oynadı, Türkiye Ligi'nde bu takım. Başarılı performans sergiledi. Sadece Jesus değil, Türkiye'ye gelen yabancı hocalar hep Türkiye'yi küçümsemiştir. Hiçbiri de başarılı da olamamıştır. Son 16 şampiyon Türk teknik adam! Türk teknik adamların başarısı da küçük görülmüştür. Bunu kırmamız gerekiyor. 16 şampiyonluk yeterli sayı. Premier Lig'i farklı bir yere koyalım. İspanya bile eski havasında değil. Bu sene belki 5-10 maç seyretmişimdir. İtalya Ligi aynı zevkte değil. Almanya aynı. Premier Lig ayrı. En çok para orada, en iyi hakemler orada, en iyi hocalar, oyuncular orada. Türkiye Ligi de bence Avrupa'nın değerli ve önemli bir ligi. Doğru kullanamıyoruz bunu."
Mustafa Muhammed dönüyor
Mustafa Muhammed'in takıma dönebileceğini aktaran Buruk, şunları söyledi:
"Net katkı sağlayacak önemli oyuncular alacağız. Önemli olan takıma katkı sağlayacak oyuncular. Hem fiziksel anlamda, hem de camiaya hava getirecek transferler yapmak istiyoruz. Bunu biz mantıklı bir şekilde yapıyoruz. Bu da çok önemli. Mantıksız paralarla önemli oyuncuları getirirsiniz, katkı sağlamaz. Erden Bey'in çalışmaları var. Bizim istediğimiz oyuncular üzerinden Erden Bey direkt görüşme yapıyor. Kulübe maksimum katkı yapacak, bütçeyi rahatsız etmeyecek oyuncular istiyoruz. Santrfor olarak bu dönemde Mustafa Muhammed'i değerlendirmek istiyoruz. Mauro Icardi geri döndü, Bafetimbi Gomis ayrıldı."