Şampiyonluk için herkes cumartesi akşamına kilitlendi. Beşiktaş mı, Galatasaray mı yoksa Fenerbahçe mi? Beşiktaş’ın tek gollü Göztepe galibiyetinde Galatasaray’ın averajla şampiyon olabilmesi için Yeni Malatyaspor’u dört farkla yenmesi gerekiyor ama iki taraf kaybeder ve Fenerbahçe Kayserispor’u yenerse kupayı Fenerbahçe alır. Sence?
Ben Fenerbahçeliyim, yükselenim Beşiktaş. Şampiyonluk için ise gönlüm Fenerbahçe’den yana. Bu sene futbolun da tadı hiç olmadı. Aslında ben çok maç izlerim, sıkı tezahüratlara girdiğim için beni pek maça götürmezler. Maça gittiğimde ise doktorum bir hafta bana konuşmayı yasaklar.

Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Pandeminin ilk döneminde kaygı hakimdi. Bu dönemde ise kaygıya yorgunluk ve tükenmişlik de eklendi. Bir röportajında ‘Stresten bozulan hormonlarım yüzünden her sabah avuçla ilaç içmek mecburiyetinde kalıyorum’ demişsin. Kariyer planlamanda bu duraksama nasıl bir etki yaptı?
Ben başka bir iş yapabilir miyim? Limon satarım yine para kazanırım ama benim yetiştirmeye çalıştığım dokuz yaşında bir kız evladım var. 'Hayatta bir sürü şeyden eksik olacak' diye ödüm kopuyor. Çocuk yaşta ergenliğe girdiler. En büyük kaygım ve korkum çocuğumun hayatında bir şeylerden eksik büyüyecek olması ve bir anne olarak bu beni rahatsız ediyor.

Bazen kilo verme, bazen estetik operasyonlar, bazen de makyaj. Genç kızlar sürekli güzelleşiyor. Bu da genel olarak kadınlar üzerinde devamlı 'daha da güzel olmaları' baskısı yaratıyor. Sence kadınlar kendilerini rahat hissettiğinde ve öz güven sahibi olduklarında daha güzel görünmüyorlar mı?
Ben bu ülkede 130 kilo ile ünlü olmuş bir insanım. Kariyerimin 15 yılını şişman olarak kabul ettirmiş bir kadınım. Bu hayatta hiçbir kaygım olamaz. Tek bir gerçek var; şişman olarak bu ülkede ünlü olan birisiyim. Ne yazık ki görsel dünyanın piyonları olduk. Filtreler sayesinde hepimiz androjen gibiyiz. 15-16 yaşındaki genç kızların dudak dolgusu, botoks yaptırması çok yanlış. Annelerin kulaklarını çekmek lazım.