03 Oca 2012 18:31 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:11

ODATV DAVASINDA MAHKEME BAŞKANIYLA AHMET ŞIK'IN İLGİNÇ DİYALOGU!

Odatv davasının 6.duruşmasında, bir önceki oturumda yaşanan yemek tartışması tekrar gündeme geldi.

Odatv davasının 6. duruşmasında tutuklu sanık Ahmet Şık’ın yemek konusunu yeniden gündeme getirmesi üzerine Başkan Mehmet Ekinci, "Yemek konusunu buradan çıktıktan sonra gazeteci olarak yazarsınız" dedi


Odatv davasının 6. duruşmasında tutuklu sanık Ahmet Şık’ın yemek konusunu yeniden gündeme getirmesi üzerine Başkan Mehmet Ekinci, "Yemek konusunu buradan çıktıktan sonra gazeteci olarak yazarsınız" dedi

Davada tutuklandıktan sonra ilk kez savunma yapan Barış Terkoğlu hakkındaki iddialara ilk kez cevap verdi.

Tutuklu sanık Terkoğlu, 18 Şubat 2011 günü tutuklandığını hatırlatarak, Beşiktaş’da bulunan İstanbul Adliyesi’nden Silivri’ye sevk edildiğini belirtti. Tutuklandıktan sonra kendisini Silivri’de kardiyoloji profesörü doktorun karşıladığını söyleyen Terkoğlu, "Kardiyoloji profesörü doktorda benden bir hafta önce tutuklanmış. Ergenekon soruşturması kapsamında yardım ve yataklıktan tutuklanmış. Suçu Ergenekon sanıklarından birine ’Taburcu olamaz’ raporu verdiği için. Daha sonra soruşturma kapsamında bir doktor daha tutuklandı. Doktorun biri benim koğuşumda kalıyor, biri yan odada kalıyor. Doktorlara baktığımızda Ergenekon ile bir ilgisi yok. İnsanları tutuklamak bu kadar basit mi?" dedi.
Gazeteci olduğunu ifade eden Terkoğlu, "100 sene sonra tarihçiler bu davaları yazacak. Hukuk bu kadar kolay insanları tutuklamamalı. Koğuşumda kalan kardiyoloji profesörü doktor bana kardiyoloji hakkında bilgiler verdi. Bende kalp konusunda uzmanlaştım. O gün doğru bir iş yaptığımı anladım. Hala o noktadayım. Çünkü sonunda kelepçe var, cezaevi var" ifadelerini kullandı.

DURUŞMADA BAŞKAN EKİNCİ’NİN TELEFONU ÇALDI

İddianameyi eleştiren Terkoğlu, "İddianameyi yazanlar haber analizi nedir bilmiyorlar. Sadece haberlerin başlıklarına bakmışlar. Buna bakarak karar vermeyin" dedi.

’Hanefi Avcı’ya son tezgah’ isimli haberine değinen Terkoğlu, "Hanefi Avcı’yı burada tanıdım. İddianamede ’gizli tanığın’ konuşmalarını okudum. Böyle bir insan var mı gerçekten tanışmak isterim. Haberimde bu insanı yazdım. İsmini ben koymadım. Savcı bu ismi uygun bulmuş. Ben de başlık yaptım. Haberin içeriğini okuyun" ifadelerini kullandı.

Savunmasını yaptığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci’nin telefonunun çalması üzerine sanık Terkoğlu, "Duruşmada telefonlarımızı kapatıyoruz" diye konuştu. Terkoğlu’nun bu sözleri üzerine Başkan Ekinci ile birlikte herkes güldü. Başkan Ekinci’nin "Kusura bakmayın unutmuşum" diyerek çalan telefonunu kapattığı görüldü.

"BU HUKUK CİNAYETİDİR"

Sanık Terkoğlu, davanın diğer sanıklarından ve 13 Kasım 2011 tarihinde Silivri Cezaevi’nde hayatını kaybeden eski MİT’çi Kaşif Kozinoğlu ise tanımadığını belirtti. Terkoğlu, Kozinoğlu’nun MİT belgesini OdaTV internet sitesine gönderdiği iddiasıyla tutuklandığını anımsatak, "Bu hukuk cinayetidir" şeklinde konuştu. Daha sonra suça konu MİT belgesinin bir gazete yer aldığını ifade eden Terkoğlu, belgeyi basına savcının verdiğini savunarak, "Savcı, ’Belgeyi sen veremezsin ben veririm’ demek istiyor" dedi.

"MAFYA İLE DE TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBUYLA DA GÖRÜŞÜRÜM"

İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlar ile görüştüğü için hakkında dava açıldığını savunan Terkoğlu, Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcı Zekeriya Öz’ün gazeteciler Fehmi Koru ve Mehmet Baransu’yla birlikte çekildiği fotoğraflarını mahkeme heyetine gösterdi ve bunu yayınladıklarını ifade etti. Terkoğlu, "Ancak benim avukatlarla telefon konuşmalarım dosyada yer aldı. Savcılık makamıyla, biz rakip medya kuruluşlarıyız. Ben gazeteciyim mafya, terör örgütü mensubu ile de görüşürüm. Ülkem için faydalı olan herşeyi takipçisi olurum. Türkiye’de savcıların atacağı adımı yapan televizyon kanalları var" şeklinde konuştu.

"BEN SESİ ÇIKMAYANIN SESİ OLDUM"

3 yıldır Ergenekon davalarını takip ettiğini söyleyen Terkoğlu, "Ben insanların hikayelerini yazdım. Davanın sanıklarından Mustafa Dönmez dahi kimseyi tanımam. Geçen sene Dolmabahçe’de tartaklandığı için bebeğini kaybeden kızın hikayesini yazdım. Fikir işçileri dövüldü, havuza atıldı, onları yazdım. Ancak onlar da iddianamede yer aldı. Ben sesi çıkmayanın sesi oldum. Ancak kendilerini tanımıyorum.’Bu iş hastalıktır’ diyebilirsiniz. Ben Yalçın Hoca’ya (Küçük) da, ’Ayhan Çarkın’ın ifadeleri hakkında ne düşünüyorsun?’ diye soruyorum, Hanefi Avcı’ya da soruyorum. Çünkü bir gazeteci olduğun için artık herşeyi haber gözü ile görüyorsun" ifadelerini kullandı.

BAŞKAN EKİNCİ: ADIM SANSÜRCÜ BAŞKANA ÇIKTI

Odatv davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci, duruşmada sansür uygulandığı iddialarına yanıt verdi. Başkan Ekinci, sağlıklı bir duruşma yapılabilmesi amacıyla bazı yasaklar getirdiklerini söyledi. Başkan Ekinci, sosyal medyada yapılan yorumlara atıfta bulunarak, ’’Adım sansürcü başkana çıktı. Biz buradaki yasakları sağlıklı bir duruşma görülmesi için uyguluyoruz. Cep telefonlarından kayıt yapılabiliyor. O yüzden buna izin vermedik. Teknolojinin geldiği yer bellidir. O yüzden twit atmak gibi uygulamaları yasaklamak söz konusu değildir. Bizim amacımız savunmaları sağlıklı olarak almaktır’’ diye konuştu.

"SİZ BURADAN ÇIKINCA YEMEK KONUSUNU YAZARSINIZ"

Duruşmada, bir önceki oturumda yaşanan yemek tartışması tekrar gündeme geldi. Tutuklu sanık Ahmet Şık, tüm tutuklular adına konuştuğunu söyleyerek yemeklerin iyi olmadığını belirterek, "Cezaevi yiyecekleri çok kötü. Sadece kendi adıma söylemiyorum cezaevinde 128 bin kişi bu durum da, bu insan haklarına aykırıdır" dedi.

Başkan Ekinci ise bu konuda gerekli uyarıları yapıldığını, Silivri Cezaevi Savcılığı ile bu durumu konuştuklarını hatırlattı. Sanık yakınlarının yemek vermesinin güvenlik açısından uygun olmadığını yineleyen Başkan Ekinci, "Yapabileceğimiz daha başka bir şey yok. Yakınlarınızın yemek vermesi güvenli açısından uygun değil. Herhalde biz bu yemek sorununa çözüm bulamayacağız. Ama burada yemekler iyi. Yemekhaneden yemekleri temin edebiliriz. Bunun için girişim yapabiliriz. Siz bu yemek konusunu buradan çıktıktan sonra gazeteci olarak yazarsınız" ifadelerini kullandı. Başkanın bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

(dha)