22 Eki 2011 13:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:55
O ZİRVEDE GAZETECİLER BAŞBAKAN'A NE SORDU?
Hangi gazeteciler Başbakan'a yayın akışını kesip kesmemeyi, hangi fotoğrafı nasıl kullanacağını, kanalına kimi çıkarıp çıkarmayacağını sordu.
Radikal’in tepe ismi Eyüp Can, Başbakan Erdoğan’ın medya patronların ve yöneticileriyle düzenlediği zirveyi koşesine taşıdı. Toplantıya katılan isimler arasında yer alan Eyüp Can izim vermeden zirvede Başbakan’a sansür çağrısı yapan gazetecileri eleştirdi.
Can, "yayın akışını kesip kesmemeyi, hangi fotoğrafı nasıl kullanacağını, kanalına kimi çıkarıp çıkarmayacağını, ’son dakika’ anonsunu ekranda kaç dakika tutması gerektiğini neden Başbakan’a sorar?" diye sorarak toplantıdan çarpıcı anektodlar paylaştığı yazısında şöyle diyor:
İLLA BAŞBAKAN’IN MI TOPLAMASI GEREKİYOR?
Bu kadar çok medya patronunu aynı masanın etrafında en son ne zaman gördüğümü inanın hatırlamıyorum.
Bu açıdan Başbakanlık ofisinde çekilen fotoğraf ’tarihiydi’.
Toplantıda dile getirdiğim için yazmakta sakınca görmüyorum...
Enerjiden telekomünikasyona, finanstan perakendeye hemen her sektör kıran kırana rekabet etmesine rağmen ortak sorunlarını konuşmak için bir araya gelmesini bilir ama nedense medya sektöründe en temel konularda bile uzun yıllardır böylesi toplantılara şahit olamadık.
Ta ki Başbakan kendi perspektifini aktarmak ve konuyu tartışmak için davet edene kadar.
Dedim ya sorun Başbakan’ın daveti değil, bizlerin böyle bir davete ihtiyaç duymaksızın bir araya gelemeyişimiz.
SON DAKİKA ANONSUNA KADAR BAŞBAKAN’DAN ’TAVSİYE’ İSTEDİLER!
Ama daha vahimi, Başbakan’ın ısrarla "Bu toplantının amacı ne sansür ne de medyaya müdahale" demiş olmasına rağmen bazı arkadaşların hemen her konuda Başbakan’ı bir ’onay makamına’ dönüştürme çabası.
Allahaşkına söyler misiniz, bir gazeteci terör olayları sırasında yayın akışını kesip kesmemeyi, hangi fotoğrafı nasıl kullanacağını, kanalına kimi çıkarıp çıkarmayacağını, ’son dakika’ anonsunu ekranda kaç dakika tutması gerektiğini neden Başbakan’a sorar?
Maalesef soruldu! ’Kandil’e röportaj yapmaya gitti, Kürt sorunu ile ilgili kitap yazdı!’ diye orada bulunmayan bir başka meslektaşını Başbakan’a şikâyet edenler bile oldu.
Yazının tamamı için buraya tıklayın...
Can, "yayın akışını kesip kesmemeyi, hangi fotoğrafı nasıl kullanacağını, kanalına kimi çıkarıp çıkarmayacağını, ’son dakika’ anonsunu ekranda kaç dakika tutması gerektiğini neden Başbakan’a sorar?" diye sorarak toplantıdan çarpıcı anektodlar paylaştığı yazısında şöyle diyor:
İLLA BAŞBAKAN’IN MI TOPLAMASI GEREKİYOR?
Bu kadar çok medya patronunu aynı masanın etrafında en son ne zaman gördüğümü inanın hatırlamıyorum.
Bu açıdan Başbakanlık ofisinde çekilen fotoğraf ’tarihiydi’.
Toplantıda dile getirdiğim için yazmakta sakınca görmüyorum...
Enerjiden telekomünikasyona, finanstan perakendeye hemen her sektör kıran kırana rekabet etmesine rağmen ortak sorunlarını konuşmak için bir araya gelmesini bilir ama nedense medya sektöründe en temel konularda bile uzun yıllardır böylesi toplantılara şahit olamadık.
Ta ki Başbakan kendi perspektifini aktarmak ve konuyu tartışmak için davet edene kadar.
Dedim ya sorun Başbakan’ın daveti değil, bizlerin böyle bir davete ihtiyaç duymaksızın bir araya gelemeyişimiz.
SON DAKİKA ANONSUNA KADAR BAŞBAKAN’DAN ’TAVSİYE’ İSTEDİLER!
Ama daha vahimi, Başbakan’ın ısrarla "Bu toplantının amacı ne sansür ne de medyaya müdahale" demiş olmasına rağmen bazı arkadaşların hemen her konuda Başbakan’ı bir ’onay makamına’ dönüştürme çabası.
Allahaşkına söyler misiniz, bir gazeteci terör olayları sırasında yayın akışını kesip kesmemeyi, hangi fotoğrafı nasıl kullanacağını, kanalına kimi çıkarıp çıkarmayacağını, ’son dakika’ anonsunu ekranda kaç dakika tutması gerektiğini neden Başbakan’a sorar?
Maalesef soruldu! ’Kandil’e röportaj yapmaya gitti, Kürt sorunu ile ilgili kitap yazdı!’ diye orada bulunmayan bir başka meslektaşını Başbakan’a şikâyet edenler bile oldu.
Yazının tamamı için buraya tıklayın...