O SEN DEĞİLSİN REHA MUHTAR!..MESUT YAR'DAN REHA MUHTAR'A TOKAT GİBİ CEVAP!..
Gözümüz aydın yeni bir "polemik" doğdu.Vatan yazarı Reha Muhtar,nereden icap etti bilinmez Posta yazarı Mesut Yar'a çattı.Yar da cevap vermekte gecikmedi.İşte televizyon dünyasının iki ünlü isminin ilginç polemiği....
O sen değilsin Reha Muhtar!
Reha Muhtar (Emekli Anchorman) kimin okuduğunu bilmediğim köşesinden ben dahil bir çok ismi taşlamış. İlk ve son kez bir yanıtım olacak kendisine...
Bakınız sayın Muhtar; Cumhuriyete laf etmemek, harama el uzatmamak, bir şeylerden nemalanmamak, neyse artık o, insanın ahir ömründe artı hanesine yazılan şeyler olur mutlaka...
Ama ekranlarda maymun oynatmanın, siyasi kültürü yok edecek içi boş tartışmalar yapmanın, "ekrana alkollü çıktı" denecek kadar ayarını kaybetmenin, karşısındakine saygısız davranmanın (ki bu kronik durum yazılarla da devam ediyor) ve aldığı çok yüksek maaşların karşılığını reytingle vermek uğruna `her şeyi mübah görmenin´ ise, yine ahir hayatta hiçbir iyilikle ödenmeyecek büyük günahlar olduğu da ortada...
Eğer biri bana bir taş atacaksa, ilk atanın en masum olması gerektiğine yürekten inanıyorum. Ve çok açık ki bu sen değilsin Muhtar...
Mesut YAR/POSTA
Reha Muhtar Vatan Gazetesi'ndeki köşesinde Mesut Yar'ı hedef alan bir köşe yazısı yazmıştı...İşte Reha Muhtar'ın "Her dönem güçlünün yanında yalaka olmak bazıları için muteber bir yöntem olabilir" dediği yazı...
Mamalanmadım ki yüzüm kızarsın
Kariyerini TMSF döneminde sabah programcılığından hayatında hiç bilmediği televizyon genel müdürlüğüne zıplatan bir arkadaş, televizyon haberleriyle ilgili ahkam kesmeye başlamış...
Gün bugündür deyip AKP´ye ve TMSF´ye "yar olup mesut olan" bu çocuk, şimdi de televizyon haber içerikleriyle ilgili zırvalamalar yapmakta...
"AKP´ye yar olup mesut yaşayan" bu arkadaşa söylemeliyim ki, televizyon haberlerinin içerik analizleri, iktidara ve tüm siyasi partilere karşı duruşlarla ölçülüp yapılırlar...
Bir haber bülteni iktidardan ne kadar bağımsızdır, ne kadar adil, doğru, objektif ve herkese eşit uzaklıktadır?..
Haber bültenlerinin içerik analizleri, böyle yapılır...
Tabii bunu yapabilmek için, önce yapan kişinin tarafsız, bağımsız, özgür, objektif ve hiçbir taraftan mamalanmamış olması gerekir...
Televizyon tarihine sabah programcılığından, genel müdürlüğe terfi eden ilk vatandaş olarak geçen, üstelik televizyon programını kendi genel müdürü olduğu az izlenen kanalda değil, TMSF´nin elindeki başka bir kanalda yapma becerisini gösteren bir kişinin "haber içerik analizlerine" kalkışmaması daha yerinde bir davranıştır...
Her dönem güçlünün yanında yalaka olmak bazıları için muteber bir yöntem olabilir...
Rahmetli kardeşim Ufuk Güldemir çok veciz biçimde söylerdi:
"Gazetecilikte esas olan gazetecinin o anda bulunduğu yer değil koridor sicilidir..." derdi...
O sicilde koridorda yürümeye bile yüzleri olmayanların, bir de habercilik üzerine ahkam kesmeleri acınacak bir durum...
TMSF dönemi bitti bitiyor...
Yalakalık dönemi de yakında bitecek...
Bana gelince, haram yemedim ki utanayım...
Yalakalık etmedim ki iktidarlara, gece yastığa başımı rahatsız koyayım...
Beslenmedim ki ordan burdan yüzümü kızartayım...
Mamalanmadım ki etraftan dizimin üstünde sürüneyim...
Bir santim dürüstlükten taviz vermedim ki yalancılaşayım...
Cumhuriyet´e demokrasiye ve Atatürk´e ihanet etmedim ki alçaklaşayım...
Benim haber içeriğim de kişilik analizim de bunlardan ibaret...
Benim vicdanım rahat...
Oportünist ve yalakalar dü