27 Eyl 2015 22:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:54

O kavgaya Kılıçdaroğlu da daldı! "Sayın Doğan'ın mektubu çok önemlidir"

Cumhurbaşkanı’nın Aydın Doğan’la ilgili iddialarını ve Doğan’ın verdiği cevabı değerlendiren Kılıçdaroğlu “Ortaya çıkan tablo; Erdoğan’ın doğruyu söylemediğidir.” diyerek tartışmalara dahil oldu.

Doğan Medya Grubu'nun Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektubu değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ortaya çıkan tablo; Erdoğan'ın doğruyu söylemediğidir. Bunun da Süleyman Demirel'in mektubuyla kanıtlandığı gerçeğidir" dedi.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da halkla buluşmasından sonra DHA muhabirine özel açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı, şöyle konuştu:

“Mektubu okudum. Sayın Doğan üzerinde büyük baskıların olduğunu biliyorum, hepimiz biliyoruz. Hürriyet gazetesinin üzerindeki baskıları da biliyoruz. Bazı yazarların ölümle tehdit edildiğini de biliyoruz. Bu çerçevede basın özgürlüğüne, görüşü ne olursa olsun, dünya görüşü ne olursa olsun, hepimizin ihtiyacı var. Özgür bir basının olmadığı ülkede halkın haber alma hakkını kısıtlamayacağız. Sayın Doğan'ın mektubu bu açıdan çok ama çok önemli. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, kullandığı cümleler, dile getirdiği görüşler konusunda çok dikkatli olmalıdır, özenli olmalıdır. Kullandığı cümleleri özenle seçmeli ve kullanmalıdır ama ortaya çıkan tablo; Erdoğan'ın doğruyu söylemediğidir. Bunun da Süleyman Demirel'in mektubuyla kanıtlandığı gerçeğidir. Hala bunun üzerine eğer bir şeyler söyleniyorsa bu Doğan grubuna haksızlıktır."

Demirel'in mektubu

Süleyman Demirel'in ölümünden sonra, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 9. Cumhurbaşkanı'nın Aydın Doğan'a yazdığı mektubu köşesinde yayınlamıştı. Mektupta Demirel, Aydın Doğan'a "Yayınlarına kızdığım oldu, ama devletin kudretiyle üzerine gelmeyi aklıma bile getirmedim" diyor. Mektubun sonunda Demirel, "Avrupa Birliği çıpasına sarılmalı ve asla vazgeçmemeli" ve "Osmanlı'dan bu yana süren tehditlerle mücadele etmeli" ifadelerini kullanmıştı.

Demirel'in Aydın Doğan'a yolladığı mektup şöyle: