03 Mar 2016 23:39
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:23
O kavgaya çalışanlar da daldı: Gazeteyi çıkarları için kullanan emek düşmanı!
Muhabir, editör ve idari yönetimden çalışanların imzalarının olduğu çok sert bir açıklama yayınlandı...
CHP eski Milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu Yurt gazetesi
ile Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ arasındaki icra
takibi üzerine başlayan kavga sürüyor. O kavgaya dahil olan Yurt
gazetesi eski çalışanları da bir açıklama yayınladı.
Muhabir, editör ve idari yönetimden çalışanların imzalarının olduğu o açıklamada, "YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı" gibi ifadelerin de kullanılması dikkat çekti.
"Emeğimizin, alın terimizin, ortaya koyduğumuz özverinin en büyük düşmanı, gazetenin patronu Durdu Özbolat oldu" denilen açıklamanın devamında Durdu Özbolat'a karşı şu ifadeler kullanıldı:
"Bizler geçmiş dönemde çeşitli sürelerde YURT gazetesinde çalışmış basın emekçileriyiz.
Kamuoyunun değişik vesilelerle az ya da çok bildiği üzere, çalıştığımız süre içinde pek çok sıkıntı yaşamış, özlük haklarımızla ilgili haksızlıklara uğramış gazetecileriz.
Şu su götürmez bir gerçektir ve hiç kimse inkâr edemez: YURT gazetesinde hiçbir emekçi, maaşını zamanında ve tam olarak alamadı. Kimimiz aylarca sigortasız çalıştırıldı. Her zaman mağdur edildik, her zaman sıkıntıya düşürüldük.
Gazeteyi çıkaran Ajans Başkent Organizasyon Gazetecilik Reklamcılık Matbaacılık AŞ adlı Durdu Özbolat’ın patronajındaki şirket, çalışanlarına karşı yasaların öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmedi, basın emekçilerini her zaman mağdur etti. Bizler, haberciliğin adeta suç haline getirildiği bu karanlık döneme ışık tutabilmek adına büyük çabalar sarf ederken; emeğimizin, alın terimizin, ortaya koyduğumuz özverinin en büyük düşmanı, gazetenin patronu Durdu Özbolat oldu.
YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı.
"DURDU ÖZBOLAT BORÇLUDUR"
Biz YURT emekçileri gazeteciler ve diğer çalışanlar bazen 9 aya ulaşan sürelerde maaş almadan çalıştık. Hakkımızı aradığımızda, emek verdiğimiz kurumun patronundan ve yöneticilerinden hayal edemeyeceğiniz hakaretlere uğradık. YURT yönetimi çalışanlarına hem maaş vermedi, hem de patronun ağzından hakaret etti.
YURT gazetesi, gazetecilik mesleğinin paçavraya dönüştürüldüğü bir dönemde bu duruma itiraz olarak doğmuş, can çekişen gazetecilik mesleğine suni teneffüs vermek isteyen gazeteciler tarafından emek emek örülmüş ve iktidarın karşısında dik duran muhalif, bağımsız, halkçı bir yayın organı haline bizler tarafından getirilmiştir. Ancak bugün hâlâ hak edilmiş alacaklarımızı tahsil edememiş, hayatımızı sürdürebilmek için farklı mecralarda mesleklerini icra etmeye çalışan gazetecileriz.
Bugün hiçbirimiz YURT gazetesinde çalış(a)mıyoruz. Kimimiz çıkarıldık, kimimiz “maaşların ödenmemesi” haline dayanamayıp şirkete ihtar çekerek ayrılmak zorunda kaldık. Kimimiz ise YURT’tan ayrılmasına rağmen hâlâ görev aldığı dönemde açılan davalarda yargılanıyor. Üstelik YURT yönetimi, yayın faaliyetinden ötürü açılan davalarda çalışanlarını yalnız bırakıyor, hukuki destek bile vermiyor.
Aşağıda imzası bulunan her birimizin farklı oranlarda ve ölçülerde YURT gazetesinden ve patron Durdu Özbolat’tan alacağı vardır. Kimimiz icra takibi başlattı, kimimiz dava açtı, bazılarımız mahkeme masraflarını karşılayamayacağı için beklemede kalmayı tercih etti. Ancak değişmeyen gerçek, her birimizin “emek hırsızlığı” sonucu mağdur olduğu gerçeğidir.
Bizler alacaklıyız, Durdu Özbolat borçludur;
Bu o kadar öyledir ki, her birimiz tahsil edemediği maaş alacaklarını belgelerle, dekontlarla mahkeme önünde kanıtlamaya hazırız.
Alın terimiz ve emeğimizle kazandığımız haklarımızı istiyoruz. Alacağız!"
İmzacılar:
Nahit Duru, Tayfun Taliboğlu, Tekin Cebeci, Çağlar Tekin, Can Doker, Ahmet Çınar, Göksel Bozkurt, Arif Gündoğdu, Başak Günsever, Nazan Özcan, Ersoy Diyar, Serdar Sağlam, Hüseyin Şimşek, Burak Kılavuzoğlu, Arzu İzci, Alev Doğan, Orhan Şahin, Ali Abbas Akkaya, Taylan Kesanbilici, Nazmiye Köseer, Beril Kaleli, Ozan Işık, Selin Arutan, Perihan Bakır, Yaşar Uzunlar, Adem Sarıkaya, Onurcan Uygur, Ömer Ödemiş, Hüseyin Köksal.
Muhabir, editör ve idari yönetimden çalışanların imzalarının olduğu o açıklamada, "YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı" gibi ifadelerin de kullanılması dikkat çekti.
"Emeğimizin, alın terimizin, ortaya koyduğumuz özverinin en büyük düşmanı, gazetenin patronu Durdu Özbolat oldu" denilen açıklamanın devamında Durdu Özbolat'a karşı şu ifadeler kullanıldı:
"Bizler geçmiş dönemde çeşitli sürelerde YURT gazetesinde çalışmış basın emekçileriyiz.
Kamuoyunun değişik vesilelerle az ya da çok bildiği üzere, çalıştığımız süre içinde pek çok sıkıntı yaşamış, özlük haklarımızla ilgili haksızlıklara uğramış gazetecileriz.
Şu su götürmez bir gerçektir ve hiç kimse inkâr edemez: YURT gazetesinde hiçbir emekçi, maaşını zamanında ve tam olarak alamadı. Kimimiz aylarca sigortasız çalıştırıldı. Her zaman mağdur edildik, her zaman sıkıntıya düşürüldük.
Gazeteyi çıkaran Ajans Başkent Organizasyon Gazetecilik Reklamcılık Matbaacılık AŞ adlı Durdu Özbolat’ın patronajındaki şirket, çalışanlarına karşı yasaların öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmedi, basın emekçilerini her zaman mağdur etti. Bizler, haberciliğin adeta suç haline getirildiği bu karanlık döneme ışık tutabilmek adına büyük çabalar sarf ederken; emeğimizin, alın terimizin, ortaya koyduğumuz özverinin en büyük düşmanı, gazetenin patronu Durdu Özbolat oldu.
YURT’u kişisel siyasi ve ticari silahı gibi kullanmak isteyen Durdu Özbolat, her zaman gazetecilerin ayağına pranga oldu. Sadece yayın yönetmenine diş geçiremediği için, içeride maaşları verdirtmediği dönemler oldu. Bireysel çabalarla gazetecilerin yarattığı kaynaklar Özbolat'ın şahsi menfaatleri için kullanıldı.
"DURDU ÖZBOLAT BORÇLUDUR"
Biz YURT emekçileri gazeteciler ve diğer çalışanlar bazen 9 aya ulaşan sürelerde maaş almadan çalıştık. Hakkımızı aradığımızda, emek verdiğimiz kurumun patronundan ve yöneticilerinden hayal edemeyeceğiniz hakaretlere uğradık. YURT yönetimi çalışanlarına hem maaş vermedi, hem de patronun ağzından hakaret etti.
YURT gazetesi, gazetecilik mesleğinin paçavraya dönüştürüldüğü bir dönemde bu duruma itiraz olarak doğmuş, can çekişen gazetecilik mesleğine suni teneffüs vermek isteyen gazeteciler tarafından emek emek örülmüş ve iktidarın karşısında dik duran muhalif, bağımsız, halkçı bir yayın organı haline bizler tarafından getirilmiştir. Ancak bugün hâlâ hak edilmiş alacaklarımızı tahsil edememiş, hayatımızı sürdürebilmek için farklı mecralarda mesleklerini icra etmeye çalışan gazetecileriz.
Bugün hiçbirimiz YURT gazetesinde çalış(a)mıyoruz. Kimimiz çıkarıldık, kimimiz “maaşların ödenmemesi” haline dayanamayıp şirkete ihtar çekerek ayrılmak zorunda kaldık. Kimimiz ise YURT’tan ayrılmasına rağmen hâlâ görev aldığı dönemde açılan davalarda yargılanıyor. Üstelik YURT yönetimi, yayın faaliyetinden ötürü açılan davalarda çalışanlarını yalnız bırakıyor, hukuki destek bile vermiyor.
Aşağıda imzası bulunan her birimizin farklı oranlarda ve ölçülerde YURT gazetesinden ve patron Durdu Özbolat’tan alacağı vardır. Kimimiz icra takibi başlattı, kimimiz dava açtı, bazılarımız mahkeme masraflarını karşılayamayacağı için beklemede kalmayı tercih etti. Ancak değişmeyen gerçek, her birimizin “emek hırsızlığı” sonucu mağdur olduğu gerçeğidir.
Bizler alacaklıyız, Durdu Özbolat borçludur;
Bu o kadar öyledir ki, her birimiz tahsil edemediği maaş alacaklarını belgelerle, dekontlarla mahkeme önünde kanıtlamaya hazırız.
Alın terimiz ve emeğimizle kazandığımız haklarımızı istiyoruz. Alacağız!"
İmzacılar:
Nahit Duru, Tayfun Taliboğlu, Tekin Cebeci, Çağlar Tekin, Can Doker, Ahmet Çınar, Göksel Bozkurt, Arif Gündoğdu, Başak Günsever, Nazan Özcan, Ersoy Diyar, Serdar Sağlam, Hüseyin Şimşek, Burak Kılavuzoğlu, Arzu İzci, Alev Doğan, Orhan Şahin, Ali Abbas Akkaya, Taylan Kesanbilici, Nazmiye Köseer, Beril Kaleli, Ozan Işık, Selin Arutan, Perihan Bakır, Yaşar Uzunlar, Adem Sarıkaya, Onurcan Uygur, Ömer Ödemiş, Hüseyin Köksal.