07 Ara 2013 11:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:47

O kanalların sahiplerine hapis cezası geliyor!

RTÜK Başkanı Dursun, halkın sağlığını tehlikeye düşüren yanıltıcı yayınlarla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığını belirtti.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, halkın sağlığını tehlikeye düşüren yanıltıcı gıda ve sağlık yayınlarıyla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığını belirterek, kurallara uymayanlara para ve hapis cezası verileceğini söyledi.

Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından Van’da üçüncüsü düzenlenen 'Marka Şehirler - Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri' konferansında konuşan RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, aldıkları müeyyide kararlarının yüzde 71’inin reklam ihlalleri ile ilgili olduğunu söyledi. Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük bölümünün de gıda takviyelerinin genel sağlığı tehlikeye düşürecek şekilde yanıltıcı biçimde tanıtılması nedeniyle verilmiş müeyyide kararları olduğuna dikkati çeken RTÜK Başkanı Prof. Dr. Dursun, 'Sağlığa endikasyon belirtilerek yapılacak olan tanıtımlar için önceden Sağlık Bakanlığı’ndan izin alma koşulu getiriliyor. Uymayanlara hapis cezası geliyor' dedi.

GIDA TAKVİYELİ REKLAMLAR SON 2 YILDIR YAPILIYOR

Dursun, mevcut durum ve yeni düzenlemeler hakkında şu bilgileri verdi:

"Radyo televizyon yayınlarının en önemli ihlal alanı reklam ihlalleridir. Süre aşımı, içerik, aldatıcı reklam, yanıltıcı reklam, gizli reklam v.b. gibi hususlar nedeniyle. Tabi bunun finans vb gibi problemlerden kaynaklandığını ifade etmemiz gerekir.

3 Mart 2011-31 Aralık 2012 tarihleri arasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu toplam 1509 müeyyide kararı almıştır. Bu kararların yüzde 71’i reklam ihlalleri ile ilgili müeyyide kararlarıdır. Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük bölümü gıda takviyelerinin genel sağlığı tehlikeye düşürecek şekilde yanıltıcı biçimde tanıtılması nedeniyle verilmiş müeyyide kararlarıdır.

Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük bölümü gıda takviyeleri ve genel sağlığı tehlikeye düşürecek nitelikteki yayınlardır. Muhtemelen siz de karşılaştığınız zaman bundan rahatsızsınız. Gıda takviyesi ürünlerinin her türlü hastalığı iyileştiren ilaç gibi reklam edilmesi dünyanın hiçbir yerinde müsaade edilebilecek bir şey değil. O yüzden biz de mecburen bunlara müeyyide uyguluyoruz. O yüzden reklam ihlallerinin yoğunlukta olması anlamsız değil. Aşağı yukarı 2 senedir gıda takviyesi ürünleri adıyla reklamlar yapılıyor.

TELEVİZYONLAR PARA KARŞILIĞI YAYINLIYOR

Hatta bununla ilgili paket programlar yapılıyor. Bu paket programların yayınlanması için belli televizyonlara para veriliyor ve adını vermeyeyim isterseniz; güya sağlık programı adıyla belli tür ürünlerin reklamını ve tanıtımını yapan yayınlar yapılıyor. Bununla RTÜK belli bir noktada mücadele ediyor. Fakat burada çok başarılı olduğumuzu ifade edemem çünkü bunun tarafı sadece biz değiliz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu ürünlerin üretimine lisans veriyor. Lisans verilip üretildikten sonra artık onun pazarlanması, satışı v.s. karışmıyor. Arkasından Sağlık Bakanlığı’nın elinde geniş yetkileri var. Bu reklamları durdurma, yasaklama, o ürünleri toplatma v.b. yetkileri var. Fakat bir takım problemler nedeniyle bu yetkilerini de kullanamıyor ama şimdi yeni bir yasal düzenleme geliyor. Bu nitelikteki ürünlerini reklamının; yani sağlığa endikasyon belirtilerek yapılacak olan tanıtımlar için önceden Sağlık Bakanlığı’ndan izin alma koşulu getiriliyor. Uymayanlara para ve hapis cezası geliyor. Eğer o devreye girerse sanıyorum rahatlama imkânımız olacak.

SAĞLIK BAKANLIĞI REÇETESİZ ÜRÜNLERİ AÇIKLAMALI

Dünyanın her yerinde ilacın reklamının yapılmasının yasak olduğunu ancak Türkiye’de bu kuralın da ihlal edildiğini vurgulayan Dursun, konuşmasına şöyle devam etti:

“Burada ciddi bir problemimizin olduğunu ifade edelim. Parantez içerisinde bir şey daha paylaşmakta yarar olabilir. Dünyanın hiçbir yerinde ilacın reklamı yapılamaz. Yani reçeteyle satılan bir ilaç veya bir tedaviyse bir şey dünyanın hiçbir yerinde reklama konu olamaz. Avrupa’da, Amerika’da v.s. Ancak bir ürün eğer reçeteyle değil, reçetesiz satılabiliyorsa bunun belli ölçüler içerisinde reklamı mümkündür. Bizim yasamız da buna izin vermektedir. Ancak burada problem şu: Hangi ürünler reçeteyle satılan ürünlerdir? Hangi ürünler reçetesiz satılabilen ürünlerdir? Buna bir otoritenin karar vermesi gerekiyor. Bu yetki de Sağlık Bakanlığı’na aittir. Sağlık Bakanlığı diyecek ki her senen başında “şu şu şu ürünler reçetesiz satılabilen ürünlerdir.” Yani marketlerde v.s. satılabilir. Doktor reçetesi gerekmez. O ürünlerin reklamı yapılabilir. Fakat şimdi biz RTÜK olarak hangi ürünler reçetesiz satılır; onun listesi yayınlanmadığından Sağlık Bakanlığı o listeyi yayınlamadığından dolayı buradaki söz konusu ürünlerin reçetesiz satılıp satılamadığını bilemiyoruz. Reçetesiz olması durumunda reklam edilebilir.

Üç; gıda takviyesi yapılan bir ürünün sağlık atfı yapılarak, endikasyon belirtilerek “şu hastalığı iyileştirir, şu hastalığa iyi gelir” denerek gıda ürünü satılmasının reklamının yapılması kelimenin tam anlamıyla bizim yasanın yasakladığı yanıltıcı reklamdır. Şu ürün damar açar, böbrek hastalığını iyileştirir, cinsel fonksiyon bozukluklarını iyileştirir, damar sertliğini giderir, kolestrol düşürür… Bu ilaçla ilgili bir şey. Bakıyorsunuz Tarım Bakanlığı onu gıda takviyesi diye belirtmeye izin vermiş. Burada bir çelişki var. Dolayısıyla bu yanıltıcı bir reklamdır. O nedenle burada ciddi problemimiz var. Bunun bir biçimde zaman içerisinde çözümlenmesi gerektiğini ifade etmem lazım."