O kanalların sahiplerine hapis cezası geliyor!
RTÜK Başkanı Dursun, halkın sağlığını tehlikeye düşüren yanıltıcı yayınlarla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığını belirtti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut
Dursun, halkın sağlığını tehlikeye düşüren yanıltıcı gıda ve sağlık
yayınlarıyla ilgili yeni düzenlemelerin yapıldığını belirterek,
kurallara uymayanlara para ve hapis cezası verileceğini
söyledi.
Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından Van’da üçüncüsü düzenlenen
'Marka Şehirler - Medya ve İletişimde Tecrübe Paylaşım Günleri'
konferansında konuşan RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun,
aldıkları müeyyide kararlarının yüzde 71’inin reklam ihlalleri ile
ilgili olduğunu söyledi. Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük
bölümünün de gıda takviyelerinin genel sağlığı tehlikeye düşürecek
şekilde yanıltıcı biçimde tanıtılması nedeniyle verilmiş müeyyide
kararları olduğuna dikkati çeken RTÜK Başkanı Prof. Dr. Dursun,
'Sağlığa endikasyon belirtilerek yapılacak olan tanıtımlar için
önceden Sağlık Bakanlığı’ndan izin alma koşulu getiriliyor.
Uymayanlara hapis cezası geliyor' dedi.
GIDA TAKVİYELİ REKLAMLAR SON 2 YILDIR
YAPILIYOR
Dursun, mevcut durum ve yeni düzenlemeler hakkında şu bilgileri
verdi:
"Radyo televizyon yayınlarının en önemli ihlal alanı reklam
ihlalleridir. Süre aşımı, içerik, aldatıcı reklam, yanıltıcı
reklam, gizli reklam v.b. gibi hususlar nedeniyle. Tabi bunun
finans vb gibi problemlerden kaynaklandığını ifade etmemiz
gerekir.
3 Mart 2011-31 Aralık 2012 tarihleri arasında Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu toplam 1509 müeyyide kararı almıştır. Bu
kararların yüzde 71’i reklam ihlalleri ile ilgili müeyyide
kararlarıdır. Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük bölümü
gıda takviyelerinin genel sağlığı tehlikeye düşürecek şekilde
yanıltıcı biçimde tanıtılması nedeniyle verilmiş müeyyide
kararlarıdır.
Reklamlarla ilgili müeyyidelerin çok büyük bölümü gıda takviyeleri
ve genel sağlığı tehlikeye düşürecek nitelikteki yayınlardır.
Muhtemelen siz de karşılaştığınız zaman bundan rahatsızsınız. Gıda
takviyesi ürünlerinin her türlü hastalığı iyileştiren ilaç gibi
reklam edilmesi dünyanın hiçbir yerinde müsaade edilebilecek bir
şey değil. O yüzden biz de mecburen bunlara müeyyide uyguluyoruz. O
yüzden reklam ihlallerinin yoğunlukta olması anlamsız değil. Aşağı
yukarı 2 senedir gıda takviyesi ürünleri adıyla reklamlar
yapılıyor.
TELEVİZYONLAR PARA KARŞILIĞI YAYINLIYOR
Hatta bununla ilgili paket programlar yapılıyor. Bu paket
programların yayınlanması için belli televizyonlara para veriliyor
ve adını vermeyeyim isterseniz; güya sağlık programı adıyla belli
tür ürünlerin reklamını ve tanıtımını yapan yayınlar yapılıyor.
Bununla RTÜK belli bir noktada mücadele ediyor. Fakat burada çok
başarılı olduğumuzu ifade edemem çünkü bunun tarafı sadece biz
değiliz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu ürünlerin üretimine
lisans veriyor. Lisans verilip üretildikten sonra artık onun
pazarlanması, satışı v.s. karışmıyor. Arkasından Sağlık
Bakanlığı’nın elinde geniş yetkileri var. Bu reklamları durdurma,
yasaklama, o ürünleri toplatma v.b. yetkileri var. Fakat bir takım
problemler nedeniyle bu yetkilerini de kullanamıyor ama şimdi yeni
bir yasal düzenleme geliyor. Bu nitelikteki ürünlerini reklamının;
yani sağlığa endikasyon belirtilerek yapılacak olan tanıtımlar için
önceden Sağlık Bakanlığı’ndan izin alma koşulu getiriliyor.
Uymayanlara para ve hapis cezası geliyor. Eğer o devreye girerse
sanıyorum rahatlama imkânımız olacak.
SAĞLIK BAKANLIĞI REÇETESİZ ÜRÜNLERİ AÇIKLAMALI
Dünyanın her yerinde ilacın reklamının yapılmasının yasak olduğunu
ancak Türkiye’de bu kuralın da ihlal edildiğini vurgulayan Dursun,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Burada ciddi bir problemimizin olduğunu ifade edelim. Parantez
içerisinde bir şey daha paylaşmakta yarar olabilir. Dünyanın hiçbir
yerinde ilacın reklamı yapılamaz. Yani reçeteyle satılan bir ilaç
veya bir tedaviyse bir şey dünyanın hiçbir yerinde reklama konu
olamaz. Avrupa’da, Amerika’da v.s. Ancak bir ürün eğer reçeteyle
değil, reçetesiz satılabiliyorsa bunun belli ölçüler içerisinde
reklamı mümkündür. Bizim yasamız da buna izin vermektedir. Ancak
burada problem şu: Hangi ürünler reçeteyle satılan ürünlerdir?
Hangi ürünler reçetesiz satılabilen ürünlerdir? Buna bir otoritenin
karar vermesi gerekiyor. Bu yetki de Sağlık Bakanlığı’na aittir.
Sağlık Bakanlığı diyecek ki her senen başında “şu şu şu ürünler
reçetesiz satılabilen ürünlerdir.” Yani marketlerde v.s.
satılabilir. Doktor reçetesi gerekmez. O ürünlerin reklamı
yapılabilir. Fakat şimdi biz RTÜK olarak hangi ürünler reçetesiz
satılır; onun listesi yayınlanmadığından Sağlık Bakanlığı o listeyi
yayınlamadığından dolayı buradaki söz konusu ürünlerin reçetesiz
satılıp satılamadığını bilemiyoruz. Reçetesiz olması durumunda
reklam edilebilir.
Üç; gıda takviyesi yapılan bir ürünün sağlık atfı yapılarak,
endikasyon belirtilerek “şu hastalığı iyileştirir, şu hastalığa iyi
gelir” denerek gıda ürünü satılmasının reklamının yapılması
kelimenin tam anlamıyla bizim yasanın yasakladığı yanıltıcı
reklamdır. Şu ürün damar açar, böbrek hastalığını iyileştirir,
cinsel fonksiyon bozukluklarını iyileştirir, damar sertliğini
giderir, kolestrol düşürür… Bu ilaçla ilgili bir şey. Bakıyorsunuz
Tarım Bakanlığı onu gıda takviyesi diye belirtmeye izin vermiş.
Burada bir çelişki var. Dolayısıyla bu yanıltıcı bir reklamdır. O
nedenle burada ciddi problemimiz var. Bunun bir biçimde zaman
içerisinde çözümlenmesi gerektiğini ifade etmem lazım."