"O KAFA" YİNE İŞBAŞINDA; SEMERKANT'A DA MÜSTEHCEN DEDİLER!
Şeker Portakalı ile Fareler ve İnsanlar'dan sonra bir müstehcenlik suçlaması da Amin Maalouf'un Semerkant kitabına geldi.
Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesi’nde bir tarih öğretmeninin öğrencilerine okumaları için önerdiği Amin Maalouf’un Semerkant adlı kitabı bir şikayete konu oldu. İddiaya göre, bir veli kitabın müstehcen olduğunu ve İslamiyeti aşağıladığı iddiasıyla, Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçeyle şikayette bulundu. Şikayet üzerine kitabı öğrencilere öneren tarih öğretmeni hakkında inceleme başlatıldı.
"BU KONUDA SORUŞTURMA AÇILMASI GERÇEKTEN DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
İddiaya göre, Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Lisesinde bir tarih öğretmeni okumaları için öğrencilerine Amin Maalouf’un Semerkant adlı kitabını önerdi. Çocuğu okulda okumayan bir veli ise, öğretmenle ilgili olarak Bahçelievler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet dilekçesi verdi. Veli şikayet dilekçesine müstehcen ve İslam dininin aşağılandığı iddia edilen kitabın bölümlerini de fotokopi şeklinde ekledi. Bunun üzerine öğretmen hakkında inceleme başlatıldı. Yaklaşık bir ay önce yaşanan olayla ilgili incelemenin sürdüğü öğrenildi.
"MİLLİ EĞİTİM ŞİKAYETİ YÜRÜRLÜĞÜ KOYMA KONUSUNDA SON DERECE İSTEKLİ"
Şikayet edilen öğretmenin de üyesi olduğu Eğitim - Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak yaşananlarla ilgili bilgileri şöyle aktardı, "Öğretmen arkadaşımız ders kitapları haricinde Tarih dersini daha sevimli hale getirmek için öğrencilere çeşitli kitaplar öneriyor. Bu kitaplardan biri de Bestseller olmuş, hepimizin okuduğu, dünya ve edebiyat tarhine mal olmuş bir kitap, Amin Maalouf’un "Semerkant" adlı kitabı.
Okulda öğrencisi olmayan bir veli bu kitabın Doğu ve İslam kültürünü aşağıladığı, içinde müstehcen içerikli bölümler olduğu iddiasıyla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılı bir şikayette bulunuyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de diğer ilçe ve il milli eğitim müdürleri gibi, bunu yürürlüğe koyma konusunda son derece heyecanlı ve istekli. Sonuç olarak soruşturmayı açıyorlar" dedi. Uluocak, "Özgürlük söylemlerinin bu kadar arttığı bir dönemde bu konuda soruşturma açılması gerçekten düşündürücü. Arkadaşlarımız açısından da sıkıntılı bir durum sözkonusu. Onların sınıf içindeki motivasyonlarını düşürücü ve çocuklarla olan iletişimini kısıtlıyıcı bir unsur olarak ortaya çıkıyor" dedi.
"ÖĞRETMENE KİTAPTA MÜSTEHCEN İFADE VAR MI ? DİYE SORULUYOR"
Uluocak "Şikayet eden hakkında, şikayete konu olan arkadaşımızın hiçbir bilgisi yok. Şikayeti hangi veli yapmış, nasıl yapmış, bu konuda bir bilgi yok. Ancak hukuki olarak sendika avukatı yoluyla biz bu bilgilere ulaşmaya çalışıyoruz. Veli kitabın içinde müstehcen bulduğu bölümlerin de fotokopisini çekmiş ve ayrıntılı bir çalışma da yapmış. ’Şeker Portakalı’ kitabının müstehcen bölümlerinin sayfa sayfa incelenmesi gibi. Bunu da şikayet dilekçesine iliştirip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne vermiş" diye konuştu. Öğretmenin ifadesinin alındığını da söyleyen Uluocak, "Bunun bir ön inceleme olduğu, ön inceleme sonrasında soruşturma açılıp açılmayacağına karar verileceği söyleniyor ama hukuki olarak aslında bu bir soruşturma. Çünkü muhatabınızı karşınıza alıp, ’Bu kitabı okuttun mu?’ Bu kitabın içinde müstehcen ifadeler var mı yok mu?’ diye soruluyor" dedi.
"ÖĞRENCİLER ÖĞRETMENİMİZİN LEHİNE İFADE VERMİŞ"
Öğrencilerin de konuyla ilgili bir müfettiş tarafından ifadesinin alındığını söyleyen Barış Uluocak, "Öğrencilerin de ifadesi alınmış. Öğrendiğimize göre, öğrencilerin tamamına yakını öğretmenimizin lehinde ifade vermiş. Zaten çok da sevilen bir öğretmen. Öğrencilerin ufkunu açacak onların dünyayı tanımalarına yardımcı olacak, onları müfredatın sıkıcılığından kurtaracak kitaplar öneriyor olması öğretmen arkadaşımız açısından bence son derece olumlu bir durum. Bunun desteklenmesi gerekirken, bunun bir soruşturma vesilesi yapılması en başta öğrenciler açısından bir kayıp. Öğretmen arkadaşımız bu soruşturmayı geçirir, ceza alır veya almaz. Ama bu olay öğrencilerin bilgiye ulaşması konusunda bir sıkıntı yaratıyor" diye konuştu.
Uluocak, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını da dile getirdi. Uluocak, "Kendisiyle görüştük. Kendisi sendikamızın üyesi. Bu tip şikayette işlem yapılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Zaten binbir zorlukla mesleğini sürdürmeye çalışan arkadaşlarımız saçma gerekçelerle soruşturmaya uğradıklarında çalışma motivasyonlarında bir kayıp oluyor. Bu hem öğretmenin kaybı oluyor hem de öğrencinin kaybı oluyor " dedi. İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerine soruşturmanın kapatılması yönünde başvuru yapacaklarını da anlatan Uluocak, " Neden soruşturma açıldığına dair, İl Milli Eğitim Müdürüyle bir görüşmemiz oldu. Kendileri, kendilerine intikal eden her türlü şikayeti dikkate almak zorunda olduklarını söylediler. Böyle mantıksız birşey olabilir mi?" diye sordu.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
Soruşturmanın sürdüğüne dikkat çeken Uluocak "Soruşturma ilerletilecek olursa, biz de bu soruşturmayı açan ve şikayette bulunan hakkında ve yaptıklarının yasalara aykırı olduğuna dair bir suç duyurusunda bulunacağız. Bu işin iyi niyetle davranılacak evresinin geçtiğini düşünüyoruz. Çünkü ’Şeker Portakalı’ ve ’Fareler ve İnsanlar’ kitaplarında da aynı şeylerin yaşanmasına rağmen bunun devam etmesi artık bizim de üyelerimizin hatta tüm öğretmen arkadaşlarımızın hakkını hukuki yollardan aramamızın zamanının geldiğini gösteriyor. Buna dur demek lazım" dedi.
Tarih öğretmeni hakkındaki cezayı bilmediklerini söyleyen Uluocak, "Teklif edilen cezayı bilmiyoruz. Maaş kesimi cezası alabilir, iş yeri değişikliği cezası alabilir, kınama cezası alabilir. Ama alacağı cezanın miktarı ya da çeşidi önemli değil. Bizim açımızdan, bu konunun soruşturmaya tabii tutulması bile kabul edilebilir değil. Biz bu konudaki hukuki girişimlerimizi mutlaka yerine getireceğiz" dedi. (DHA)