08 Eki 2011 18:27
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:53
O FOTOĞRAFTA NEFESİMİ TÜKETEN ÇIĞLIĞI DUYDUM! ALTAYLI'YA DESTEK ATTI!(MEDYARADAR/ÖZEL)
Flash TV'nin Yalçın Abi'si Yalçın Çakır kanlı manşet nedeniyle şimşekleri üzerine çeken Fatih Altaylı'ya destek verdi.İşte Çakır'ın yazdıkları...
Sayın Fatih Altaylı
Sizinle bir dönem aynı gazetede çalıştık. Sonra yollarımız ayrıldı ve ben 1992 yılından bu yana televizyon ekranlarında mesleğimi sürdürüyorum. Habertürk Gazetesi’nin 07.10.2011 tarihli nüshasının sürmanşetinden yayınladığınız fotoğrafı görünce son 12 yıldır Flash TV ekranında yaptığım yayınlarda nefesimi tüketen çığlığı duydum. İyi ki de yayınladınız. İyi ki de rahatsız ettiniz insanları. Ben son 12 yıldır reality tarzı program hazırlayıp sunuyorum. Aile içi şiddet ve kadına şiddet ele aldığım konuların başında geliyor.
Kafalarımızı kuma gömerek, öldürülen her kadının, şiddet gören her kadının ardından gözyaşı sosuna bulanmış yazılar kaleme alarak, sadece eleştirerek çözülmediği aksine giderek arttığı ortada bu sorunun. Kadına şiddet terör kadar önemli bir noktaya geldi. Bunu görmek istemeyenlere tokat gibi bir yanıt oldu o sürmanşet. Eleştiride bulunanlara şunu soruyorum, “o fotoğraf buzlanarak yayınlansaydı gerçek değişecek miydi?” Hayır. Aksine bakılıp geçilecekti. Bu kadar konuşulmayacak, bu kadar gündem olamayacaktı o zavallı bedenin çektiği ıstırap.
Eleştiride bulunan meslektaşlarıma çağrım şudur; “Gelin benim stüdyoma, ofisime çalışmalarımı 2 saat gözlemleyin. Okumamış, cahil, geçim derdine batmış, alkolü çare olarak görmüş, töre ve yerel değerlerle bilinç katili haline getirilmiş erkeklerin intikam kıvılcımları saçan gözlerine tanıklık edin. Kocalarından, babalarından kaçarak bana sığınan kadınların çaresiz gözlerindeki yakarışı bizzat görün.”
Türkiye’de cehalet bir gerçek, eğitimsizlik bir gerçek, erkek egemen ön yargılarla büyütülen ve şiddeti daha çocuk yaşta eline tutuşturulan oyuncak tabancayla içselleştirilen erkek tipi bir gerçek. Kadın sığınma evlerinin yetersizliği, belediyelerin bu konuda hemen hemen hiçbir yatırım yapmadığı, şiddet uygulayana verilen cezaların yetersizliği ve “koru beni” diye yakaran kadını devletin korumadığı – koruyamadığı da en önemli gerçeklerden. Bu gerçeklerin geldiği ve getirildiği son noktanın fotoğrafıdır Habertürk Gazetesi’nin manşeti. Utanacağımıza, eleştireceğimize, buzlama yapıp korkunç gerçeği örtemeye çalışacağımıza üstüne üstüne gidelim.
Dün sürmanşetinizdeki başlık ve fotoğraf, “Kral çıplak” dedirtti bana. İyi ki de yayınladınız. İyi ki de baba, eş, ağabey, dayı, amca, enişte şiddeti altında etleri kopartılan, ruhları parçalanan sessiz milyonarlın sesi oldunuz.
Yalçın Çakır
Gazeteci
Flash TV
MEDYARADAR/ÖZEL
Sizinle bir dönem aynı gazetede çalıştık. Sonra yollarımız ayrıldı ve ben 1992 yılından bu yana televizyon ekranlarında mesleğimi sürdürüyorum. Habertürk Gazetesi’nin 07.10.2011 tarihli nüshasının sürmanşetinden yayınladığınız fotoğrafı görünce son 12 yıldır Flash TV ekranında yaptığım yayınlarda nefesimi tüketen çığlığı duydum. İyi ki de yayınladınız. İyi ki de rahatsız ettiniz insanları. Ben son 12 yıldır reality tarzı program hazırlayıp sunuyorum. Aile içi şiddet ve kadına şiddet ele aldığım konuların başında geliyor.
Kafalarımızı kuma gömerek, öldürülen her kadının, şiddet gören her kadının ardından gözyaşı sosuna bulanmış yazılar kaleme alarak, sadece eleştirerek çözülmediği aksine giderek arttığı ortada bu sorunun. Kadına şiddet terör kadar önemli bir noktaya geldi. Bunu görmek istemeyenlere tokat gibi bir yanıt oldu o sürmanşet. Eleştiride bulunanlara şunu soruyorum, “o fotoğraf buzlanarak yayınlansaydı gerçek değişecek miydi?” Hayır. Aksine bakılıp geçilecekti. Bu kadar konuşulmayacak, bu kadar gündem olamayacaktı o zavallı bedenin çektiği ıstırap.
Eleştiride bulunan meslektaşlarıma çağrım şudur; “Gelin benim stüdyoma, ofisime çalışmalarımı 2 saat gözlemleyin. Okumamış, cahil, geçim derdine batmış, alkolü çare olarak görmüş, töre ve yerel değerlerle bilinç katili haline getirilmiş erkeklerin intikam kıvılcımları saçan gözlerine tanıklık edin. Kocalarından, babalarından kaçarak bana sığınan kadınların çaresiz gözlerindeki yakarışı bizzat görün.”
Türkiye’de cehalet bir gerçek, eğitimsizlik bir gerçek, erkek egemen ön yargılarla büyütülen ve şiddeti daha çocuk yaşta eline tutuşturulan oyuncak tabancayla içselleştirilen erkek tipi bir gerçek. Kadın sığınma evlerinin yetersizliği, belediyelerin bu konuda hemen hemen hiçbir yatırım yapmadığı, şiddet uygulayana verilen cezaların yetersizliği ve “koru beni” diye yakaran kadını devletin korumadığı – koruyamadığı da en önemli gerçeklerden. Bu gerçeklerin geldiği ve getirildiği son noktanın fotoğrafıdır Habertürk Gazetesi’nin manşeti. Utanacağımıza, eleştireceğimize, buzlama yapıp korkunç gerçeği örtemeye çalışacağımıza üstüne üstüne gidelim.
Dün sürmanşetinizdeki başlık ve fotoğraf, “Kral çıplak” dedirtti bana. İyi ki de yayınladınız. İyi ki de baba, eş, ağabey, dayı, amca, enişte şiddeti altında etleri kopartılan, ruhları parçalanan sessiz milyonarlın sesi oldunuz.
Yalçın Çakır
Gazeteci
Flash TV
MEDYARADAR/ÖZEL