Nuşirevan Elçi CHP'ye katıldı, rozetini Kılıçdaroğlu taktı
Katılımcı Demokrasi Partisi kurucu genel başkanı ve eski Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi’nin yeğeni, eski Şırnak Baro Başkanı avukat Nuşirevan Elçi, Şerafettin Elçi’nin oğlu Renas Elçi ve beraberindeki heyet CHP’ye katıldı. Elçi’nin rozetini Kılıçdaroğlu taktı.
CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetiminden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın kurduğu ve yönettiği, Parti Meclisi üyesi Devrim Barış Çelik’in koordinatörlüğünü yürüttüğü Doğu Masası çalışmaları sonucu partiye katılımlar sürüyor.
Katılımcı Demokrasi Partisi kurucu genel başkanı ve eski Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi’nin yeğeni, eski Şırnak Baro Başkanı avukat Nuşirevan Elçi, Şerafettin Elçi’nin oğlu Renas Elçi ve beraberindeki heyet CHP’ye katıldı. Nuşirevan Elçi’nin üyelik formunu Kılıçdaroğlu imzaladı, Elçi’nin rozetini de Kılıçdaroğlu taktı.
CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, bir partinin tek başına kaldıracağı zorluklar değil. Ağır zorluklarımız, sorunlarımız var. O nedenle bir altılı masamız var ve altı siyasi parti de Türkiye’nin demokratikleşmesini, yargı bağımsızlığını, hiç kimsenin düşüncesinden dolayı suçlanmamasını istiyor. Bir demokraside olması gereken talepleri yerine getirme irademiz var. Bu iradeyi, kamuoyu önünde de deklare ettik.
"EN BÜYÜK DEĞİŞİMİ YAŞAYAN PARTİ CHP’DİR"
CHP’nin geçmişte ciddi sorunları vardı, bölgeden destek gelmiyordu. Hatta Erdoğan, ‘Siz Sivas’ın ötesine bile geçemezsiniz’ derdi. Son 10 yılda siyasi partiler içinde en büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. CHP bugün toplumun her kesimini kucaklamak istemektedir. Bu konuda ciddi adımlar attık. Bölge insanı ile barışmak istedik ve barıştık.
Şundan emin olmanızı isterim; Türkiye artık bugün yaşadığımız kamplaşmanın, kutuplaşmanın ötesine geçmek zorundadır. Kamplaşmayı değil, kucaklaşmayı bilmeliyiz ve bu çerçevede hareket etmeliyiz. İnsanlar inançlarından, dillerinden, kültürlerinden, yaşam tarzlarından veya kimliklerinden ötürü ötekileştirilmemeli. Her birimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin saygı değer vatandaşlarıyız ve bu çerçevede hareket etmeliyiz. Farklı siyasi anlayış; ülkenin kamplaşmasına, bölünmesine, tartışılmasına yol açıyor. Türkiye’yi buradan çıkarmalıyız ve Türkiye nasıl büyümeli, herkesin karnı nasıl doymalı, bu çerçevede bakılmalı…”