01 Ara 2011 17:52 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:05

NURİ ALÇO'YA YAPILAN HAKSIZLIĞI KINIYORUM! SIRRI SÜREYYA'DAN İLGİNÇ ÇIKIŞ!

Meclis Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu tartışmalarına Türk sinemasının “kötü adam” karakteri ile özdeşleşen Nuri Alço da dahil edildi.

Türk sinemasının kötü adam karakterlerinden Nuri Alço'nun adı ilk olarak TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi'nin Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında gündeme geldi. AKP’li Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Sadi Bilgiç, kendisini Nuri Alço gibi hissettiğini ifade ederek, “Meclis'in kötü adamı gibi bakmaya başladılar. Ben Nuri Alço değilim” dedi.

Bilgiç'in bu sözleri MHP'li Haluk Emin Ayhan tarafından kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde yeniden gündeme taşındı. Kanunla MHP grubu adına söz alan Emin Haluk Ayhan, Meclis’te görüşülen yasaların “Torba”, “Küçük torba”, “Büyük torba”, “Bedelli”, “Şike yasası” gibi ifadelerle nitelendiğini, Teşkilat Yasası ile ilgili de iktidar partisi milletvekillerinden birinin “Ben Nuri Alço değilim” ifadesiyle nedeniyle basında yer aldığını söyledi. Ayhan, “Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından gerçekten üzüntü vericidir, bunu üzülerek ifade ediyorum, gerçekten sıkılarak ifade ediyorum.” dedi

Ayhan yasanın maddelerinin oylaması sırasında yaşanan manzarayla ilgili de ilginç bir değerlendirmede bulundu. Söylediklerinin siyasi latife olarak kabul edilmesini isteyen Ayhan, “Eğer Komisyon yetkilisinin ilgili görevli omzuna dokunursa “Katılıyoruz”, dizine dokunursa “Katılmıyoruz” deniliyor. “Takdire bırakıyorum” dediği zaman neresine dokunacak, onu bilmiyorum” dedi.

"ORTALIK GERÇEK KALLEŞLERLE DOLU İKEN NURİ ALÇO'YA HAKSIZLIK YAPILIYOR"
Ayhan’ın konuşmasından sonra BDP grubu adına İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder söz aldı. Teşkilat yasası ile Nuri Alço’nun gündeme gelmesini eleştiren Önder, “Öncelikle, bir sinema emekçisinin kalleşlikle özdeşleşmesi sadece rolünü çok başarılı, sanatını çok başarılı icra ettiği anlamına gelir. Ortalık gerçek kalleşlerle dolu iken Nuri Alço’ya haksızlık yapılmasını buradan bir meslektaş olma hasebiyle kınayarak başlıyorum” dedi. Önder, “Ben size gerçek bir kalleşlik hikâyesi anlatayım” diyerek 4/C uygulamasının nasıl ortaya çıktığını anlattı. Önder, “Siz bu ülkenin onurunu, izzetini, haysiyetini, toplam varlığını, bugüne kadar getirdiği birikimini sermayeye peşkeş çekince dışarıda kalan işçilere verilen addır 4/C” dedi.