Nurettin Yıldız'a bir tepki de Salih Tuna'dan: Damacanaya tecavüz edenin suçu fetva sormamak mıydı?
İlahiyatçı Nurettin Yıldız’ın tepki çeken fetvasına bir tepki de Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna’dan geldi.
“Altı yaşındaki kızlar evlenebilir” fetvasıyla bilinen Nurettin
Yıldız, bu kez yabancı bir erkekle kadının asansörde yalnız kalması
neticesinde İslam’a göre "halvet"şartlarının oluşacağı yönünde
verdiği fetvayla gündeme geldi.
Sosyal medyada dolaşan videoda, Yıldız, bir asansör örneği vererek,
katlar arasında "halvet" şartlarının birkaç dakika içerisinde
yaşanabileceğini belirtmişti
Nurettin Yıldız’ın tepki çeken fetvasına bir karşı çıkış da Sabah
gazetesi yazarı Salih Tuna’dan geldi.
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, “Asansöre binmek caiz mi hocam?”
başlıklı yazısında “Bu hızla devam ederse, maazallah, toplum olarak
şaşırmamaya başlayacağız. Gerçi, Dostoyevski, ‘olgunlaşmak hiçbir
şeye şaşırmamaktır’ demiştir ama bu öylesi bir olgunluk değil.
Nasıl ki zamanla yalancıya ve müfteriye karşı şaşırmamaya başladık,
buna benzer bir durum” ifadelerini kullandı.
“NEDİR BU ‘FETVA FANTEZİSİ?”
“Alışmak hiç kuşkusuz onaylamak veya kabul etmek anlamına gelmez
ama bir şekilde ‘tepkisizlik’ doğurur” diyen Salih Tuna şu
uyarıları yaptı:
“Türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız’ haline
sebep, işte bu tepkisizliktir. Son günlerde kimi ‘hocaların’ acayip
‘fetvaları’ da olağan karşılanmaya başlandı galiba. Yoksa gündüz
gözüyle bu kadar kaptırıp gidemezlerdi. ‘Asansörde bir - iki dakika
kadın erkek baş başa kalırsa halvet hasıl olur’ nedir Allah
aşkınıza?! Kozalağın biri gelip, ‘Hocam asansör üst katta arıza
yaptı diyelim, yanımda da cillop gibi bir hatun; kimsecikler yok,
baş başayız, hükmü nedir...’ diye mi sormuş? Mevzu nedir? Eskiden
‘kutuplarda namaz nasıl kılınır’ sorulurdu, şimdi asansörde halvet
mi soruluyor? Nedir bu ‘fetva fantezisi?’ Şayet soruluyorsa,
‘Evladım senin asansöre binmen caiz değildir’ neden denmez?!”
“HAYRET ETMEK NEDİR Kİ, KÜÇÜK DİLİMİZİ YUTSAK
YERİDİR”
Salih Tuna, “Asansör bitti, geçen gün muttali oldum ki, sırayı
yorgan ve yastığın cinsel ayartıcılığına karşı uyarmaya
getirmişler” diyerek Nurettin Yıldız’ın gündem olan "Yatağa, yatar
yatmaz gözünü kapatıp uyuyun yoksa battaniye ve yorgan cinsel
dürtülerinizi rahatsız edebilir" şeklindeki yeni fetvasını işaret
edip şöyle eleştirdi:
“Durmuyorlar, durduramıyoruz. Efendim yatağa girip şappadak
uyumazsan yorgan yastık içini gıdıklar, cinsel dürtüleri harekete
geçirirmiş. ‘Dan’ diye uyuyacaksın. Uykusuzluk sorunu çekiyorsan,
kuvvetle muhtemel, durumun sakat... Hayret etmek nedir ki, küçük
dilimizi yutsak yeridir. Nasıl bir bağlamı vardır acaba bu
konuşmanın? ‘Hocam yatağa giriyorum ama yastık ve yorgandan
etkileniyorum, ne yapmalıyım?..’ diye soran bir kozalak mı var? Eh
be kardeşim... Vaktiyle ‘damacanaya tecavüz davasına’ konu olan o
kozalağın suçu fetva sormamak mıydı? Sorular mı kozalak, kimi
hocalar mı fantastik, nedir? Yoksa... Sokaklarda yatan onca gariban
varken, bizim sıcak odalarımızda yorgan yastık yatmamızın hükmü
nedir diye soran mı kalmadı?”