06 Mar 2010 11:46 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:08

"NURAY MERT TESCİLLİ CAHİLMİŞ!.." MAHİR KAYNAK'TAN İDDİALARA SERT TEPKİ!..

Star Gazetesi yazarı Mahir Kaynak kendisi için "ajan provokatör" diyen Nuray Mert'e ağır cevap verdi. İşte Kaynak'ın o sözleri...

Star gazetesi yazarı Mahir Kaynak, "Bir arkadaşın ikazı üzerine Oktay Ekşi'nin yazısını okudum. Nuray Mert isimli birisi benim ajan provokatör olduğumu söylemiş ve gazetemi bana yer vermekle suçlamış" cümlesi ile başladığı bugünkü, "Tescilli cahil" başlıklı yazısında Nuray Mert'in iddialarına sert tepki gösterdi.

Nuray Mert'e tescilli cahil diyen Mahin Kaynak, "Ajan provokatör herhangi bir suçu işleme niyetinde olmayanları önce bu eylemi yapmaya ikna edip sonra onları ihbar edene denir. Bu durumda 9 Martçıların bir darbe hazırlığında olmadığı ve benim onları buna yönlendirip sonra ihbar ettiğim anlamı çıkar. Bu kişilerin saf oldukları ve birinin teşvikine kanıp darbe yapmaya kalktıkları mı iddia ediliyor?" diye sorduktan sonra açıklamalasını şöyle sürdürdü:

"İstihbarat elemanları kendisiyle herhangi bir ortak hedefi olmayan kişi veya gruplara sızar, onlar hakkında bilgi toplar ve bağlı olduğu servise verir. Yani bu kişi içinde girdiği örgütün amacına, başından itibaren, yabancıdır. Bu faaliyeti provokatörlükle suçlayanlar istihbarat elemanının gruba girerken "Beyler ben istihbaratçıyım. Aranıza bilgi toplamak için geldim. İşte kimliğim" demesini isterler ve kimliğini gizleyeni provokatörlükle itham ederler.

İstihbarat elemanının görevi kanunlarla belirlenmiştir. Eğer bunların yaptığı faaliyet hoşunuza gitmezse kanunu çıkaranları provokatör ilan etmek gerekir. 1971'de sona eren faaliyetimin her safhası kamuoyunca bilinmektedir ve bana yönelik herhangi bir suç isnadı söz konusu değildir. 1980 yılına kadar MİT'te görev yaptım ve çok farklı dünya görüşlerine sahip başbakanların emrimde çalıştım. Daire başkanlığına atanma kararının altında Başbakan Bülent Ecevit'in imzası vardır.

1971'den sonra MİT'in ve onun görünen yüzü olan benim hakkımda son derece olumsuz bir tavır sergilendi. Yabancı servisler faaliyetlerinin MİT tarafından izlenmesini engellemek için MİT'i birçok eylemin hazırlayıcısı ya da uygulayıcısı ilan ettiler ve orada çalışanlar karalandı. Oysa bu faaliyetler kanunun gereğiydi.

Dünyanın her ülkesinde istihbarat servisi vardı ve iki büyük gücü istihbaratçıların yönettiği dönemler oldu. Başka ülkelerde istihbarat ülkenin güvenliği için şart sayılırken bizde kötülüğün simgesi oldu. Yabancı servislerin bu amaca ulaşmak için yaptıkları propaganda başarılıydı ve MİT daha sonra gerçekleştirilen darbeleri öğrenemedi ya da susmayı tercih etti. Bugün ülke darbe tartışmalarının girdabında boğulurken bu konudaki tüm bilgiler MİT tarafından değil bir gazete tarafından ortaya çıkarılıyor. Adeta özelleştirilmiş bir istihbarat hizmeti var. MİT'in faaliyetlerini ve bu hizmeti ifa edenleri karalayan zihniyet galip geldi. Artık güvenliğimiz özgür medyanın başarılı çalışmalarıyla sağlanacak.

9 Mart darbesi gerçekleşseydi bu sadece iktidarı değiştirmekle kalmayacak rejim ve ülkemizin dünya üzerindeki konumu da değişecekti. O dönemde sadece gözlerimi kapayıp vazifemi yapmak güdüsüyle hareket etmedim. Darbeyle varılacak sonucun ülkeme zarar vereceğini düşündüm. Yoksa bir çözüm üretip aradan sıyrılırdım"

"Beni tescilli ajan provokatör ilan eden kişi tescilli bir cahil olduğunu gösterdi" diyen Mahir Kaynak yazısını şöyle noktaladı: "Önce kullandığı kavramın anlamını bilmesi gerekirdi. Benzerleriyle birlikte ülkenin güvenliğini bir devlet kurumunun elinden alıp gazetecilere emanet etmekte başarılı oldular"