Numan Kurtulmuş üzerinden muhalefete yüklendi! ‘Tepkileri epey ölçüsüz ve aşırı...’
Numan Kurtulmuş’un anayasanın 3'üncü maddesine yönelik açıklamalarını bugün de değerlendirmeye devam eden Ahmet Hakan, muhalefetin ‘niyet okuduğunu’ ileri sürdü ve “Bu duyarlılıkları anlayabiliyorum. Anlayabiliyorum ama yine de sergilenen tepkileri epey ölçüsüz ve aşırı buluyorum” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesinden 3'üncü maddeyi hedef aldı.
'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir" diyen Numan Kurtulmuş, sonrasında geri adım atarak "Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil. 3. maddeyle ilgili tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır, bir algı operasyonudur” dedi.
Dünkü köşesinde, bu açıklamalar üzerinden Numan Kurtulmuş’a sahip çıkan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, bugünkü yazısında da muhalefete yüklendi.
“Muhalefet, neden Numan Kurtulmuş’a ‘ilk dört maddeyi sinsice değiştirmeye çalışan biri’ muamelesi yapıyor? Neden Numan Kurtulmuş muhalefetin toplu linç kampanyasının hedefi haline geliyor?” diye soran Ahmet Hakan, “Bu konuda dört neden sayabilirim: BİR: Muhalif kanattaki genel güvensizlikten kaynaklanan söylenene değil de niyete odaklı yargılama. İKİ: HÜDA PAR’ın ilk dört maddeyle sorunu olduğunu gösteren yaklaşımının neden olduğu tedirginlik. ÜÇ: Anayasa değişiminde Meclis Başkanı’nın öncü rolünün zedeleneceğine yönelik varsayım. DÖRT: Kurucu metnin özünü oluşturan maddelere dokunulacağı endişesinin doğurduğu hassasiyet” ifadelerini kullandı.
Yazısının devamında “Bu duyarlılıkları anlayabiliyorum” diyen Hakan, “Anlayabiliyorum ama yine de sergilenen tepkileri epey ölçüsüz ve aşırı buluyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Ahmet Hakan’ın ‘Kurtulmuş’a yönelik tepkiler hangi duyarlılığın ürünü’ başlıklı yazısı şöyle:
Numan Kurtulmuş’un sözlerine tekrar tekrar bakıyorum:
- Esaslı bir değişim talebinde bulunuyor mu? Hayır.
- Amacı ilk dört madde tartışması başlatmak mı? Hayır.
- İlk dört maddenin perspektifini değiştirmek mi istiyor? Hayır.
- Üçüncü maddeyi kaldırıp atıyor mu? Hayır.
Peki nedir derdi Numan Kurtulmuş’un?
Söylediği tam olarak şu iki şey:
- BİR: “Devlet, ülkesi ve milletiyle bir bütündür” ifadesi, devlet odaklı bir ifade gibi görünüyor.
- İKİ: Oysa “Millet, devleti ve ülkesiyle bir bütündür” gibi bir ifade, çok daha millet odaklı olur.
Bu yaklaşımda...
- İlk dört maddeye karşı bir savaş var mı? Yok.
- HÜDA PAR türü bir yaklaşım var mı? Yok.
- “Üçüncü maddeyi kaldırıp atalım” tavrı var mı? Yok.
- Üçüncü maddenin amacını ve işlevini yok etme amacı var mı? Yok.
- Devlet / millet / ülke bütünlüğünü bozma emeli var mı? Yok.
Yok, yok, yok. Hiçbiri yok.
Peki buna rağmen muhalefet, neden Numan Kurtulmuş’a “ilk dört maddeyi sinsice değiştirmeye çalışan biri” muamelesi yapıyor? Neden Numan Kurtulmuş muhalefetin toplu linç kampanyasının hedefi haline geliyor?
Bu konuda dört neden sayabilirim:
-BİR: Muhalif kanattaki genel güvensizlikten kaynaklanan söylenene değil de niyete odaklı yargılama.
-İKİ: HÜDA PAR’ın ilk dört maddeyle sorunu olduğunu gösteren yaklaşımının neden olduğu tedirginlik.
-ÜÇ: Anayasa değişiminde Meclis Başkanı’nın öncü rolünün zedeleneceğine yönelik varsayım.
-DÖRT: Kurucu metnin özünü oluşturan maddelere dokunulacağı endişesinin doğurduğu hassasiyet.
Bu duyarlılıkları anlayabiliyorum.
Anlayabiliyorum ama yine de sergilenen tepkileri epey ölçüsüz ve aşırı buluyorum.
Cumhuriyet’e, ülke bütünlüğüne, ülkenin adına, ulusun kimliğe, demokrasiye, laikliğe tabii ki dokunulamaz. İlk dört madde bu açılardan tabii ki çok önemli.
Ancak bunların hiçbirine dokunmayan, esası değiştirmeyen, en azından masum ve iyi niyetli gibi görünen bir yaklaşımın bu denli toplu linç ortamı doğurması, bana hiç de sağlıklı gelmiyor.