"NOKTA DERGİSİ'NE BASKIN KARA BİR LEKEDİR"!..ERGUN BABAHAN YAŞANAN SÜRECİ NOKTA'LI DEMOKRASİ OLARAK NİTELEDİ!...
Bir dönem televizyonlarda "kırmızı noktalı" programlar vardı. Erotik programlar için kullanılan bu işaret, o programın 18 yaşından küçükler için uygun olmadığını anlatırdı.Demokrasimiz de böyle. Nokta'ları var.
Askeri mahkeme kararıyla, bağımsız bir derginin bürosunun polis marifetiyle basılması, çalışanlarına casus muamelesi yapılması, basın özgürlüğü açısından kara bir noktadır.
Genelkurmay Başkanı'nın basın toplantısında kimi basın mensuplarının bir askeri, başbakanın adaylığı aleyhine konuşturmaya, ağzından yorum almaya çalışması ise demokratik terbiye açısından kara bir noktadır.
Kendi gibi düşünmeyen herkesi "satılmış", "vatan haini" ilan etmek ise çokseslilik, farklılık açısından kırmızı bir noktadır.
Sadece kendisi gibi düşünenlerin işbaşında olmasını, rant paylaşımının aynı dünya görüşü çevresi içinde gerçekleşmesini istemek, bu amaçla yazılar döşenmek de en azından demokrasi için sarı bir noktadır.
Sarı, kırmızı, kara noktalarla dolu bir süreçten geçiyoruz.
Türkiye'nin laik, demokratik bir hukuk devleti olması çok önemlidir.
Bu üç ilkeden herhangi birinden vazgeçtiğimiz anda bir arada yaşamanın temel koşullarını da yitiririz.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'ın başbakana hakaretten 23 ay hapse mahkum olması da, Nokta dergisine yapılan baskın da demokratik bir toplumda kabul edilemez.
İdeolojik tavırlarımızdan sıyrılıp basına yönelik her türlü ceza, baskı ve eylemin karşısında hep birlikte durmamız gerekir.
Türkiye, laik, demokratik bir hukuk devleti olacaksa, özgür gazetecileriyle olacaktır.
O yüzden her haber ardından açılan davalar, dergi bürolarına düzenlenen baskınlar, özgür habercilik yoluna konulan engeller olarak görülmeli, buna uygun tavır konulmalıdır.
Rengi ne olursa olsun, 'nokta' sız demokrasiden yana olanların önce bu temel ilke üzerinde uzlaşması gerekir.