Arada Cihangir’e gidiyor musunuz? - Uzun süre rüyalarıma girdi o ev. Tarihi bir binaydı. Yüksek tavanlı, Boğaz manzaralı, babamla da özdeşleşmiş, çok değerli bir yerdi. Bir gün, bir cesaret gittim apartman görevlisinin kapısını çaldım. O evi görmem lazımdı. Gittim. O merdivenleri çıktım. Eve girdim. Hiçbir şeyden eser kalmamış tabii. Çocukluğumdan bir iz bulamadım. Bir daha da rüyamda görmedim.
Anne de otoriter, dominant ve korumacı bir figür sanırım... - Kesinlikle. Birlikte yaşamamız teknik olarak mümkün değil. Her şeye karışan, müdahale eden. Özel konularımı paylaşamadım. Anlattığımda hep sonradan kafama kaktı. Ben de zamanla ağzımı sıkı tutmayı o zamandan öğrendim. Kapadım ağzımı, anlatmamaya başladım. Annem sağ olsun! Belki de bu yüzden ‘halkla ilişkiler’inizi, seyirciyle iletişiminizi zayıf bulan çok... - Zamanında gazinodan seyirciyle iletişim kuramadığım için kovulmuşluğum var ama genelde dinleyicilerimle bir sıkıntım yok. Yaş aldıkça daha da rahatlıyoruz. Birbirimizi tanıyan, halden anlayan iki eski dost olduk.
Ruhunuzu, sesinizi, halinizi en iyi anlayan kimdi? - Kayahan. Bir şarkı bestelediği zaman ilk benim sesimden duymak isterdi. Her şarkısı için çok uğraşan bir besteciydi. Aylar, yıllar uğraşırdı. Durmadan oynar, değiştirirdi. Müziğe olan sevgisi her şeyden, herkesten üstündü. Belki de bu yüzden idare etmesi zor bir insandı sanki... - Öyle şarkılar yazan bir insanın tabii ki bazı zorlu tarafları olacak. Hâlâ inanamıyorum gittiğine. Anlamıyorum. O kadar sağlam durdu ki o son 18 ay.... Hiç kimse onun kadar dik duramazdı kansere karşı. Biz inanıyorduk, “Bunu aşacak Kayahan” diyorduk.
Neler yaşadınız o son dönemde? - Hep görüştük, hiç ayrılmadık. Kanser umurunda değildi. Durmadan çalıştı. Eşi İpek, canım İpek, dünyanın en sabırlı insanı, sonsuz bir destekle yanındaydı. Şimdi anlıyorum: Bizim küsmelerimiz de hep birbirimize olan düşkünlüğümüzdendi. İkimiz de inatlaştık. Neyse ki o son konseri de yaptık. Çok istiyordu o konseri. Hayatınızın en zor konseri olmalı... - Kendimi zor tuttum. Üzgündüm. Heyecanlıydım. Seyircisiyle helalleşmek istedi. O son ay hali gerçekten kötüydü... (Duraksıyor, gözleri doluyor, gözleri büyüyor, uzaklara dalıyor)... Ben bu acıyla nasıl başa çıkacağım, inan bilmiyorum.