Nilhan Osmanoğlu: "Devletin çıkarlarının başladığı yerde basın özgürlüğü bitmiştir"
Osmanlı Padişahı Sultan Abdülhamit'in 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu, Esenyurt Belediyesi'nin organize ettiği panelde konuştu.
Osmanlı Padişahı Sultan Abdülhamit'in 5. kuşak torunu olan Nilhan
Osmanoğlu "Devletin çıkarlarının başladığı yerde basın özgürlüğü
bitmiştir” dedi. Osmanoğlu sözlerine “Sultan Abdülhamit Han da bu
politikayı izlemiştir. Dolayısıyla bundan dolayı eğer 'diktatör'
deniliyorsa o şekilde lanse ediliyorsa bugün de o şekilde
bahsediliyorsa doğru bir politikadır izlediği" şeklinde devam
etti.
“Özgürlükler ve medeniyetlerin ülkesinde yaşıyoruz” diyen
Osmanoğlu, “Gerçekten biz hep batıyı bu şekilde bilirdik
medeniyetler ülkesi; işte insan haklarının gözetirler, vesaire… Şu
anda bütün maskeleri düştü" ifadelerini kullandı.
Nilhan Osmanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk hakkındaki düşüncelerini “Kimse kimseyi sevmek zorunda
değil ama saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla, Mustafa Kemal
Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama ben ailemden
aldığım adaptan ötürü kendisine saygı gösteriyorum” sözleriyle
ifade etti.
Nilhan Osmanoğlu, Esenyurt Belediyesi'nin organize ettiği panelde
konuştu. Öğlen saatlerinde düzenlenen ve Sultan Abdülhamit'in konu
edildiği panelde izleyici olarak Esenyurt Anadolu Lisesi
öğrencileri yer aldı. Konuşmasında Osmanlı dönemiyle günümüz
Türkiye'sinin eğitim sistemini karşılaştıran Osmanoğlu'na,
öğrenciler çeşitli sorular sordu.
"Ecdadını kötü bilen insanların olmasına gerçekten
şaşırmıyorum"
Osmanlı'daki Enderun sisteminde ve halkın eğitiminde ilim ve
fennin, din ve fennin bir arada olduğunu söyleyen Nilhan Osmanoğlu,
“Maalesef bizim eğitim sistemimizde sadece ezberci bir eğitim
sistemi söz konusu. Yani çocuklara bir kitap ve ezber dayatma gibi
bir eğitim sistemi söz konusu. Gerçekten şu dönemde aksi düşüncede
olan veya ecdadını reddeden veya kötü bilen insanların olmasına,
gerçekten şaşırmıyorum. Çünkü kitapları açtığımda Kızıl Sultan,
Kızıl Abdülhamit Han, Şer Simsarı Vahdettin gibi şeyler yazıyor ve
bunun gibi birçok şey yazıyor. Bu bilgilerle büyümüş ve yetişmiş
nesil doğal olarak böyle olacaktı. O yüzden buna çok şaşırmamak
gerekiyor" diye konuştu.
"Televizyon dizilerinden tarih öğrenilmez"
Öğrencilere 'televizyon dizilerinden tarih öğrenilmez' uyarısında
da bulunan Osmanoğlu, “Biliyorsunuz okunmayı çok seven bir toplum
değiliz ama inşallah bol bol okuruz. Bu nesilden hepimiz çok çok
umutluyuz. Lakin diziler gerçekten bazı şeyleri eksik veya yanlış
verebiliyor. Belirli şartlarda çekiliyor çünkü ama şu şekilde
bakmak lazım, 'bu diziyi kapattığımda ben ecdadından gurur duyuyor
muyum' o şekilde görmek lazım diye düşünüyorum." dedi.
"Devletin çıkarlarının başladığı yerde basın özgürlüğü
bitmiştir"
Osmanoğlu, Bir öğrencinin “Sultan Abdülhamit Han döneminde baskıcı
bir dönem ön plandaydı. Neden böyle bir baskı yapma gereği duymuş?"
şeklindeki sorusuna, “O şekilde lanse edildi; diktatör, aynı bugün
olduğu gibi. Bir kere özgürlüğün tanımını iyi biliyor olmak lazım.
Ne kadar özgürsünüz, basın ne kadar özgür? Yani şimdi şunu iyi
anlıyor olmak gerekiyor, o dönemde de eli kalem tutanlar, hep
Sultan Abdülhamit Han'ın okuttuğu insanlar onu taşlamıştır zaten.
Bu dönemde de olduğu gibi. Aslında aydın dediğimiz kesim hep
onları, hükümeti sonuçta kötüleyenler. Şunu anlamak gerekiyor. Ne
derecede özgürsünüz başkasının özgürlüğünün başladığı yerde siz
özgür değilsiniz. Dolayısıyla toplumun bazı gelenek görenekleri örf
adetleri, bu çerçevede özgürsünüz. Devletin çıkarlarının başladığı
yerde basın özgürlüğü bitmiştir. Sultan Abdülhamit Han da bu
politikayı izlemiştir. Dolayısıyla bundan dolayı eğer diktatör
deniliyorsa o şekilde lanse ediliyorsa bugün de o şekilde
bahsediliyorsa doğru bir politikadır izlediği" diye yanıt
verdi.
"Özgürlükler ve medeniyetlerin ülkesinde
yaşıyoruz"
Nilhan Osmanoğlu, başka bir öğrencinin 'sansür ve baskı' ile ilgili
sorusuna ise, “Biraz önce söylediğim gibi biz eleştiriyle hakaretin
arasındaki çizgiyi bilmiyoruz. Söylediğim gibi biz hepimiz küçük
birer siyasetçi, hepimiz küçük birer alim, hepimiz en iyi bileniz.
Bu ülkede maalesef kaybettiğimiz değerlerin bir tanesi de bu.
Tevazu sahibi değiliz . Başkasını incitmemenin ne kadar önemli
olduğunu bilmiyoruz. Dolayısıyla, hep incinen biz oluyoruz. Biraz
önce de söylediğim gibi devletin çıkarının başladığı yerde basının
özgürlüğü bitmiştir. Bu devlet içindir. Bu eleştirmeyecektir
anlamına gelmiyor. Bakın bu ülkede 'diktatörlük var' diyorlar ama
ben bir kitapçıya girdiğimde; Can Dündar'ın da kitabını görüyorum,
komünist birinin de kitabını görüyorum. Birçok düşüncede olan kitap
görüyorum, yanımda Cumhurbaşkanımızın kitabını yazan birini de onun
şahsını yazan birini de görüyorum. Dolayısıyla bu şekilde bunu
görünce nasıl 'diktatör' deniliyor, buna şaşırıyorum. Asıl
özgürlükler ve medeniyetlerin ülkesinde yaşıyoruz. Gerçekten biz
hep batıyı bu şekilde bilirdik medeniyetler ülkesi; işte insan
haklarının gözetirler, vesaire… Şu anda bütün maskeleri düştü."
şeklinde yanıtladı.
"Mustafa Kemal Atatürk benim aileme saygı göstermemiş
olabilir ama..."
Başka bir öğrencinin, “Bir Osmanlı Hanedan üyesi olarak, Gazi
Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna,
Osmanlı Hanedanı adına cevap veremeyeceğini fakat şahsi düşüncesini
söyleyeceğini belirterek cevap veren Osmanoğlu, “Ben her zaman
söylüyorum. Tarihimi her zaman ailem olarak görüyorum. İyisiyle,
kötüsüyle, hatasıyla, yanlışıyla ailem olarak görüyorum. Düşünün
ki, ailenizde bir hata olmuş. Bir Paşa yüzünden veya nasıl
söyleyeyim, Osmanlı döneminde devşirmelere laf söylerler. Neticede
Mimar Sinan da, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da çok sağlam
devşirmelerdir. Sonrasında gelen Paşalar yüzünden ihanete
uğramışlar. Yani bu Paşalar da bizim paşalarımızdı. Dolayısıyla ben
iyisiyle kötüsüyle, sahip çıkma taraftarıyım. Seviyor muyum,
sevmiyor muyum? Bu beni ilgilendirir. Kimse kimseyi sevmek zorunda
değil ama herkes herkese saygı göstermek zorunda. Yani buna zorunda
olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Kimse kimseyi sevmek zorunda
değil ama saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla, Mustafa Kemal
Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama ben ailemden
aldığım adaptan ötürü kendisine saygı gösteriyorum." ifadelerini
kullandı.
"Bir İslam halifesinin o dönemde çıkarılan karikatürlerini
biliyorsunuz"
Bir öğrencinin, Sultan Abdülhamit döneminde gerçekleşen yasaklarla
ilgili sorduğu soruya yanıt olarak, Osmanlı devletinin Monarşiyle
yönetildiği hatırlatmasında bulunan Osmanoğlu, “Hükümdarlık
sistemiyle yönetiliyorsunuz ve en önemli gücünüz de Halifelik.
Bütün Müslümanları tek çatı altında topladığınız değerleriniz,
Halifelik. Dolayısıyla, bir İslam halifesinin o dönemde çıkarılan
karikatürlerini biliyorsunuz. Hatta o dönemde değil yakın dönemde
de bir video gördüm. Bu Hayır'cıların böyle bir protestoya
girdiklerini, Sultanahmet hanın maskelerini takıp, koca burunla
dolaştıkları videoları bugün de görüyorsunuzdur. Dolayısıyla, bir
İslam halifesine böyle bir hakaretin yapılmasına, tabii ki izin
vermeyecek. Kendine değil bir İslam Halifesine… Eğer buna izin
verirse geçmişteki halifelere de bu sirayet edecektir. Niye bunu
halifeliğe yakıştırsın ki? Bu şahsı ile alakalı bir durum değil.
Aslında devletin, halifeliğin, İslam'ın bekası ve duruşu için
vermiş olduğu bir karar olarak düşünmek lazım" ifadelerini
kullandı.