Fakat zamanla hepsinin içi boş çıktı. Kimse verdiği sözü yerine getirmedi. Hayallerim için tek bir şansım vardı; o da “Bu Tarz Benim”e katılmak. Yeteneğimi orada gösterebileceğimi düşündüm. Bunu da başardığıma inanıyorum. Gerçekten güzel bir deneyim oldu benim için.
Yayın esnasındaki hararetli tartışmalarınız gerçek miydi, yoksa bir kurgudan mı ibaretti? - Orada benim gibi düşünmeyen, televizyona malzeme olmak isteyen birçok figür vardı. Programda beni çok yıpratmak istediler ama bunda başarılı olamadılar. Şunu da eklemeliyim ki; o tartışmalar gerçekten yaşanıyor. Kimse demiyor “Onu yapın, bunu yapın” diye.
Kavgalar genellikle kıskançlıktan kaynaklanıyor. Sizde bir potansiyel olduğunu fark ettiklerinde üzerinize oynuyorlar. Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki; geleceği olabilecek tek yarışmacı bendim. Kliplerim nedeniyle belli bir dinleyici kitlem ve o zaman netlik kazanmış sahne çalışmalarım vardı. Hâl böyle olunca çok fazla göze battım.
“Bu Tarz Benim”, kariyerinizi ne yönde etkiledi? - Halkın tepkisini ölçme fırsatı yakaladım. Haftanın 6 günü oradaydım. Gelen tepkilerden anladım ki, 7’den 70’e herkes beni sevdi. Çünkü hiçbir zaman farklı bir insan olmadım, her zaman kendim gibiydim. Adım artık sabır taşına çıkmıştı.