03 Eki 2014 09:28
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:47
Nihat Hatipoğlu hakkında şoke eden iddia: Oteline kaçak kat çıkıp...
atv’de dini içerikli Dosta Doğru programıyla milyonlar kazanan Nihat Hatipoğlu'nun Sultanahmet’teki oteline kaçak kat çıkıp, bitişikteki kamu arazisini üstüne geçirdiği iddia edildi
ATV kanalında yaptığı dini programlar ve aldığı yüksek ücretlerle
adından söz ettiren Nihat Hatipoğlu, şimdi de otel işine
soyundu.
ÖNCE KAÇAK KAT ÇIKTI
Sultanahmet'te bir binayı 4.5 milyon liraya satın alan ve 3 yıllık inşaat çalışmasının ardından Aya Sultan adını verdiği otelini 2012'de hizmete açan Hatipoğlu, aldığında 12.5 metre olan binayı imar planına aykırı bir şekilde yükseltti. Bina otele dönüştüğünde kaçak kat ile 15.5 metreye ulaştı.
ARDINDAN BİNALAR ARASINDAKİ BOŞLUĞU DA ALDI
Taraf gazetesinden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, Hatipoğlu bu otelle yetinmeyip işi büyütmeye karar verdi. 2013'te otelinin hemen arkasında bulunan binayı yine 4.5 milyon liraya satın aldı. Ancak iki bina arasında kamuya ait olan bir alan bulunuyordu.
Bu durum Hatipoğlu için hiçbir engel teşkil etmedi. Yeni bina çalışmalarına başlandı. Aradaki kamuya ait "binalar arasındaki havalandırma boşluğu" da yeni alınan binaya dahil edildi. Çalışmalar 2014'te sona erdi, otel henüz hizmete açılmadı.
FATİH BELEDİYESİ SORULARA YANIT VERMİYOR
Taraf muhabiri haberinde şunları kaydetti:
"Fatih Belediyesi'ndeki CHP'li Meclis üyeleri konuyla ilgili soru önergesi verdiyse de üç aydır sorularına bir cevap alamıyor. Belediye'nin ruhsat verip vermediğine ilişkin sorularımız da cevapsız. Ancak Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü eski çalışanı adli bilirkişi ve inşaat mühendisi Harun Özüdoğru sadece kaçak kat nedeniyle bile bu binaların usulsüz olduğunu dile getiriyor. Arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan 51 ada parselinde bulunan alandaki binaların imar planlarına göre en çok 12.5 metre yüksekliğinde olabileceğine dikkat çeken Özüdoğru, böyle bir yapıya belediyenin asla ruhsat veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor; "Eğer ruhsat vermişse suç işlemiştir."
"BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR"
Özüdoğru, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, yapı inşaat ruhsatı alınmadan bu tür esaslı bir inşaatın ya da tadilatın yapılamayacağını dile getirdi. Özüdoğru ayrıca parsellerin 1. derece arkeolojik sit alanında olduğunu, binalar arası birleştirme için ilgili koruma kurulundan izin alınması gerektiğini belirtti. Belediyenin bu koşullarda her iki binaya da ruhsat veremeyeceğini söyleyen Özüdoğru; "Bina işletmeleri ya ruhsatsız olarak kullanılmakta ya da daha kötüsü Belediye ruhsat vererek suç işledi" dedi.
MUHABİRİ TEHDİT ETTİLER
Bu haberi hazırlayan Taraf muhabiri Ayfer Çalıkıran, bu süreçte çeşitli tehditlere maruz kaldı.
Çalıkıran, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Haber için fotoğraf çekmek üzere otele gittim. Dışarıdan Aya Sultan Oteli'nin fotoğrafını çekerken yanıma 3 kişi geldi. Bir tanesi otelin sahibi olduğunu söyledi ve neden fotoğraf çektiğimi sordu. Sonra otelin lobisine davet etti. Burada o şahsın çalışanı olan iki kişi daha vardı. Bir de resepsiyon görevlisi, yabancı olduğunu düşündüğün iki de otel müşterisi. Beni içeriye davet eden kişi "Seni kim gönderdi, amacın nedir, kimsin sen" diye bağırmaya başladı. Ben de gazeteci olduğumu ve haber için fotoğraf çektiğimi söyledim. Diğer binaya geçiş olup olmadığını sordum. Duvarları yumruklayarak, "Sen benim özel mülkümün fotoğrafını çekemezsin, polis çağıracağım ve senden şikayetçi olacağım" dedi.
Bunun üzerine ben de 155'i aradım fakat hat yoğundu, kimseye ulaşamadım. Ardından oradan çıkmak için kapıya yöneldim. Çalışanlarına "Otelin kapısını tutun" dedi. Beni orada zorla tutamayacaklarını söyledim. Kolumu tutmaya çalıştı. Muhabir kartımın fotokopisini çekmek istediler. İzin vermedim. Kapıya ilerledim. Otelin sahibi olduğunu iddia eden bu kişi "Kız olmasaydın seni döverdim. Dua et kızsın. Sen şimdi git ben seni yarın gazeteden aldırmasını da bilirim" diyerek tehdit etti. Otelden ayrıldım."
ÖNCE KAÇAK KAT ÇIKTI
Sultanahmet'te bir binayı 4.5 milyon liraya satın alan ve 3 yıllık inşaat çalışmasının ardından Aya Sultan adını verdiği otelini 2012'de hizmete açan Hatipoğlu, aldığında 12.5 metre olan binayı imar planına aykırı bir şekilde yükseltti. Bina otele dönüştüğünde kaçak kat ile 15.5 metreye ulaştı.
ARDINDAN BİNALAR ARASINDAKİ BOŞLUĞU DA ALDI
Taraf gazetesinden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, Hatipoğlu bu otelle yetinmeyip işi büyütmeye karar verdi. 2013'te otelinin hemen arkasında bulunan binayı yine 4.5 milyon liraya satın aldı. Ancak iki bina arasında kamuya ait olan bir alan bulunuyordu.
Bu durum Hatipoğlu için hiçbir engel teşkil etmedi. Yeni bina çalışmalarına başlandı. Aradaki kamuya ait "binalar arasındaki havalandırma boşluğu" da yeni alınan binaya dahil edildi. Çalışmalar 2014'te sona erdi, otel henüz hizmete açılmadı.
FATİH BELEDİYESİ SORULARA YANIT VERMİYOR
Taraf muhabiri haberinde şunları kaydetti:
"Fatih Belediyesi'ndeki CHP'li Meclis üyeleri konuyla ilgili soru önergesi verdiyse de üç aydır sorularına bir cevap alamıyor. Belediye'nin ruhsat verip vermediğine ilişkin sorularımız da cevapsız. Ancak Fatih Belediyesi İmar Müdürlüğü eski çalışanı adli bilirkişi ve inşaat mühendisi Harun Özüdoğru sadece kaçak kat nedeniyle bile bu binaların usulsüz olduğunu dile getiriyor. Arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan 51 ada parselinde bulunan alandaki binaların imar planlarına göre en çok 12.5 metre yüksekliğinde olabileceğine dikkat çeken Özüdoğru, böyle bir yapıya belediyenin asla ruhsat veremeyeceğini belirtiyor ve ekliyor; "Eğer ruhsat vermişse suç işlemiştir."
"BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR"
Özüdoğru, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, yapı inşaat ruhsatı alınmadan bu tür esaslı bir inşaatın ya da tadilatın yapılamayacağını dile getirdi. Özüdoğru ayrıca parsellerin 1. derece arkeolojik sit alanında olduğunu, binalar arası birleştirme için ilgili koruma kurulundan izin alınması gerektiğini belirtti. Belediyenin bu koşullarda her iki binaya da ruhsat veremeyeceğini söyleyen Özüdoğru; "Bina işletmeleri ya ruhsatsız olarak kullanılmakta ya da daha kötüsü Belediye ruhsat vererek suç işledi" dedi.
MUHABİRİ TEHDİT ETTİLER
Bu haberi hazırlayan Taraf muhabiri Ayfer Çalıkıran, bu süreçte çeşitli tehditlere maruz kaldı.
Çalıkıran, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Haber için fotoğraf çekmek üzere otele gittim. Dışarıdan Aya Sultan Oteli'nin fotoğrafını çekerken yanıma 3 kişi geldi. Bir tanesi otelin sahibi olduğunu söyledi ve neden fotoğraf çektiğimi sordu. Sonra otelin lobisine davet etti. Burada o şahsın çalışanı olan iki kişi daha vardı. Bir de resepsiyon görevlisi, yabancı olduğunu düşündüğün iki de otel müşterisi. Beni içeriye davet eden kişi "Seni kim gönderdi, amacın nedir, kimsin sen" diye bağırmaya başladı. Ben de gazeteci olduğumu ve haber için fotoğraf çektiğimi söyledim. Diğer binaya geçiş olup olmadığını sordum. Duvarları yumruklayarak, "Sen benim özel mülkümün fotoğrafını çekemezsin, polis çağıracağım ve senden şikayetçi olacağım" dedi.
Bunun üzerine ben de 155'i aradım fakat hat yoğundu, kimseye ulaşamadım. Ardından oradan çıkmak için kapıya yöneldim. Çalışanlarına "Otelin kapısını tutun" dedi. Beni orada zorla tutamayacaklarını söyledim. Kolumu tutmaya çalıştı. Muhabir kartımın fotokopisini çekmek istediler. İzin vermedim. Kapıya ilerledim. Otelin sahibi olduğunu iddia eden bu kişi "Kız olmasaydın seni döverdim. Dua et kızsın. Sen şimdi git ben seni yarın gazeteden aldırmasını da bilirim" diyerek tehdit etti. Otelden ayrıldım."