Nihal Bengisu Karaca'dan Mehmet Metiner'e çok sert sözler! "Tıynetsiz adam, tetikçi..."
AKP eski Milletvekili Mehmet Metiner’in “Nihal Bengisu Karaca varken Canan Kaftancıoğlu susmalı bence” paylaşımından sonra başlayan tartışma yeniden alevlendi.
Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner'in HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca hakkındaki "Nihal Bengisu Karaca varken Canan Kaftancıoğlu susmalı bence" sözleriyle başlayan sert polemik sürüyor.
Nihal Bengisu Karaca Metiner için bu kez de "Hizmet hareketi bizim canımızdır' diye ağladığı videolarından bile utanmayan malum tetikçi, yakın dostu olduğunu herkesin bildiği Ali Fuat Yılmazer aracılığıyla dönemin paralel yapısı FETÖ’den güç alırdı eskiden" dedi.
Metiner'i "tetikçi" olarak tanımlayan Nihal Bengisu Karaca Metiner hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Metiner'in Star gazetesinden kovulduğunu söyleyen Karaca, Mehmet Metiner'in TürkMedya grubu bünyesinde bulunan Star gazetesi yönetimine yaptığı "bu elemanın yalanını yüzüne çarpmazsa asla hakkımı helal etmem, biline!" sözlerine gönderme yaparak "Aradan 13 gün geçmesine ve şahsın defalarca yalvarmasına rağmen iktidarın yeni merkez medyası TürkMedya grubu “Kovulmadı. Kendi ayrıldı” yönünde bir açıklama yapmadı" diye konuştu.
Metiner'in "Her demokrat muhalife HDPKK'lı diye saldırdığını" ifade eden Karaca "bu hayasız tetikçinin o hareketin en militan ismi Emine Ayna ve ailesiyle ilgili 'tamamen duygusal' menfaat ilişkileri ortaya çıktı" iddiasını gündeme getirdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Nihal Bengisu Karaca'nın açıklaması şöyle:
"İşlerimin yoğunluğu nedeniyle şu ana kadar bitik tetikçi Metiner hakkında herhangi bir girişimde bulunamamıştım. Nihayet yağmur nereye yağarsa tarlamdır diyerek orayı sürmeye başlayan ve 5 dakika içinde eski tarlasının olduğu yere küfretmeye başlayabilen tıynetsiz adam ile ilgili gerekli hukuki işlemi başlatmış bulunuyorum
Ben ne demiştim? “Adına tetikçilik yaptığı iktidar nezdinde de itibarı yok. Hatta TürkMedya grubundan kovuldu Metiner”
Evet bu artık Nihal Bengisu Karaca olarak benim iddiam değil. İspat edilmiş bir hakikat. Çünkü tescillendi. Aradan 13 gün geçmesine ve şahsın defalarca yalvarmasına rağmen iktidarın yeni merkez medyası TürkMedya grubu “Kovulmadı. Kendi ayrıldı” yönünde bir açıklama yapmadı.
Bu arada, her demokrat muhalife HDPKK’lı diye saldıran, bu ülkede demokrasi ve özgürlük isteyen herkese “terörist” iftirası atabilen bu hayasız tetikçinin o hareketin en militan ismi Emine Ayna ve ailesiyle ilgili “tamamen duygusal” menfaat ilişkileri ortaya çıktı.
Hatta o kadar ki şahsın panikleyerek kısa bir süre önce yine “birilerinin” tetikçiliğini yapma adına nahoş iddialarla hedef gösterdiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tam gaz yağdanlık yapmaya giriştiği de gözlerden kaçmadı. Ey korku ve panik sen nelere kadirsin!
Bana attığı FETÖ ablası gibi iftiralarının bedelini hukuken en ağır şekilde ödeyecek. Benim 17-25 Aralık darbe teşebbüsü sürecinde FETÖ’ye karşı nasıl savaştığımın binlerce şahidi var. En önemli şahit de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Örnek: O zorlu süreçte FETÖ’ye karşı savaş vermiş olmasam 19 Mart 2014 TRT1 yayınına beraber katılmamız imkan dahilinde olmazdı.
Hakan Şükür istifa ettiğinde bile yani 17 Aralık 2013’te bile salya sümük “Hizmet hareketi bizim canımızdır” diye ağladığı videolarından bile utanmayan malum tetikçi, yakın dostu olduğunu herkesin bildiği Ali Fuat Yılmazer aracılığıyla dönemin paralel yapısı FETÖ’den güç alırdı eskiden.
İktidar nezdinde sıfır itibarı olduğu da açıkça ispatlandığına göre, acaba şimdi hangi “paralel yapı”dan güç devşiriyor?
Sorunun cevabını kamuoyunun takdirine bırakıyorum."
