22 Şub 2015 14:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:04

Nihal Bengisu Karaca Baransu'yu topa tuttu! "Düğün şarkıcısı, psişik şantöz"

Twitter hesabı hacklenen Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, bugünkü köşe yazısında Mehmet Baransu'ya isim vermeden yüklendi.

Twitter hesabı hacklenen gazeteci Nihal Bengisu Karaca, "dm'den yazacaklarını açıktan yazdı" iddiasında bulunanlara bugün köşesinden cevap verdi. Karaca, özellikle Twitter'dan kendisiyle iddialarda bulunan Mehmet Baransu'ya da sert çıktı.

Mehmet Baransu için "Dolayısıyla bu zevzekliği konu etmemin nedeni münferit hadise değil. Beni düğün değil, düğün şarkıcısı ilgilendiriyor. Sahneye davet eden psişik şantöz" diyen Nihal Bengisu Karaca, Erdoğan ve Davutoğlu arasında oluşturulmaya çalışan kamplaşmaya dikkat çekti.

İşte Karaca'nın o yazısından çarpıcı satırlar:

Bir süredir Twitter'ı sadece yazı paylaşmak ve olanı biteni izlemek için kullanıyordum. Yeter derecede önlem aldığımı sanıyordum, meğerse tedbir sandığım önlemleri aşmak çocuk oyunuymuş. Ve şimdi yazımı yazmak için cep telefonumu kullanmak zorundayım.
....

Hangi toprağın solucanı olduğunu kestiremediğim biri/birileri, hesabımı hack'leyip "fare düşse başı yarılır" denilecek türde ıssız bir ortama duhul ettiklerini anlayınca doğaçlama yapmışlar. Özetle milletvekili olmak isteyen ama teklif almadığı için(!) Davutoğlu'na ithamlarda bulunan bir profil 5 dakika döktürüp şahsi bilgiler de vermiş. Aptalca görünen ama dikkatle bakıldığında yarım kalmış bir amaca mebni olduğu anlaşılan bir girişim. Erdoğan- Davutoğlu arasında yaratılmaya çalışılan suni kamplaşmayı "Bakın bakın iş koltuğa pastaya filan gelince nasıl da çözülüyorlar" imajıyla perçinleme hırsı köşe yazarlarının kıyılarına vuracak denli şedit. Amatör heveskâr harf karakterlerini uyduramamış ve hazırladığı senaryoyu tam aktaramamış ama üzülmesin. Pırıltı var.
....
Muhafazakâr kadın köşe yazarlarının çoğu aynı durumda ve hepsi durumun farkında olmanın serinkanlılığı içinde, sabredip yollarına devam ediyorlar.
Dolayısıyla bu zevzekliği konu etmemin nedeni münferit hadise değil. Beni düğün değil, düğün şarkıcısı ilgilendiriyor. Sahneye davet eden psişik şantöz.

Ne zaman ne türden bir zemin oluşursa oluşsun ismimi Kabataş'ın üzeri çıplak deri eldivenli erkek fotoğraflarının yanına yapıştıran ruh emici birkaç arsız"görevli"nin bitmek bilmeyen motivasyonunu manidar buluyorum. Günün sonunda üzerimizde tepinenin israrla aynı muhteris kişiler olması ile onlara karşı yaptığımız suç duyurularının asla davaya dönüşemiyor olması arasında bir illiyet bağı olsa gerek.

Ayrıca biliyorlar ki ülkede diktatörlük filan yok. Biliyorlar ki hiçbirimiz hukuk dışında herhangi bir yolla hesap sormaya, bu seksist saldırganlara kendi imkânlarımızla bedel ödetmeye yeltenecek insanlar değiliz.

O halde modaya uyalım. Kendi edebimizi bize karşı koz haline getirenlere bir mülaane de biz önerelim diyorum. Ama yeni sürüm olsun, konu Kabataş. İçinden"Deri eldivenli üzeri çıplak adamlar geliyordu" ifadesi geçen tek bir cümlemi gösterebiliyorsanız Allah beni kahretsin. Gösteremiyorsanız siz yine de sağlık ve afiyette olun.

Bakın, siz hiçbir şey kaybetmiyorsunuz.

Açıkçası ben de "Büyüklük bende kalsın" türünde old school tarzı bir ağırlık yarışına girmek için yapmıyorum bunu.

Sadece bir şey deniyorum. Az da olsa utanma kalmış mı, şerefe, onura dair bir gölge? Onu merak ediyorum.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN