New York'a Türk bayrağını o filmin kahramanı çekecek!
Türkiye’yi dünyaya yanlış tanıtan ‘Gece Yarısı Ekspresi’ filminin gerçek hayattaki kahramanı Billy Hayes, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde New York’ta Wall Street’e Türk bayrağı çekecek.
Hayes “Filmde hiç iyi bir Türk göremiyorsunuz. Bana göre bu büyük
bir sorundu. Gece Yarısı Ekspresi’ni gören ve asla Türkiye’ye
gitmeyiz düşüncesinde olan herkesin, Billy Hayes’in Türk bayrağını
göndere çektiğini görmesi filmin yarattığı etkiye denge sağlar. En
azından öyle umuyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin üzerine yıllar boyu kara bulut gibi çöken ‘Gece Yarısı
Ekspresi’ filminin gerçek hayattaki kahramanı Billy Hayes, her yıl
New York’ta düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinin bu
yılki programında Türk bayrağını göndere çekecek. 23 yaşındayken
İstanbul’dan ABD’ye götürmek istediği 2 kilo haşhaş ile yakalanarak
önce ömür boyu sonra da 30 yıl hapse mahkûm edilen, Sağmalcılar ve
İmralı’da geçen 5 yıllık hapis hayatından sonra cezaevinden kaçan
Billy Hayes, Türk bayrağını göndere çekmekten onur duyacağını
belirterek şunları söyledi:
FİLM DOĞRU DEĞİL
“Başkonsolos bizi kabul edip gelecek hafta yapılacak bayrak çekme
töreni konusunda konuşma inceliğini gösterdi. Wall Street’e Türk
bayrağı çekmekten onur duyacağım. Şaka gibi bir yanı var gibi
görünse de ben iyileştirici yanını önemsiyorum. Tüm yaşananlardan
sonra Billy Hayes ve Türkiye yeniden bir araya gelirse, dost
olurlarsa, herkese, dünyaya yarar sağlayacak. Benim için de
kesinlikle doğru olan bu. İstanbul'u her zaman seviyorum, Türkler
ile çok iyi anlaşıyorum. Sonra bu film ortaya çıktı. Ama filmden
önce çıkan kitabımda, kızgınlığımın Türkiye'ye ya da insanlarına
değil, hapishanede olmaya yönelik olduğunu anlattım. Ama film
tersini yaptı, hepimizin üzerine büyük bir yük bindirdi, özellikle
Türkiye’ye... Şimdi bu dengeleri yeniden kurmak için ortaya bir
şans çıktı. Amacım bilmeyen insanlara, Gece Yarısı Ekspresi
filminin, Türkiye, Türkler ya da İstanbul olmadığının, çok farklı
olduğunun farkına vardırmak. Bu fırsatla bunu yapabilmeyi umuyorum.
Film çok güçlü bir medya organı ve Gece Yarısı Ekspresi filmi de
sinematografik olarak çok iyi yapıldı. İyi yapılmamış olsa zaten
uzun süre önce unutulmuş olurdu. Alan Parker çok zeki bir yönetmen,
Oliver Stone müthiş bir senaryo yazarı, oyuncular Brad Davis, John
Hurt harika bir iş çıkardılar. Ama filmde hiç iyi bir Türk
göremiyorsunuz. Bana göre bu büyük bir sorundu. Çünkü Gece Yarısı
Ekspresi filmini gören herkes ‘İstanbul’a, Türkiye’ye kesinlikle
gitmeyiz. Korkunç bir yer, çok kötü insanlar’ düşüncesine kapıldı.
Ama bunu adım adım değiştirebiliriz, Billy Hayes’in Türk bayrağını
göndere çekmesi gibi sembolik jestlerle örneğin. Gece Yarısı
Ekspresi’ni gören ve asla Türkiye’ye gitmeyiz düşüncesinde olan
herkesin, Billy Hayes’in Türk bayrağını göndere çektiğini görmesi
filmin yarattığı etkiye denge sağlar. En azından öyle umuyorum.
İnsanlar Türkiye’ye, İstanbul’a gidip geri döndüklerinde İstanbul’a
âşık oldum, Gece Yarısı Ekspresi filmi doğru değil diyecekler.
Evet, film doğru değil, Türkiye hakkında söylediği birçok şey doğru
değil. Hapishane güzel bir yer değil, tıpkı hemen şurada Rikers
Adası’nda olmadığı gibi, hiçbir yerde olmadığı gibi. Ama Türkiye
harika bir yer ve yeniden gidebilmeyi umuyorum.”
Tartışılan film
İNGİLİZ-Amerika ortak yapımı olan, 1978 çıkışlı ‘Gece Yarısı
Ekspresi’, 1970’te Türkiye’de tutuklanıp hapse atılan Billy
Hayes’in gerçek öyküsünden yola çıkılarak yazılmış bir hikâyeyi
anlatıyor. Filmde, Amerikalı genç bir turist olan Hayes, sevgilisi
Susan ile birlikte Türkiye’de tatildedir. Hayes tatil dönüşü
ülkesine 2 kilogram haşhaş götürmeye teşebbüs eder. Vücuduna gibi
yerleştirdiği küçük paketler halindeki uyuşturucu, uçağa binmek
üzereyken yapılan ani bir güvenlik aramasıyla polisler tarafından
bulunur ve İstanbul Sağmalcılar Cezaevi’nde işkence ve kötü
davranışlara tabi olacağı süreç başlar. Film, Türkiye’yi yanlış
tanıttığı gerekçesiyle uzun yıllar tartışma konusu olmuştu.