Nevşin Mengü'den 'Hayırlı cumalar' çıkışı! Kimse kusura bakmasın ama...
BirGün yazarı Nevşin Mengü, Deutsche Welle için hazırlayıp sunduğu Bire Bir isimli programda sarf ettiği sözler nedeniyle gazeteci Ayşenur Arslan'a tepki gösterilmesini eleştirdi.
"Kimse kusura bakmasın ama 'hayırlı cumalar' da bu rejimin yeni
kodlarından biri. Hayırlı cumalar, aslında cuma gününü kutsamaktan
çok daha başka, daha katmanlı anlamlar içeriyor" diyen Mengü,
sözlerine şöyle devam etti:
"Pek çok kişi, sosyal medyada cuma günleri, hayırlı cumayı
kutlayarak, cumaya özel maniler paylaşarak, 'ben de sizdenim'
mesajı veriyor. Kusura bakmayın ama, 'Hayırlı cumalar' bu yeni
rejimin 'salut'udur. Hayırlı cumalar, Yugoslavya’nın , 'pozdrav
radni narode'si, Chavistaların kırmızı fuları, Kuzey Kore’nin
begonyalarıdır."
Nevşin Mengü'nün "Hayırlı cumalar" başlığıyla
yayımlanan yazısı şöyle:
eutsche Welle Türkçe için her salı Bire Bir isimli programı
hazırlayıp sunuyorum. Program Deutsche Welle Türkçe’nin YouTube
kanalı üzerinden canlı yayınlanıyor, 1 saat sürüyor. Programın
adından da anlaşılabileceği üzere yayında tek konuk oluyor ve
konuğa ben sorular yöneltiyorum. Internet yayıncılığının televizyon
yayıncılığından temel farklarından birisi; izleyici edilgen değil,
tam aksi bir hayli aktif. Dolayısıyla konuğumuza izleyicilerden de
pek çok soru yöneltiliyor.
İnternet yayıncılığında bir de görece bir özgürlük hissi var.
İsteyen istediğini söyleyebiliyor; atmosfer ağır RTÜK denetimi ve
siyasi-ekonomik menfaatlerin yönlendirdiği televizyon atmosferinden
farklı.
Doğan Medya’nın satışı haberi ayyuka çıkınca, konuya ilişkin özel
bir yayın yapma kararı aldık ve yayın günümüz olmayan perşembe günü
BirGün yazarı da olan tecrübeli gazeteci Ayşenur Arslan’ı konuk
ettik. Arslan aynı zamanda Doğan Grubu’nda da çeşitli pozisyonlarda
çalışmış bir televizyoncu.
Arslan ile Türkiye’de medya, gazetecilik üzerine konuşurken, güncel
siyaset ile ilgili de pek çok soru geldi. Arslan, güncele dair
konuşurken, son dönemde hakikaten de bir anlamda moda olan “hayırlı
cumalar” sözünü eleştirdi. Arslan bu konuyla ilgili kendi
pozisyonunu da BirGün’deki köşesinde yazdı. Arslan: “Zamanın ruhu
medyayı nasıl da etkiledi.. Örneğin kadın programı yapan kimi
sunucular, daha yakın zaman öncesinde hiç tanık olmadığım biçimde
‘hayırlı cumalar’ demeye başladı. Bu konuda adeta yarışa girdi.
Kaldı ki ‘bana göre’ cuma günü kutsal değildir. Ama öyle
sanıyorlar, öyle konuşuyorlar” ifadelerini kullandı.
Yayının ardından tartışma kar topu gibi büyüdü, mesele ekranlarda
tartışıldı, köşelerde yazıldı ve elbette ağır trol saldırısı
başladı. Ağır küfür kıyamet artık alıştığımız kısmı; birtakım
enteresan hesaplardan da bana da bol bol nispet dolu! “hayırlı
cumalar” mesajı gönderildi. Arslan İslamı aşağıladı, cumayı hor
gördü, Nevşin çanak tuttu, söylemi gırla gitti.
İktidar, yeni bir Cumhuriyet kurarken, alternatif bir geçmiş de
yazıyor. Camilerin ahır yapıldığı, Kuran’ı Kerim’in yasaklandığı,
insanların gizli namaz kılmak zorunda kaldığı gibi yalanları
sıralıyor. Bu yaşanmamış geçmiş üzerine bir mağduriyet söylemi, bu
söylem üzerine de bir baskı rejimi inşa ediliyor.
Kimse kusura bakmasın ama “hayırlı cumalar” da bu rejimin yeni
kodlarından biri. Hayırlı cumalar, aslında cuma gününü kutsamaktan
çok daha başka, daha katmanlı anlamlar içeriyor. Pek çok kişi,
sosyal medyada cuma günleri, hayırlı cumayı kutlayarak, cumaya özel
maniler paylaşarak, “ben de sizdenim” mesajı veriyor. Kusura
bakmayın ama, “Hayırlı cumalar” bu yeni rejimin “salut”udur.
Hayırlı cumalar, Yugoslavya’nın “pozdrav radni narode”si,
Chavistaların kırmızı fuları, Kuzey Kore’nin begonyalarıdır.