Nevşin Mengü CNN Türk'ün halini yazdı: Yeni patron, Yeni Türkiye’nin Yeni CNNTÜRK’ünü kuruyor
CNN Türk'ün eski ekran yüzlerinden Nevşin Mengü, Demirören Grubu'na satılan kanalın son durumunu masaya yatırdı.
Doğan Grubu'na ait medya kuruluşlarının Demirören Medya Grubu'na
satılmasının ardından önce Kanal D ve Hürriyet'ten ardından ise CNN
Türk'ten aralarında ünlü ekran yüzleri ile yöneticilerin olduğu
birçok çalışan işten çıkarıldı.
Geçtiğimiz yılın Eylül ayında CNN Türk ile yollarını ayıran ünlü
ekran yüzü Nevşin Mengü de kanalda yaşanan bu gelişmelere Birgün
Gazetesi'ndeki köşesinden tepki gösterdi. Mengü, Doğan Medya'nın
CNN'e bir ücret ödediğinii belirterek, "CNN’ciler bu ücreti şimdi
artırma niyetindeler. Demirören kabul eder mi göreceğiz. Bir de
tabii, parayı alsalar bile CNN’in marka değeri meselesi var.
Bakalım Atlanta, Recep Tayyip Erdoğan’ın propaganda makinesi gibi
çalışan haber kanalına ismini vermeye devam etmek isteyecek mi?"
sorusunu yöneltti.
İşte Mengü'nün kaleme aldığı "N’olacak bu CNN’in
hali" başlıklı bugünkü yazısı:
Malumunuz Erdoğan-Trump görüşmesi hepi topu 23 dakika sürünce, ben
de bu gerçeği canlı yayında dile getirince CNNTÜRK’teki görevimden
ayrılmak zorunda kaldım. Ben çok ağlaşmayı sevmem, biten şeylerin
üzerine konuşmayı da anlamsız bulurum. Günün sonunda hiçbir patron
hiçbir çalışanla ilelebet çalışmak zorunda değil. Profesyonel
hayatta ayrılıklar normaldir, beklendiktir. Televizyoncularda
genellikle koltuğunu fazla benimseme, sahiplenme, hatta oturduğu
koltukla kendini özdeşleştirme yaygındır. Televizyon belki de
doğası gereği böyle bir şeydir. Fıtrattır yani. Ben bu anlamda iyi
bir televizyoncu hiç olmadım. İşimin benim önüme geçmesini hiç
istemedim. Hayat uzun, profesyonel hayat da uzun, bugün burada
olursun, yarın başka yerde başka pozisyonda çalışırsın, çok da
büyütmemek lazım.
Gelelim eski iş yerimde, Doğan Medya Grubu’nda patron değişikliği
sonrası olana bitene. Öncelikle tüm işlerine son verilen
arkadaşlara geçmiş olsun. Müsterih olun, bazen işi sürdürmenin
anlamı olmuyor, yeni başlangıçlar insanı aslında daha verimli ve
daha aktif yapıyor. Sürekli, aman onu deme, aman bunu yayımlama
talimatı verilen bir kurumda karın ağrısıyla çalışmaktansa, başka
mecralarda alternatif şeyler üzerine çalışmak her anlamda tatmin
edici oluyor.
İzleyicilere gelince, CNNTÜRK’te bu haftadan itibaren tanıdığınız
hiçbir ekran yüzünü göremeyeceksiniz. Zira hemen hepsinin işine son
verildi, yerlerine yeni isimlerle anlaşıldı. Karar hem siyasi hem
değil. İktidarın iddiası, yeni bir Türkiye kurmuş olmak. CNNTÜRK’te
tüm ekranın değişmesi de işte tam buraya oturuyor. Yeni patron,
Yeni Türkiye’nin Yeni CNNTÜRK’ünü kuruyor. Yeni yöneticiler
izleyicideki kanalın algısını tamamen değiştirmek istiyor, onun
için ekrandaki tüm tanıdık yüzleri gönderiyor. Bir nevi fasad
değişikliği diyebiliriz. Öte yandan yeni gelen çoğu ismin gençliği
göz önünde bulundurulduğunda, yeni yöneticilerin, kanal içerisinde
farklı fikir ya da itiraz tercih etmek istemediğini; daha ziyade
dediklerini itirazsız, hevesle yapacak genç isimleri tercih
ettiğini anlıyoruz.
Siyasi kararlar bir yana, yeni yöneticiler kendilerini kanıtlamak
için hem CNNTÜRK hem de Kanal D haberde köklü değişiklik yapmaya
çalışacaktır. Onun için oraya getirildiler, muhtemelen değişimi
hızlı göreceğiz. Ekranda bol bol Erdoğan ve “human interest” de
denen, insan hikâyesi haberleri ve üçüncü sayfa tarzı işler
göreceğiz. Bu tip habercilik siyasetten kaçmak ama aynı zamanda
daha faklı bir izleyici kitlesini çekebilmek için kullanılan bir
yöntem.
Gerçi izleyici artmasa hatta azalsa bile, kanalların reklam alması
muhtemelen daha kolay olacak. Malum Doğan zamanında THY, Telekom
gibi kuruluşlar reklam ver(e)miyordu. Demirören de muhtemelen buna
güveniyor. Medyada serbest piyasa ekonomisi işlemiyor. Hükümet kimi
işaret ederse reklam ona gidiyor, dolayısıyla izlenmiyor olmak
garip bir şekilde para kazanmamak anlamına gelmiyor.
Ve elbette CNNTÜRK’ün CNN’liği meselesi var. CNN ismi için Doğan
Medya CNN’e bir ücret ödüyordu, CNN’ciler bu ücreti şimdi artırma
niyetindeler. Demirören kabul eder mi göreceğiz. Bir de tabii,
parayı alsalar bile CNN’in marka değeri meselesi var. Bakalım
Atlanta, Recep Tayyip Erdoğan’ın propaganda makinesi gibi çalışan
haber kanalına ismini vermeye devam etmek isteyecek mi?