Nedim Şener'den Mahçupyan'a ağır yazı! 'Çorba cemaat kıl ise Mahçupyan!'
Nedim Şener, kendisi ve Ahmet Şık için "çorbadaki kıl" başlıklı bir yazı kaleme alan Mahçupyan için "meğer çorba cemaat içindeki kıl da bizzat kendisiymiş" yorumunu yaptı.
Akşam gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan için "yıllarca ilişkide
bulunduğu Fethullah Gülen cemaatinin neler yaptığını görmeyecek
kadar kör ama olmayan çorbadaki olmayan kılı görecek kadar gözü
açık ve kalemiyle buna herkesi inandıracak kadar yeteneklidir!"
diyen Nedim Şener, Başbakan'ın başdanışmanı da olan Mahçupyan'ın
geçenlerde yazdığı yazıdaki Cemaat itiraflarını köşesine
taşıdı.
Ergenekon davası kapsamında tutuklanan ve bir yıla yakın bir süre
cezaevinde kalan Şener, Mahçupyan'ın o dönemde kendisi hakkında
yazdıklarını da anımsattığı yazısında, "Anlaşılan o ki,
Mahçupyan'ın bunları yazması için cemaatin gazetesi Zaman'dan
hükümetin kontrolündeki Akşam'a geçmesi gerekiyormuş. Değilse Ocak
ayında bunları bildiği halde uzun süre Zaman'da yazmayı nasıl içine
sindirebildi? Bu onun ahlakı ile ilgili, bir şey diyemeyiz."
yazdı.
Şener, kendisi ve Ahmet Şık için "çorbadaki kıl" başlıklı bir yazı
kaleme alan Mahçupyan için "meğer çorba cemaat içindeki kıl da
bizzat kendisiymiş" yorumunu yaptı.
İşte Şener'in yazısından çarpıcı bir bölüm:
23 Kasım günü bir yazı yazdı: Gülen cemaatinin çatı kuruluşlarından
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın 8 Ocak 2014 tarihli
toplantısından bahsetti. 17, 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından
hemen sonra yapılan bu toplantıda bir gazeteci cematten birisine
'Ne oluyor?' diye sormuş. Cemaatçi şöyle cevap vermiş: "Bizde
değişen bir şey yok... Bir ay içinde netice alırız." Yani
cemaatçiler 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla hükümetin bir ay
içinde düşmesini bekliyorlarmış.
SINAV SORULARI CEMAATE
Etyen Mahçupyan dün yine 8 Ocak 2014 tarihli o toplantıya değindi.
Toplantıya katılan bir işkadınının ağzından, merkezi sınavlardaki
soruların cemaat dersanelerine sızdığına, yani cemaatin soruları
önceden ele geçirdiğine dair bir anektoda yer verdi.
Mahçupyan şunu yazdı; "Dershanelerin bir diğer işlevinin de bazı
öğrencilerin 'sınav öncesinde' seçilmesini garanti etmek olduğunu
inkâr etmek kolay değil."
Anlaşılan o ki, Mahçupyan'ın bunları yazması için cemaatin gazetesi
Zaman'dan hükümetin kontrolündeki Akşam'a geçmesi gerekiyormuş.
Değilse Ocak ayında bunları bildiği halde uzun süre Zaman'da
yazmayı nasıl içine sindirebildi? Bu onun ahlakı ile ilgili, bir
şey diyemeyiz.
Bu bir yana ama adama sorarlar; cemaatin yargıdaki, polisteki,
bürokrasideki çete faaliyetlerini hiç mi duymadın? Ergenekon ve KCK
gibi davalarda yaptıkları haksızlık ve hukuksuzlukları hiç mi
görmedin? Gazete manşetlerine çıkan sınav sorularını ele
geçirmelerini hiç mi okumadın?
'POST ERGENEKON'U UYDURMUŞTU
Cemaat aleyhine bunları yazmak için, Başbakan danışmanı olmayı mı
bekledin yoksa savaşı hükümetin kazanmaya başladığını görmen mi
gerekti? Mahçupyan'ı yabana atmayın, o çorbadaki kılı görecek göze
sahiptir! Ahmet Şık ile tutuklandığımızda bize verilen desteği,
Zaman'daki köşesinde 10 Mart 2011 günü "Çorbadaki kıl" başlıklı
yazısında eleştirmişti.
Bize verilen desteğin Ergenekon davasını sulandırma girişimi
olduğunu yazmıştı. O kadar zekidir yani! Hatta vicdanlı insanları,
kendi uydurduğu "PostErgenekon süreci" hedefini paylaşmakla
suçlamıştı. Bizim için şunu yazmıştı; "Şener ve Şık normal
habercilik faaliyetinin dışına çıkan bir bilgi ve belge derlemesine
dayanarak kitaplar yazdılar ve yazmaktalar. ... Bu gibi detayların
şeffaf olmaması çorbadaki kıl gibidir. Çorbanın pis olduğunu
kanıtlamaz ama midenizi bulandırır. Şener ve Şık olayında bunlar
var... Ama fazlası da var..."
Polisteki, yargı ve bizzat yazdığı cemaat medyasındaki
uzantılarıyla o gün bizi suçlayan Başbakan danışmanı Mahçupyan
şimdi cemaatçilerin yaptıklarını, söylediklerini ifşa ediyor. Kendi
deyimiyle anlatayım; meğer çorba cemaat içindeki kıl da bizzat
kendisiymiş.