''NEDEN SADECE FENERBAHÇE?'' YILDIRIM'IN ACİL'DE BİTEN ŞİKE İFADESİ!
Fenerbahçe Başkanı, kendisine yöneltilen bütün suçlamaları reddetti.
Ben örgüt kurmadım, lideri olmadım, şike yapmadım. Teşvik primi sadece bir kişiye mi verilir yoksa kulübe mi? Şike yapılan maç 4-3 mü biter?
3 Temmuz tarihinden bu yana Türkiye onu konuşuyor. Şike soruşturmasının en önemli ismi. Milyonlarca Fenerbahçeli’nin “Aziz Başkanı”...
Bugüne kadar operasyon kapsamında çok şey anlatıldı.
Aziz Yıldırım’ın hastalığı, kendisine yöneltilen suçlamalar, mali kongrede muhaliflerin susturulması, teşvik primi, şike suçlamaları...
Daha neler neler...
Ama bu operasyonda Aziz Yıldırım’ın kendisinin dile getirdiği çok az şeye ulaşıldı.
Şimdi söz Aziz Yıldırım’da...
Yıldırım’ın 7 Temmuz’da çıkarıldığı, 10 Temmuz’da tutuklandığı, aralıklarla tam 3 gün ve toplam 7 saat süren mahkeme ifadesinde...
İşte Hürriyet’e ulaşan bilgilerle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde söyledikleri...
Tarih: 9 Temmuz 2011 Aziz Yıldırım huzura alındı
ŞÜPHELİNİN 09.07.2011 günü saat 21.30’da hastanede gerekli kontrol ve tedavileri yapıldıktan sonra sorguya engel herhangi bir sağlık sorunu kalmaması üzerine sağlık elemanları gözetiminde ve emniyet görevlileri nezaretinde tekrar mahkememizce hazır edilmesi üzerine şüpheli huzura alındı. Şüpheliye yüklenen suçlar anlatıldı.
“Üzerime atılı suçlamaları ve haklarımı anladım, müdafiilerim hazırdır, savunmamı yapacağım” diyen şüphelinin sorgusuna geçildi.
Ve Aziz Yıldırım konuşuyor...
18 NUMARALI SORU İDDİA: 8 Mayıs 2011’deki F.Bahçe Mali Kurulu öncesi muhalefetin Sedat Peker’in adamları tarafından dövüleceğine ilişkin iddia:
Kimseye ‘dövün’ talimatı vermedim
MALİ Genel Kurul öncesinde muhalif bir kısım kişilerin gazeteye ilan vermesi üzerine, muhalefetin önüne geçebilmek amacıyla, Sedat Peker grubuyla bağlantılı oldukları söylenen Bülent İbrahim İşcen ve Abdullah Başak’ı yönlendirdiğim, bu şahısları kongre sırasında dövdüreceğim ve dışarı attıracağıma dair talimat vermedim. Böyle bir fiilim söz konusu değildir. Bu şahıslar Fenerbahçe kongre üyeleridir, ben muhalif gruba kongreye gelerek, varsa eleştirilerini, mali konularda burada yapmalarını bildirdim, bana amatör şube için sponsorlardan temin edilen 40 bin dolarla ilgili bu parayı nereden bulduğumu sormuşlar, ben bunun nereden bulunduğunu değil, nereye harcanacağının sorulması gerektiğini bildirdim. Bülent İbrahim İşcen ve Abdullah Başak’ın söz edildiği gibi Sedat Peker grubuyla bir bağlantısı olup olmadığını ben bilemem. Ben bu dosyada şike ve teşvik primi suçlamasıyla suçlanırken bununla ilgisi olmayan yukarıda bahsettiğimiz olayla ilgili sorular soruldu. Bu dosyayla bu hususların bir ilgisi yoktur. Benim anladığım kadarıyla hakkımdaki iddiayı bir örgüt faaliyeti dahilinde göstermek hatta bunu silahlı bir örgüt olarak göstermek amacıyla bu konularda soruşturmaya dahil edilmiş diye düşünüyorum.
19 NUMARALI SORU İDDİA: Fenerbahçe-Kayserispor maçı öncesi maçın hakemi Fırat Aydınus’u uyarmaya çalışmak.
13 yıl kulübe cebimden para verdim
BU iddia da doğru değildir. Ben şampiyonluk amacıyla müsabakaya çıkan takımımızın maçlarının iyi hakemler tarafından yönetilmesi amacıyla girişimlerde bulundum. Bu, haklı bir girişimdir ve hakemleri etkilemek anlamına gelmez. Objektiflik açısından maçlarımızı FIFA hakemlerinin yönetmesini istedik. Bu, şampiyonluğa oynayan diğer takımlar için de geçerlidir. Bu nedenle Cüneyt Çakır’ın da dahil olduğu 8 FIFA hakeminin bu maçlarda görevlendirilmelerini talep ettim. Son 1-2 aydır Mahmut Özgener’le dargın olduğum ve konuşmadığım da bilinmektedir. Onun kanalıyla hakemleri etkileme düşüncem olamaz.
Ben örgütsel bir oluşum içinde olduğum iddiasıyla suçlanıyorum. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Telefon konuşmalarım Fenerbahçe’nin sorunları ve bu yönde yapılması gerekenlerle ilgilidir. Bunun dışında yasa dışı bir yönlendirme ve faaliyetim olmadı. Ben başkanı olduğum spor kulübünü çok daha kötü bir vaziyetten alarak ve yaklaşık 13 yıldır kendi cebimden para vermek suretiyle şu anda kamuoyu tarafından da bilinen seviyelere getirdim.
Ben, Cumhurbaşkanı ile de görüşürüm
Şekip Mosturoğlu avukattır, kendisine herhangi bir direktif ya da bilgi vermem mümkün değildir. Şike ya da teşvikle ilgili olarak birlikte çalıştığım arkadaşlarıma hiçbir yönlendirme yapmadım. Daha alt kademede bir kısım şahısların benim bilgim haricinde bir kısım telefon tespit tutanaklarına geçen beyanlarını da kabul etmiyorum. Ben gerektiğinde Başbakan ya da Cumhurbaşkanı ile de görüşüyorum. Kulüp başkanı olarak kendileriyle görüşüp ayrıldığımda, daha sonra yaptığım telefon görüşmeleri ya da yanlarında yaptığım telefon görüşmeleri kanunsuz olarak kabul edilse, onların dahi bu organizasyon içinde olduklarını iddia etmek gerekir. Bu da akla uygun bir şey değildir.
17 NUMARALI SORU İDDİA: Sivasspor- Fenerbahçe maçında şike yapıldı.
Hani nerede benim konuşmam?
SİVAS-Fenerbahçe maçında şike yapma amacıyla bir kısım faaliyetlerde bulunduğum ve telefonda İlhan Yüksel Ekşioğlu’na ‘Sen Sapancılıyla mı, Şekerliyle mi yapıyorsun’ şeklinde şifreli konuştuğum iddia edilmektedir. Ben burada Sapancalı olarak bahsedilen ve kendisinin Fatih Akbaba isimli şahıs olarak yazılan şahsı tanımıyorum. Görüşmelerde bu şekilde tabirler de kullanmadım.
Sivas’la yapacağımız maç öncesinde Mecnun Otyakmaz benim yanıma geldi, kendisini ben çağırmıştım. Maçla ilgili konuştuk, kendisi bana, “Ben de Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını isterim, ama maç satan karısını satar” diye beyanda bulundu ve, “Sizin için yapabileceğim tek şey başka bir takımdan oyuncularıma gelebilecek teşvik anlamındaki teklifleri önlerim, kendi oyuncularıma da normal prim veririm” dedi. Ben de kendisinden maç için Fenerbahçe seyircisinin bilet talebi olduğunu, normalde alt sınırı yüzde 5 olan deplasman seyirci oranını yüzde 50’ye çıkarmasını talep ettim, federasyona sorulduğunda sınırının alt sınır olduğu, bunun üzerinde istenildiği kadar bilet verilebileceği söylenince bedeli karşılığında bu biletler bize verildi. Siyah çantanın içinde de Sivasspor’un biletleri, biletlerin kimlere verileceği notu ve bir defterin bulunduğu söylendi. Çantada para yoktu.
16 NUMARALI SORU İDDİA: Fenerbahçe, İbrahim Akın ve İskender Alın’a teşvik primi verdi.
Versem kulübe veririm, oyuncuya değil
TRABZONSPOR- İstanbul Büyükşehir Belediye maçı için İBB futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın’a teşvik konusunda direktif verdiğim iddiası da gerçek değildir, bu oyuncular forvet oyuncusu yani hücum oyuncusudur. Maç Trabzon’da oynanmaktadır, eğer bir teşvik yapılması mümkün olsaydı defanstaki futbolculara yapılması gerekirdi, bu da iddiaların gerçek dışı olduğunu göstermektedir. Ben böyle bir direktif vermedim. Böyle bir organizasyon içinde olsaydım, iki forvet oyuncusuyla değil, kulübün kendisiyle görüşürdüm. Bunlar yersiz iddialardır.
15 NUMARALI SORU İDDİA: Ankaragüçlü oyuncular Uğur Uçar ve Stefan Senecky’e şike teklifi yapıldı.
Kayıt varsa her şeyi kabul ederim
BÖYLE bir suçun olmadığını da şahısların teklifi kabul etmediği beyanından anlayabiliriz. Böyle bir teklifle benim hiçbir ilgim ve alakam olmadı. Benim direkt bu yönde bir iletişim kaydım olmadığı gibi, Şekip Mosturoğlu ya da diğer arkadaşlarıma direktif verdiğim yönünde de herhangi bir kayıt yoktur. Böyle bir kayıt varsa ben her şeyi kabul ederim, ancak ben böyle bir şey yapmadım. Kulübün mali kuralları gereği para çıkışı 2 imzayla mümkündür, soruda bahsi geçen miktarlarda paranın kulüpten çıktığına ilişkin bir bilgi olmadığı gibi, bu paranın kulüpten çıkması mümkün değildir. Yani kulüpten bu miktarda bir paranın alınıp şike maksadıyla kullanıldığı iddiası da doğru değildir.
14 NUMARALI SORU İDDİA: Bucaspor-Fenerbahçe maçında Bucasporlu Musa’ya şike teklifi yapıldı.
Ne şikesi, Musa sahanın yıldızıydı
ŞİKE yapılması amacıyla Bucaspor futbolcusu Musa ile ilgili olarak girişimde bulunduğumdan bahsedilmektedir. Telefon kayıtları da bu yönde yorumlanmış. Ancak benim yukarıda bahsettiğim gibi ben sadece rakip futbolcuların bizim maçımız öncesinde ne durumda olduklarını anlamak maksadıyla yaptığım bir araştırmadır. Bahsettiğim gibi bunu tüm yöneticiler hatta taraftarlar yapmaya çalışır ve bu konuda teknik heyeti bilgilendirir. O maçta Bucaspor önce 3-1 öne geçmişti ve gayet iyi bir oyun oynadı. Şike yapıldığı iddia edilen Musa Aydın da bu maçta neredeyse sahanın yıldızıydı.
11 NUMARALI SORU İDDİA: Eskişehir-Trabzonspor maçında Ümit Karan’a teşvik parası gönderildi.
Bir futbolcuyla teşvik mi olur?
BU doğru değildir. Böyle bir şey var ise bütün futbolculara para gönderilmesi gerekirdi. Diğer bir husus da Sezer Öztürk’le ilgilidir. Buradaki görüşmeler de şike veya teşvikle ilgili olmayan transferle ilgili görüşmelerdir. Ayrıca, aynı soruda bahsi geçen Şekip Mosturoğlu’nun ifadesinde bu maçla ilgili olarak ‘birbuçuk’ tabirini kullanarak bir paranın teşvik amaçlı Eskişehir’e gönderildiğini duyduğunu beyan ettiği söylenmektedir. Ancak Şekip Mosturoğlu büyük ihtimalle üzerindeki baskıyla böyle bir şey söylemişse de bu tür şeylerin basında yer aldığı ve oradan duyduğu şeklindedir.
9 NUMARALI SORU İDDİA: Eskişehir-F.Bahçe maçında Karan ve Uygun’a 250 bin dolar gönderildi.
O çantada ne var kimse bilmiyor
İLHAN Ekşioğlu’na talimat verdiğim, onun da Ali Kıratlı aracılığıyla Ümit Karan ve Bülent Uygun’a ulaşıp 250 bin dolar para verdiği, ayrıca Şekip Mosturoğlu’na da talimat verdiğim ve transfer vaadiyle Sezer Öztürk’e şike yaptırıldığı iddia ediliyor. Türkiye’deki kulüplerinin bütçeleri açık vermektedir. Yani kasalarında çoğu zaman para bulunmaz, bu anlamda ödemeler yapılacağı zaman bazen federasyondan alacağımız olan paraları avans olmak üzere belli miktarlarda alırız. Bahsedilen 250 bin dolar federasyondan alınan bir paradır. Bunu da ben tüm tesislerimizde tamirat ve inşaat faaliyeti işini gören İlhan Ekşioğlu’na verdim.
İddialar akla aykırı
Ona verdiğim, para 200 bin TL’dir ve konuşmalarda geçen bu paranın verilmesiyle ilgili sözler buna ilişkindir. Ali Kıratlı ile şike parasının teslimi hususunda Bülent Uygun’un bir araya geldikleri ve beraberinde de bir çanta olduğundan bahsedilmektedir. Bu çantanın ne amaçla orada olduğu, içerisinde ne olduğu hiçkimse tarafından bilinmemektedir. Yani bu iddiaya dayalı olarak bir şikenin varlığından söz edilemez. Şike gibi vahim bir olayda miktar olarak 250 bin dolardan bahsedilmesi akla uygun değildir.
Beynimde ve böbreğimde kanser oluşumu var
ÇEŞİTLİ hastalıklarım var; kalp damarlarım problemli, stent takılı, diyabet yani şeker hastasıyım, tansiyon problemim var. Böbreklerimde belirlenmiş bir kist ya da bir kanser oluşumu söz konusudur. Yapılan tetkiklerde raporlara yansıdığı şekilde beyinde hipofiz bölümünde yine bir kanser oluşumu tespit edilmiştir. Yani sözün kısası vücudum birçok yönden iflas etmiş bir haldedir. Ben hakkımdaki iddialarla kulüp başkanlığım devam etsin etmesin, mücadele etmek istiyorum, hiçbir şekilde istemediğim bir suçlamayla karşı karşıya kaldım, böyle bir suçlamayla muhatap olmak beni derinden yaralamıştır. Mevlana’nın bir sözünü de tekrar etmek istiyorum; “Hamdım, piştim, yandım.”
Tarih: 8 Temmuz 2011 Duruşma başlamadan önce: Dudak, dil ve ayaklarda uyuşma
AZİZ Yıldırım’ın ifadesinin alınmasına başlanmadan önce şüpheli müdafiilerince şahsın rahatsızlandığı ve ifade verecek durumda olmadığı bildirildi. Mahkeme, üst dudak ve dil uyuşması, sağ ayak ve kollarında yine uyuşmalar olduğunun bildirilmesi karşısında Yıldırım’ı hastaneye sevk etmeye karar verdi.
Aziz Yıldırım, mahkemedeki ifadesinde şu soruyu sordu:
NEDEN SADECE F.BAHÇE?
“Sadece Fenerbahçe ile ilgili bir soruşturma yapılması kabul edilebilir bir şey değildir. Başka takımlar adına da birtakım şüphe sebepleri bulunmakla birlikte sadece takımımız hakkında böyle bir suçlamaya muhatap olmak doğru olmamıştır.”
BİR suç örgütü kurduğum, faaliyet yürüttüğüm, lider pozisyonunda olduğum, şike ve teşvik konusunda bağlantıda bulunduğum, şahıslara talimat verdiğim ve bu yönde belli miktarlarda paralar ödendiği söylenip bana soruldu;
* Suçu kabul etmedim.
* ‘Örgüt lideri’ tabirinin çok kötü bir tabir olduğunu söyledim.
* Böyle bir örgüt kurup yönetmedim.
* Şike ve teşvikle hiçbir eylem gerçekleştirmedim.
* Bu yönde hiçbir talimat vermedim.
* Türk sporuna çok hizmet ettim.
* Kulübü çok iyi bir seviyeye getirdim.
* Birçok sportif yatırımlarda bulundum.
* Suçlamaların hepsi haksızlıktır.
Bütün harcamalarımızı banka üzerinden yaptık
Benim şahsım adına kulüpte tek başına hiçbir harcama yapımı yetkim yoktur. Yapılan bütün harcamalar banka sistemi üzerinden yapılmıştır ve belgelendirilebilir. Fenerbahçe Spor Kulübü daha önceki yıllarda da bir kısım şampiyonlukları son anda kaçırmıştır, bu sene de son maça kadar şampiyonluğun kimin tarafından kazanılacağı belli olmamıştır. Son maçta bu durum belli oldu, o maçta da ben herkes tarafından görüldüğü gibi maçın denge içerisinde ve Sivasspor’un üstünlüğü yönünde gitmesi nedeniyle büyük bir gerginlik hatta rahatsızlık yaşadım, maçın son anlarını tribünde dahi seyredemedim. Şike veya bir teşvik söz konusu olsa bu şekilde davranmam mümkün değildir.
Şampiyonluğu hak ederek kazandık
Ayrıca, sadece Fenerbahçe ile ilgili böyle bir soruşturma yapılması da benim tarafımdan kabul edilebilir bir şey değildir. Aynı konumda olan şüphe edilecekse başka takımlar adına da birtakım şüphe sebepleri bulunmakla birlikte sadece takımımız hakkında böyle bir suçlamaya muhatap olmak doğru olmamıştır. Ligin bitimine yakın tarihlerde basından da takip edildiği gibi siyasi baskılar dahi söz konusudur. Gittiğimiz birkısım küçük takımların maçlarında dahi rakibimiz olan Trabzonspor’un şampiyon olmasını dileyen bir kısım siyasiler olmuştur. Biz şampiyon olduğumuz bu sezon içerisindeki tüm maçlarımıza hak ederek kazandık, tersini söylemek futbolcularımıza onların emek sarf ettikleri döktükleri terlere saygısızlık anlamına gelir.
10 NUMARALI SORU İDDİA: Trabzonspor-Bursaspor maçında Ali (Alaattin) Yıldırım’a, teşvik verilmesi için talimat vermek.
Bunu tamamen reddediyorum
BU hususta benim Alaattin Yıldırım’a talimat verdiğim, onun da tercüman Samet Güzel aracılığıyla Bursaspor oyuncusu Gökçek Vederson’a ulaştığı, bu konuda beni bilgilendirdiğiyle ilgili olarak bir bilgim yoktur. Alaattin Yıldırım benim kardeşim olur, söylendiği gibi bir olay söz konusu olamaz, çünkü teşvik verileceği iddia olunan futbolcuya ne verildiği, ne söylendiği de açık değildir, bunu da tamamen reddediyorum.
8 NUMARALI SORU İDDİA: Gençlerbirliği-Trabzonspor maçında Gençlerbirliği oyuncularına teşvik primi verildi.
‘Ankara’da rahat mıyız’ dedim, çünkü...
İLHAN Ekşioğlu tarafından Gençlerbirliği futbolcularına ulaşıldığı, anlaşma yapıldığı, benim, “Ankara’da rahat mıyız” diye konuşarak Ekşioğlu’na durumu sorduğum, onun da, “Rahatız başkanım, çok rahatız” diye cevap verdiği, bu konuşmadan da teşvik primi ödemesinin yapıldığının teyit edildiği iddia ediliyor. Bu doğru değildir. Konuşmalarımda açıkça teşvik yapılması yönünde bir beyanım yoktur. Ankara’da bizim tesislerimiz bulunmaktadır, bu tesislerle ilgili olarak bahsedilen konuşma yapılmıştır, rahat mıyız tabiri de buna ilişkindir. Bunun teşvik olarak değerlendirilmesini, kabul etmiyorum.
7 NUMARALI SORU İDDİA: F.Bahçe- Konya maçında şike yapılması için Ekşioğlu’na talimat verildi. O da Yılmaz Vural’a ulaştı.
Antrenörle asla şike yapılmaz
BİR takımın antrenörüyle şike anlaşması yapılması mümkün değildir. Yılmaz Vural F.Bahçeli olduğu bilinen bir kimsedir. Tüm futbol takımlarının yönetici, antrenör ve idarecileri arasında sporun kardeşlik, barış temaları doğrultusunda birbiriyle iyi ilişkilerimiz vardır. Kendisinin kulübü ziyaret etmesi normaldir, diğer yöneticilerimizle de arasında tanışıklığı vardır. Birbirlerini ziyaret edebilirler, bu buluşmanın bir şike göstergesi olarak gösterilmesini kabul etmiyorum.
6 NUMARALI SORU İDDİA: G.Birliği- F.Bahçe maçında kaleci Serdar’a para ödenerek şike yapıldı.
Siz şikeyi futbolculara sorun
SERDAR Kulbilge’ye verildiği ve şike yapıldığı iddasındaki para benim şahsi meselemle ilgilidir. İddia edildiği gibi bir şike parası da söz konusu değildir, suç da teşkil etmiyor. Bu para için İlhan’ın Tamer’e neden “Vergi parası” tabirini kullandığını bilmiyorum. Belki benim özel işim olduğundan gizlemek amacıyla olabilir. Bu soruda bir şikeden bahsedilmekle birlikte ne miktarda şike parası verildiği dahi söylenmemiştir. Bu da iddia edilen şike eyleminin mevcut olmadığını gösterir. Adı geçen oyunculara da bu maçta şike olup olmadığı ayrı ayrı sorulabilir, bu nedenle bu iddiaları da kabul etmiyorum.
5 NUMARALI SORU İDDİA: Bursa- İst.BŞB. maçında, Yıldırım’ın talimatıyla İst.BŞB’ye teşvik gönderildi.
Bursaspor rakibimiz değil ki!
KESİNLİKLE böyle bir talimat vermiş değilim. Bu sezon da biz asıl olarak şampiyonluk çekişmesinde Trabzonspor ile yarıştık, Bursaspor ile herhangi bir rekabetimiz de yoktu, ayrıca kayıtlarda geçen İlhan Ekşioğlu ile konuşmam askerliğimle ilgili bir meseledir. Onun Ali Kıratlı ile yaptığı görüşmeyi ben bilemem: Bana devamlı başkan olarak hitap edilir. CEO tabirini kullanmam.
4 NUMARALI SORU İDDİA: Beşiktaş-Trabzon maçında şike yapılması için Ekşioğlu’nu yönlendirmek.
Şikeyi Beşiktaş ile yapardık
BU iddiayı da kabul etmiyorum. Bu maçtaki kulüp menfaatimiz Beşiktaş’ın galibiyeti ya da berabere kalması yönünde idi. Ancak iddia edildiği üzere biz Trabzonspor ile şike anlaşması yapmışız, böyle bir şey söz konusu değildir. Eğer bir girişimde bulunacak olsaydık, bizim galip gelmesini istediğimiz Beşiktaş takımıyla ilgili bir girişimde bulunmamız beklenirdi.
3 NUMARALI SORU İDDİA: Kayserispor-Manisaspor maçında Önder Turacı’ya, ulaşıp şike yapmak.
Şike değil düğün konuşmasıydı
BU maç bizim şampiyonluk yarışında rakibimiz olan takımlar arasında yapılmış bir maç değildir. Kayserispor’da oynayan eski futbolcumuz Önder Turacı’ya şike yaptırıldığı iddiası akla mantığa uygun değildir. Bu futbolcu daha önce takımımızda oynadığından düğününü yapma amacıyla Faruk Ilgaz Tesisleri’nden yararlanma yönünde bazı görüşmeler yapmış, bundan benim de haberim oldu. Bu konuşmalar tamamen bununla ilgilidir.
2 NUMARALI SORU İDDİA: F.Bahçe-Kasımpaşa maçında şike yapıldı. K.Paşa kalecisi Fırat ile anlaşıldı.
O kaleci o maçta oynamadı bile
BU iddiayla ilgili olarak İlhan Ekşioğlu’na ne şekilde bir talimat verdiğim meçhuldür. Aslı olmadığı halde bir talimattan bahsedilmektedir. Bu maçta yani Tolga isimli kalecinin oynayıp oynamadığı konusunda, bir maç kritiği anlamına gelebilecek bir konuşmamız olabilir. Ayrıca bu kaleci o maçta da oynamadı, bu görüşmeler maç kritiği anlamındadır, kimin oynayıp oynamayacağının belirlenmesi amacıyladır, herhangi bir talimat söz konusu değildir.
1 NUMARALI SORU İDDİA: Manisa-Trabzon maçında teşvik primi için talimat verdi.
Başkana 400 bin dolar verdim
O dönemde Manisaspor’un başkanı olan Kenan Yaralı, bir kısım özel işleri nedeniyle benden destek istedi. Ben de kulüpte olan alacağımdan 400 bin doların bu şahsa gönderilmesini istedim. Bunların kulüp kayıtlarında belgeleri mevcuttur. Şikeyle bir ilgisi yoktur. O maçta Manisaspor, Trabzonspor’a yenilmiştir. Paranın gönderilmesi olayı da maçtan sonra olduğuna göre, yenilen bir takıma teşvik anlamında bir para göndermem akla da mantığa da aykırı olur. Bu nedenle bu iddiayı da kabul etmiyorum.
Hürriyet